Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HASAN BASRİ YALÇIN

Kimlik siyaseti dedikleri

Aslında kimlik siyasetin önemli bir parçasıdır. Seçim davranışlarını etkilemesi kadar doğal bir şey yoktur. Hele Türkiye gibi bir ülkede kimlik hem genel anlamda siyasetin hem de seçmen davranışının tam merkezindedir. Mesela durum ne olursa olsun CHP'ye oy verecek kitleler olduğu gibi durum ne olursa olsun CHP'ye oy vermeyecek kitleler vardır.
Genelde de CHP'ye oy vermek istemeyen kitleler çoğunluktadır. Bu nedenle de CHP kendisinin de çoğunlukla kimlik siyasetine dayanmasını görmezden gelerek kimlik siyasetinden şikayet eder. Özellikle son yirmi yılda Erdoğan'ı kimlik ve kutuplaşma siyasetine neden olmakla suçlayıp durdular.
Ama nedense CHP bu işe kendi katkısını görmezden gelir. Bakın mesela son günlerde yaşadığımız seçim ortamına ve tarafların ürettiği söylemlere. AK Parti nerdeyse bütünüyle konuyu icraatler ve kalkınma temelinde ele alıyor. TOGG'un piyasaya sürülmesi, savunma sanayii alanındaki tüm yatırımlar, doğalgaz arama ve devreye sokma gibi işler arka arkaya sıralanıyor. Bütün bunlar Türkiye Yüzyılı vizyonu altında toplanıyor ve oluşturulan kimlik icraat ve kalkınmaya dayandırılıyor.
Ama dikkat ederseniz CHP konuyu tam tersinden ele alıyor. Parti kimlikleri bir yana üst bir kimlik yaratıldı. "Erdoğan nefreti" altında tüm parti kimliklerinin içi boşaltıldı. Kutuplaşmaya dayalı bir kimlik siyasetinden ötesi yok. Somut taahhütler yok. İftarda, mezarlıkta dua pozunun ötesinde bir iş görmüyoruz. Muhalefetin dokunduğu somut gerçeklik soğan ve sarımsağın üzerine geçebilmiş değil.
Düşünsenize Kılıçdaroğlu bir anda ortaya çıkıp alevi olduğunu açıklıyor. Kimsenin kendisine mezhebini sorduğu yokken damdan düşer gibi "ben aleviyim" diye yayın yapıyor. İyi de nereden çıktı? Sorduk mu? Gündem mi? Alakası bile yok.
Ya konuyu icraat ve vaatler temelinden alıp kimlik temeline taşımaya çalıyor, bu konuda edecek lafı olmadığından, ya da daha tehlikeli bir iş yapıyor. Türkiye'nin siyasi gündeminde şükürler olsun ki artık bu tür mezhepçi gündemler konu olmuyor. Ama maalesef Kılıçdaroğlu bu tür söylemler üreterek bizi o eski dönemlere taşımaya çalışıyor. Nereden baksanız anlamsız. Eğer Kılıçdaroğlu alevi olmasının sorun edildiğini düşünüyorsa onu sorun eden ortaklarıyla konuşmalı. Zira ülkemizeki kimse kendisinin mezhebini merak etmiyor. Tayyip Erdoğan o işlerde normalleşmeyi sağlayalı uzun zaman oldu.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA