Türkiye'nin en iyi haber sitesi
DİŞ HEKİMİ İLKER ERDOĞAN

Dünyanın Böyle Samimi Gülüşlere Çok İhtiyacı Var

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in eşi Mehriban Aliyeva’nın samimi, içten ve huzur veren tebessümü; dünyanın en çok ihtiyacı olan doğal gülüş şeklini oluşturuyor. Siyasetle ilgilenmeyen ve kendini insanlara yardım etmeye adayan Aliyeva’nın gülüşü, kötülüklere adeta ‘dur’ çağrısı yapıyor

Dünyanın en güzel gülüşü; barış çağrısı içeren bir sembol, bir yardım eli… Değerli okurlarım, bugün sizlere Ateşler Ülkesi, dost ve kardeş ülke, bir parçamız, bir diğer yüzümüz Azerbaycan'a ve Sayın Mehriban Aliyeva Hanımefendi'ye ilişkin izlenimlerimi aktarmak istiyorum. Yıllardan beri her Bakü seyahatimde kurduğum dostluklar dolayısıyla Azerbaycan hakkında daha fazla bilgi sahibi olmaktayım. Özellikle, Türkiye- Azerbaycan ilişkilerinin devlet başkanları düzeyindeki seyri, iki ülke halkını ziyadesiyle memnun etmekte ve kardeşliğimizi pekiştirmektedir. Adeta bir millet iki devlet şiarı gerçekleşmektedir.

NAZİKÇE SELAM VERDİM , ADIMLARINI YAVAŞLATI
2016 Haziran ayı içerisinde Bakü'de ilk defa gerçekleşen Formula 1 yarışları dolayısıyla dostlarımın davetine icabet ettim. Yarışları VIP alanından takip ederken, çok önemli iki isimle karşılaştım. Yarışın gerçekleştiği pazar günü Formula 1'in patronu Bernie Ecclestone ile ayaküstü sohbet etme fırsatım oldu. Kendisi, İstanbul'da Formula 1'i tekrar gerçekleştirmek istiyor ve Türkiye'nin olmadığı bir Formula 1 organizasyonunun eksik kaldığını söylüyor. Sıralama turlarının gerçekleştiği günde aynı koridorlarda bu defa Sayın Aliyeva ile karşılaştım; kendilerine ayrılan alana hızlı adımlarla ilerliyordu... Hanımefendiye nazikçe selam verdim. Hanımefendi, adımlarını yavaşlattı ve asil bir tebessümle selamıma karşılık verdi. Yıllardır biriktirdiğim Bakü izlenimlerim neticesinde Azerbaycan'ın gelişim ve kalkınmasında çok değerli katkıları olan Sayın Mihriban Aliyeva Hanımefendi'ye ilişkin bu yazıyı kaleme aldım.

TEBESSÜM YAKIŞIYOR
Ona tebessüm etmek çok yakışıyor. Onun yüzündeki gülüş, belki de dünyanın en samimi, en müşfik gülüşlerinden birisiydi. Onun içten gülüşü; dünyaya barış, huzur, dostluk, kardeşlik, uzlaşma çağrısı, çocuklara bir anne şefkati, kötülüklere ise "DUR" mesajıydı. Keşke dünyada böyle gülüşler çok olsaydı... Keşke dünyada böyle gülümseyen first ladyler yeteri kadar olsaydı... Böyle olsaydı, o zaman çağdaş dünyamız kanda boğulmaz, barış denizinde yüzerdi. O, toprak ve nüfus açısından pek de büyük olmayan bir ülke cumhurbaşkanının hanımıdır. Ama onun uluslararası alandaki faaliyetleri, ülkesini dünya devletlerine oldukça güçlü bir şekilde kabul ettiriyor. Bütün bunlar nereden gelebilir? Bu tükenmez enerji nereden kaynaklanabilir? Cevap basittir: Vatan sevgisi, hümanizm ve Azerbaycanlılık. Eşine sadakat ve eşine destek. "…Ömrüm boyunca benim hayattaki tek felsefem şöyle olmuştur ki, yaptığım iyiliği asla kimse bilmemeli. Şimdi ise ben bundan neredeyse mahrumum. First lady olarak yaptığım bütün hayır işleri kamuoyu ile paylaşılmaktadır. Bu durum çok hoşuma gitmese de hayatıma bazı yenilikler getirdi ve ben bunu olduğu gibi kabul ediyorum." cümleleri Mehriban Aliyeva'ya aittir. Hayırseverlikten başlayarak ülkenin sağlık ve eğitim sisteminin, kültür ve sanatının gelişimi, Azerbaycan'ın uluslararası alandaki imajının oluşmasına kadar çeşitli alanlarda faaliyet gösteren Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekili, Haydar Aliyev Vakfı Başkanı, first lady Sayın Mehriban Aliyeva'nın, üstlendiği bu zor vazifeyi gereğince devam ettireceğine şüphe yoktur. Bu faaliyetleri ile o, hem insanlara yardımda bulunuyor, hem de iyi ve asil bir örnek oluyor.

SİYASETLE İLGİLENMİYOR , İNSANLARA YARDIM EDİYOR
Bazen geri dönüp tarihe bakınca göreceksiniz ki, ihtiyar dünyanın eski dönemlerinde hükmü her yere ulaşan Türk hükümdarları ile birlikte, onların hanımlarının da sözü etkili olmuştur. Çünkü cihangir devlet başkanları, ömrünün büyük kısmını dış gezilerde, ağır askeri seferlerde geçirdiği zaman ülkeye, memlekete sahip çıkacak ikinci kişiye ihtiyaç duyulur. Hatta barış dönemlerinde, atların eyerinin açıldığı, kılıçların kına sokulduğu dönemlerde bile, hükümdar eşleri kendi görevlerini sürdürdüler. Özellikle bu geleneğin 20. yüzyılda yok olmaya başlamasının nedenlerini tartışmanın yeri burası değil. Esas olan, zamanın unutturmaya çalıştığı bu hayırsever-insani faaliyet artık yeni çehrede devam ettirilmelidir. Dünyanın en güzel gülüşü; barış çağrısı içeren bir sembol, bir yardım eli… Milletvekili, Azerbaycan'ın first ladysi, Haydar Aliyev Vakfı Başkanı Sayın Mehriban Aliyeva: "Ben siyasetle ilgilenmiyorum, sadece insanlara yardım ediyorum. Eğer bu siyaset olarak algılanıyorsa buyurun, öyle düşünün" diye fikrini her defasında tevazuuyla ifade etmektedir. Ama gerçek şudur ki; hayırseverliğin, yani insanlara karşılıksız yardımın bizatihi kendisi en etkili politikadır.

AZERBAYCAN CUMHURBAŞKANI İLHAM ALİYEV VE EŞİ MEHRİBAN ALİYEVA
Hiç kuşkusuz, kolay görünmeyen işleri gerçekleştirmek tesadüf değildir. Haydar Aliyev Vakfı faaliyet alanları tespit edilirken buraya eğitim, kültür, sağlık, spor ve sosyal alanlar dâhil edildi. Bunlar Hanımefendi'nin özel gayretleriyle oldu. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev defalarca konuşmalarında yürütülen politikanın temelinde Azerbaycan insanının bulunduğunu vurguladı. Ülkenin First Lady'si Sayın Mehriban Aliyeva bu amacın sorumluluğunun önemli bir kısmını üstlendi. Yapılan bu faaliyetler ve üslenilen misyon 'First Lady'yi Azerbaycan'da ve uluslararası arenada hak ettiği yere yükseltmektedir.

BATI KAMUOYU HAYRANLIĞINI GİZLEMİYOR
Azerbaycan, Sayın Mehriban Aliyeva'nın sayesinde Avrupa'nın kendisine yönelik geleneksel 'anlaşılmaz Doğu' bakışını kökünden değiştirdi. Batı kamuoyu Doğu'da devlet başkanlarının eşlerinin daha çok gölgede kalmayı tercih ettiğini düşünmektedir. Fakat Aliyeva bu önyargıyı kırarak cumhurbaşkanı- first lady ekseninin ülkenin toplumsal ve sosyal hayatında aktif rol oynadığını gözler önüne serdi. Tüm dünya bir daha gördü ki, first lady, Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev'in izlediği siyasi çizginin sosyal mesajlarını topluma aktarmakla birlikte, sorunların çözümüne de doğrudan katkıda bulunuyor. Bu iki insan, aslında, ahenkli bir biçimde ortak bir stratejiyi gerçekleştiriyor. Sayın Mehriban Aliyeva, kalıplaşmış siyasi kelimeleri ve ifadeleri kullanmıyor. O, kültür ve sanattan faydalanıyor. Bu nedenle, Avrupa rönesansına dair detaylı bilgiye sahip bir first lady ile karşılaşmış olan Batılı'nın ilgisini Azerbaycan'a çekmek daha kolay oluyor. Batı kamuoyu Azerbaycanlı hanımın entelektüel düzeyini görünce hayranlığını gizlemiyor, Azerbaycan'a yeniden bakmaya başlıyor. Sonuçta bu, Azerbaycan gerçeklerinin kabul edilmesine, ülkenin etrafındaki iletişim ablukasını ortadan kaldırmaya imkan sağlıyor. First lady ülkesinin gerçeklerini, Karabağ derdini, Hocalı soykırımını işte bu yöntemle, dünyanın kabul edeceği şekilde anlatıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA