Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HASAN BASRİ YALÇIN

NATO’nun içini boşaltmak

Ukrayna Savaşı esnasında Batı'da doğan duygusal tepkilerin NATO'da birlik ve beraberliği artıracağı düşünülüyor. İsveç ve Finlandiya'nın üyelik başvurusu gündemde. NATO için bu yeni bir genişleme daha demek. Birileri de bayram ediyor. Bunu birlik ve beraberlik görüntüsü sanıyor. NATO'nun güçlendiğini söyleyenler bile var.
Halbuki Soğuk Savaş'ın ardından yapılan genişlemelerin NATO'ya ve müttefiklerine neredeyse hiçbir katkısı olmadı. Aksine yeni maliyetlere neden oldu. NATO'nun savunma sorumluluğunu gereksizce genişletti. Bu da pek farklı olmayacak.
Soğuk Savaş sonrası liberal saldırganlık NATO'yu ideolojik dünyasının bir aracı haline getirdi. NATO gibi bir askeri ittifak demokratikleşmenin, serbest piyasanın, küreselleşmenin yayılmasını sağlamak için kullanıldı. Doğu Avrupa ülkelerinin NATO güvenliğine hiçbir katkısı olmadı. Aksine NATO'ya yeni sorumluluklar yükledi.
İsveç ve Finlandiya'nın Doğu Avrupa ülkelerinden farklı olarak NATO'ya ekonomik, askeri ve jeopolitik katkılarının daha fazla olacağını söyleyenler var. Ancak bu iddiaların hiçbiri yeterli kanıt sunamıyor. Bu ülkelerin askeri ve ekonomik katkısı devede kulaktır. Kuzey kanadındaki jeopolitik katkısı da Baltık ülkeleri veya Norveç tarafından sağlanamayacak kadar kıymetli de değildir. Aslına bakarsanız NATO genişlemesi yeniden duygusal tepkilere kurban ediliyor.
Ne var bunda diyemezsiniz. Öyle değil! NATO ideolojik bir işbirliği örgütü değildir. NATO bir savunma ittifakı bile değildir. NATO her şeyden önce bir caydırıcılık ittifakıdır. Eğer NATO'nun caydırıcılığını çökertirseniz NATO'dan geriye hiçbir şey kalmaz. Caydırıcılığı sürdürmenin yolu da basitlik ve kredibiliteden geçer. Her türlü karmaşa ve güvensizlik NATO'nun sınırlarını aşındırır. Genişlemek derinleşmeyi getirmez. Aksine her genişleme NATO'yu caydırıcılık bağlamında daha da sığ hale getirir
Aslında "yaygınlaştırılmış caydırıcılık" stratejisi gerçekten uygulansa yeni katılımların da sindirilmesi mümkün olurdu. Ancak ABD bu öncü rolü oynamadığı müddetçe NATO'nun caydırıcılığı tartışmaları hiçbir zaman bitmeyecektir. ABD'nin yokluğunu yeni ülkelerin katılımıyla kapatamazsınız. Caydırıcılık olmadığında da müttefikleriniz sizi savaşa sürükleyebilecek bir maliyete dönüşür.
Ama bütün bunlar Batı dünyası için şu an itibariyle fazlasıyla soğuk analizler. Sınırlarında savaş patlak verince öylesine duygusallaştılar ki, bu tür ideolojik adımlar atmalarını engellemek çok zor. Ancak en azından Türkiye bu tür kaygıları NATO nezdinde dile getirebilir.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA