İslam'ın Kutsal kaynağı olan Kur'an-ı Kerim, her tarihe ve her coğrafyaya hitap eden hükümleri ihtiva eder. Kur'an'ın hitabı; bir coğrafyaya veya ırka değil, bütün coğrafya ve ırklaradır.
Tarihsel değildir. Irki değildir. Zaman aşımına uğrayamaz.
Yalanı onaylamaz. Zalimin yanında olmaz.
Sömürüye karşıdır.
Tek ilahı - tevhidi - esas alır.
Adil olmayı emreder.
Yetimi yoksulu korur.
Emanete ihanet etmemeyi emreder.
Küfrü ve şirki onaylamaz.
Samimiyet ve istikameti esas alır.
Üstünlüğü Allah'a yakın olmakta görür.
Ahde vefa ister.
Anne - babaya yumuşak davranmayı emreder.
Cana kıymayı yasaklar.
Rüşveti kabul etmez.
Haset, dedikodu ve gıybeti onaylamaz.
Fakirlere yardım etmeyi (zekat, sadaka) emreder.
Her akla hitap eder. Anlamı ve talimatları anlaşılırdır.
Alışverişte hileyi yasaklar.
Zina ve benzeri ahlaki faaliyetleri reddeder.
Kaosu ve terörü reddeder.
Konuşma ve savunma hakkını kabul eder.
Şiddeti onaylamaz.
Haddi-sınırı aşmayı kabul etmez. Haddi aşmayın der.
Akrabalık bağlarını koparmamayı emreder.
İnsanların ayıbını aramayı - tecessüsü- yasaklar.
Lakap takmayı, insanlarla alay etmeyi haram sayar.
Suizandan sakındırır.
Kibir ve çalımlı tavırdan sakındırır.
Affetmeyi ve iyi davranmayı öğütler.
Kadınların namusuna dil uzatmamayı emreder.
Hırsızlığa prim vermez.
Güzel söz söylemeyi, çirkin sözden kaçınmayı emreder.
Tevazuu emreder. Ahidlere - anlaşmalara bağlılığı emreder.
Anlaşmanın karşı tarafı gayri müslim de olsa durum değişmez.
İmansızlarla aradaki mesafeyi apaçık ortaya koymayı emreder.
İnançta zorlamayı değil, ikna ve tebliği esas alır.
Karaborsacılığı, insanları aldatmayı kabul etmez.
Ticarette sahtekarlığı onaylamaz.
Kadınların ve erkeklerin birbirini tamamladığını, eşit yaratılmışlar olduğu deklare eder.
Suç ve günahın şahsi olduğunu, günahsıza günahın yükletilmeyeceğini belirtir.
Savaş halinde bile ateşkese çağırır, aşırılığı onaylamaz.
İnsanların birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye etmelerini emreder.
İbadete çağırır ve böylece temizlenmeyi ve arınmayı ister.
Varlığın günün birinde sonlanacağını belirterek; bencil, saldırgan, nefsine tapınan, insanlara ve güce tapınan insan türlerini iç alemiyle hesaplaşmaya çağırır.
Her iyilik ve kötülüğün karşılık göreceğini anlatarak ahiret ve hesap şuurunu zinde tutar!
Namaz bedenle yapılan bir ibadettir. Herkesin kendi namına bu ibadeti yerine getirmesi gerekir. Bildiğiniz gibi her bir fert kendi sevap ve günahıyla hesaba çekilir(İsra,13, Yasin,54, Müddessir, 38) Bu nedenle de babanızın kılamadığı namazları sizin kılmanız caiz olmaz. Belki, nafile bir namazı Allah rızası için kıldıktan sonra, sevabını babanıza hibe edersiniz ki, bu da ancak bir dua mesabesindedir.
Bir sıkıntıdan kurtulan veya arzu ettiği bir sonuca varan kişinin şükür niyetiyle Yüce Allah'a secde etmesine 'şükür secdesi' diyoruz. Şükür secdesi yapacak kişi; oturduğu yerde veya ayakta kıbleye döner, tekbir getirir ve secdeye varıp teşbihte bulunur -sübhane Rabbiye'l a'la - der. Peygamber Efendimizi sevindirici bir haber aldığında şükür niyetiyle secde etmiştir.
Nisa suresinin 23 ve 24 , Nur suresinin 31. Ayetleri kimlerle evlenilip evlenilmeyeceğini karara bağlıyor. Özetle; anneleriniz, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek ve kız kardeşlerinizin kızları, süt anneleriniz, süt kardeşleriniz, üvey kızlarınız, gelinleriniz nikahlanması dinen haram olan yakınlardır. (Nisa, 23) Evli olan bir kadınla nikah kıymak da haramdır. (Nisa, 24) Bunların dışındaki yakınlardan; teyze ve amca kızları, hala ve dayı kızları ile dinen nikahlanıp evlilik bağı kurmakta bir dini engel yoktur. Nikah engeli olmayan bir kadınla da elbette nikah kıyılabilir.
Hz. Peygamberimiz'e (s.a.v.) salat ve selam getirmek dini bir emirdir. Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruluyor:
Ruh, insan vücuduna canlılık kazandıran ve ölüm esnasında vücuttan çekilip alınan bir hakikattir. Ruh, ölümle beraber berzah-dünya ile ahiret arasındaki- aleme göçer. Kıyamete kadar ya nimet, ya azap görür.
Öncelikle dualarda esas olan şey, samimiyetle içten ve kabul edileceğine inanarak Allah'a yakarmaktır.