Türkiye'nin en iyi haber sitesi
İBRAHİM KALIN

Obama, Nobel ve Ortadoğu

Nobel Barış Ödülü'nün Amerikan Başkanı Barack Hüseyin Obama'ya verildiğini duyduğumda ilk tepkim "Biraz erken değil mi?" oldu. Birçok projeyi başlatmış ama henüz sonuçlandırmamış olan Obama, yarattığı yeni psikolojik havayla dünya kamuoyunun takdirini toplamaya devam ediyor. Obama'yı sırf George Bush olmadığı için destekleyenler de var. Fakat Obama'yı dış politikada zorlu günler bekliyor. Biraz kötümser olsanız "Bu iş bitti; Obama sisteme yenildi" bile diyebilirsiniz. Nobel Barış Ödülü "Sakın vazgeçme" mesajı mı veriyor acaba?
Obama göreve geldiğinde Ortadoğu politikasında dört konuya öncelik vereceğini söylemişti: İran, Irak, Afganistan ve Filistin. Obama Bush döneminin aksine işbirliği ve diplomasi yöntemlerini kullanmaya çalışıyor. Fakat bu dört alanda da gidişat iyi değil. Ve eğer Obama bu dört konuda başarısız olursa, "işbirliği, diplomasi, barış..." söylemleri de anlamsız hale gelecek.
Obama Irak'ı "Bush'un savaşı" olarak gördüğü için en baştan reddetmişti. Fakat şimdi Obama'nın da çözmek zorunda olduğu bir Irak var. 2011 sonunda Amerikan askerleri Irak'tan tamamen (ya da büyük oranda) çekilecek. "Geride nasıl bir Irak kalacak?" sorusunun cevabını bilen yok. 2010 başında genel seçimlere gidecek olan Iraklılar şu anda kıyasıya bir siyasi mücadelenin içinde. Bu, Irak demokrasisi için iyi bir şey. Ama Irak siyaseti hâlâ etnik ve mezhebi kimlikler üzerinden yürüyor. Şiiler ve Kürtler arasındaki gerginlikler yer yer şiddete dönüşüyor. Irak'ın tamamını kucaklayan bir siyasi liderlik ortaya konabilmiş değil.
Obama İran konusunda çatışmacı değil, uzlaşmacı bir yol izleyeceğini söyledi ve şu ana kadar bu ilkesine sadık kaldı. Fakat üzerindeki baskı her gün artıyor. İsrail, İran'ı bölgedeki en büyük tehlike olarak görüyor ve Washington'ı daha sert tutum almaya zorluyor. BM Genel Kurulu'nda İran'ın nasıl da dünyanın en büyük güvenlik sorunu haline getirildiğini gördük. Geçen hafta Cenevre'de yapılan 5+1 görüşmesinden "tekrar görüşelim" mesajının çıkması şimdilik Obama'yı rahatlatmış görünüyor. Fakat Obama'nın İran politikası başarısız olursa şahinler geri gelecek ve Obama'ya "Biz sana dememiş miydik?" diyecekler.
Afganistan'da işler hiç iyi gitmiyor. Obama'nın en büyük hatalarından biri, Bush'tan devraldığı "terörle mücadele" kavgasında Afganistan'ı yeni cephe olarak göstermesi, yani savaşı sahiplenmesiydi. Obama "terörle mücadele" lafını kullanmıyor. Fakat Afganistan işgalinin sürmesinin tek sebebi var: Obama, ulusal güvenlik konusunda Amerikan halkının gözünde zayıf bir başkan olarak görünmek istemiyor.
Fakat Afganistan'da askeri bir çözümün olmayacağını herkes biliyor. "İmparatorluklar mezarı" Afganistan, Obama'yı da yutabilir. Çözüm, siyasi süreçte, ki normalde Obama yönetiminden beklenen de bu olmalıydı. Fakat şu anda kimse "Taliban ile el-Kaide'yi birbirinden ayıralım ve Taliban'ı siyasi sürece katalım" demiyor. Diyenlere en sert cevap, Obama'nın başkanlık yarışındaki rakibi John McCain'den geldi. McCain'e (yani Cumhuriyetçilerin büyük çoğunluğuna göre) böyle bir ayrım "deli saçması."
En büyük hayal kırıklığı ise Filistin'de yaşanıyor. Obama göreve gelir gelmez Filistin sorununu çözmek için kolları sıvadı ve bir özel temsilci atadı. Taraflar arasında güven inşa etmek için önemli mesajlar verdi. Ve İsrail tarafından sadece bir şey istedi: Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimlerinin durdurulması. Filistin meselesini takip edenler bu konunun ne kadar hassas ve hayati olduğunu bilir. Bir karış toprak için insanların öldüğü işgal altındaki Filistin topraklarında yerleşimcilerin faaliyetlerini durdurmadan barış sürecini başlatmak mümkün değil. Çünkü her bir yeni yerleşim, Filistin topraklarının biraz daha küçülmesi, işgalin kalıcı hale gelmesi demek.
Obama Netanyahu'dan tek bir şey istedi: Yerleşimcileri durdur, ben de sana Arap ülkelerini getireyim. İsrail tarafının atabileceği en kolay adım, yerleşimcileri durdurmak. Fakat bunu dahi yapmadılar. Filistin meselesinin asıl diğer üç konusuna (1967 sınırları, Kudüs ve Filistinli mülteciler) bugüne kadar hiç girilmedi bile. Bu nasıl bir "barış süreci" diye sormak gerekiyor. Bütün bu konularda Obama'ya geri adım attırdılar. Bundan sonrası da pek umut verici değil.
Obama'nın işi zor. Bu dört alanda başarısız olan bir Obama, Arap ve İslam dünyasındaki itibar ve güvenilirliğini yitirecektir. Obama içerde de Sağlık Reformu ile uğraşıyor ki bu tartışma da alakasız yerlere kaymış durumda. Obama'nın bu zor günlerde iyi bir moral dopinge ihtiyacı var. Sanırım Nobel heyeti, bu ödülle Obama'ya "Arkandayız, geri adım atma" demek istedi!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA