Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

PKK'ya karşı Hizbullah... Yeniden mi?

Bazı Hizbullahçıların tahliye edilmesiyle birlikte, tartışmalar alevlendi. Kamuoyu, sadece, çok sayıdaki kişiyi katleden bir örgütün mensuplarının serbest bırakılmasıyla ilgilenmiyor; tabii ki bu tahliyeler vicdanları yaraladı ama, bir de PKK ile çatışma ihtimali söz konusu.
Nitekim, Öcalan da, "Hizbullahçıların bırakılması tesadüf değil. Demokratik Kürt hareketini siyasal İslâmla bitirmenin hazırlığı yapılıyor" demekte.
Biraz komplo teorisi üretirsek, tahliyeleri derin devletin organize ettiğini söyleyebiliriz. Zira geçmişte, Hizbullah'ın PKK'ya karşı kullanıldığı biliniyor. Nasıl mı kullanıldı? Ya da, devlet ile işbirliğinin emareleri neydi?
*Meselâ Silvan'ın Yolaç köyünde, öldürülen Hizbullah üyelerinin gömüldüğü bir mezarlık vardı. Yolaç köyündeki "Şehitlik"te, 1999'a kadar Hizbullahçıların, dini bayramlarda tören düzenlemesine izin veriliyordu. (1999'da yasaklandı)
*Hüseyin Velioğlu'nun öldürüldüğü Beykoz'daki ev baskınına kadar (Ocak 2000), Hizbullah, devletle karşı karşıya gelmemişti. Güvenlik güçlerine karşı silâh kullanmamıştı. Onlar sadece, gündüz vakti, herkesin gözü önünde, PKK ile ilişkili kişileri öldürüyor, hatta, bu cinayetlere görgü şahitliği yapanların da aynı şekilde hayatlarına son veriliyordu. Failler hiçbir zaman yakalanmıyordu.
*Türkiye Büyük Millet Meclisi Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu üyelerine, Batman Emniyet Müdürü Öztürk Şimşek, 1993'te aynen şöyle demişti: "Gercüş ilçesinin Sekü, Gönüllü, Çiçekli köyleri bölgesinde, Hizbullah örgütünün bir kampı bulunuyor; yöredeki askeri birlik, bu kamptaki Hizbullahçıları eğitiyor."
*Öcalan, 16 Şubat 1999'da Türkiye'ye teslim edildi. Hizbullah'a en büyük darbe ise, Mart 1999'da vuruldu. Mardin, Kızıltepe'de örgütün arşivi ele geçti. 20 bin kişi deşifre oldu. Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan, Hizbullah'a karşı yoğun bir mücadele başlattı. Bölgedeki faili meçhul cinayetler, o göreve geldikten sonra azaldı. Hatta, Hüseyin Velioğlu'na ilişkin operasyona temel teşkil eden bilgilerin de, Gaffar Okkan tarafından verildiği biliniyor. Ocak 2000'deki Beykoz operasyonundan sonra, bütün örgüt evlerine baskınlar düzenlendi. Çoğu domuz bağıyla öldürülen cesetler, toprağa ya da duvara gömülmüş olarak bulundu. Hizbullah'ın süratle tasfiyesi de kamuoyunda, devletin daha önce söz konusu örgüt mensuplarına dair bilgi sahibi olduğu şeklinde yorumlandı.
188 cinayetten sorumlu tutulan sanıkların serbest kalması, yeniden PKKHizbullah çatışmasını başlatır mı? Buna kesin bir cevap vermek mümkün değil ama, 1990'lar gibi bir faili meçhuller döneminin açılacağını ve "Hizbulkontra" zihniyetinin devletçe destekleneceğini hiç sanmıyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA