Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

'Müzemize şehirde yer arıyoruz'

Vehbi Koç Ödülü bu yılki sahibini bulurken, Vehbi Koç Vakfı Başkanı Semahat Arsel, şimdi aile için önlerindeki en önemli projenin, yerine sığamayan Sadberk Hanım Müzesi'ne şehirde güzel bir yer bulmak olduğunu söyledi

Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Semahat Arsel pek de röportaj vermeye alışık bir kadın değil. Ama yine de buluştuğumuz gün sorularımı içtenlikle yanıtlıyor. Üzerinde güzel bir kırmızı ceket var. "Fotoğraf için çok güzel bir seçim" diyorum. "Hazırlık yaptık tabii" diye cevap veriyor. Sohbet ederken, canı bir bardak çay içmek istiyor. Ama foto muhabirim Uğur Can'ın çayından bir yudum aldığını görmeden kendi çayını içmek istemiyor. Semahat Hanım, ağırlıklı olarak Vehbi Koç Vakfı'nı konu eden söyleşimiz biter bitmez, bizimle birlikte kapıdan çıkıyor ve "Her gün mutlaka Suna'ya uğrarım. Şimdi ona gidiyorum" diyor.

* Vehbi Koç'un vefatından sonra Vehbi Koç Vakfı'nın yönetimi size geçti...
Vehbi Bey öldükten sonra Vakıf Başkanı oldum. Vakıf ailemiz için gerçekten çok önemli. Neden kurulmuş olduğu da önemli. Vehbi Bey, bir taraftan büyüyen işlerini kurumsallaştırmak için şirketlerini bir holding içinde toplamayı hedeflemişti. Şirketin devamlılığını sağlamak için bunu yapmıştı. Diğer taraftan da kendi hayırlarını sağlamlaştırmak için 1969 yılında Vehbi Koç Vakfı'nı kurdu.

* Vakıf için yurtdışından örnek aldığı aileler oldu mu?
Oldu. O yıllarda Vehbi Bey iki konuya çok üzülüyor ve bunları nasıl Türkiye'de düzeltebileceği konusuna çalışıyordu. Birincisi, aile şirketlerinin kurucuları öldükten sonra devam etmemesi. İkincisi de hayırların hayır yapan öldükten sonra durması. Vehbi Bey çok iyi bir gözlemciydi. Çok sorardı. Ben bunu böyle yapacağım demezdi. Değişik kişilerin fikrini alırdı. Aldığı cevapları biriktirir, sonra kararını verirdi. İyi bir gözlemci olduğundan da yurtdışındaki aile şirketlerinin ve vakıfların kurumsallaşabildiği için devam ettiğini gördü. Mesela Vehbi Bey, 1946 yılında gördüğü John Hopkins'in vakfından çok etkilenmiş. ABD'deki bir kısım hastanelerin vakıflara ait olduğunu görmüş.

* Vakfı kurması uzun süre almış, öyle mi?
20 yıl sürdüğünü hatırlıyorum. Birtakım bürokratik engeller varmış. Düşünebiliyor musunuz? Doğru dürüst yasa yokmuş. Yasanın olgunlaşmasını sağlayanın da Vehbi Bey'in vakıf çalışmaları olduğu söylenir zaten.

* Vakıf hangi alanlara yöneliyor?
Eğitim, sağlık ve kültür alanında yatırım yapıyoruz ve kendi kontrol edebileceğimiz yatırımları yapıyoruz. Çünkü kendi kontrol edemediğimiz yatırımlar boşa gidiyor.

VALİNİN ÜSTÜN ÖZELLİKLERİ
* Vehbi Koç Vakfı bir yerle ilgilenmeye başlayınca, projeyi bitirip kenara çekilmiyor öyle mi?
Şimdi öyle. Mesela, Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne yatırım yapardık eskiden. Bırakırdık. O bitmiyor işte. Koç'un ismi üzerinde olduğu sürece sana geri dönüyorlar. Hastanenin şusu da eksik diye. O yüzden onların fonlarını da ayırıyoruz.

* Vehbi Koç Vakfı Ödülü'nün bu yıl beşincisini eğitim alanında verdiniz. Eğitim, kültür ve sağlık alanında ödül veriyorsunuz. Bir sıra takip ediyor musunuz, yani eşitlik ilkesi var mı?
Sırayla gidiyor. Kültürle başladık. Sağlıkla devam ettik. Sonra eğitime verdik. Geçen yıl yine kültüre verdik. Bu yılki ödülümüz de eğitime gitti.

* Bu yıl ödüle layık görülen bir kişi. Üstelik vali. Kamuya ödül veriyor olmanız çok ilginç. Neler söyleyeceksiniz?
Bu ödülü seçici kurulumuz, şu anda Sakarya Valisi olan Nuri Okutan'a verme kararı aldı. Nedeni de şu: Nuri Okutan, daha önce Siirt'te valilik yapmış ve eğitime muazzam destek vermiş. Nerdeyse Siirt'te okulsuz çocuk kalmamış.

ÖDÜLÜ İSTEDİĞİ GİBİ KULLANSIN
* Para ödülü var. 100 bin dolar. Kişiye gitmiş olması tartışma yaratır mı? Hani keşke bir projeye bu para gitse diye düşünen olur mu acaba?
Ödüllerin genelde projelere gitmesini çok arzu ediyoruz. Gerçekten niyetimizin altında bu paranın devamlı olarak bir projeye gitmesi ve kullanılması var. Ama tabii bu Sayın Okutan'ın kendine kalmış bir şey. Biz ödülü kendisine veriyoruz. İstediği gibi kullanmak hakkına sahip.

* Kurumların yanı sıra, Fazıl Hüsnü Dağlarca'ya da ödül vermiştiniz...
O yaşta, o mevkide bir adam... O parayı güle güle kullansın. O ödül gerçekten çok yerini buldu.

* Bu yıl bir valiye ödül vermeniz açıkçası beni çok etkiledi. Yerel yönetimlerin eğitim gibi önemli konularda öncü olması çok önemli. Şimdi bu valimiz örnek olacak diye düşünüyorum. Sizin seçtiğiniz valinin olağanüstü farklılıkları olduğu belli...
Siirt'te okul öncesindeki okullaşma oranı en alt seviyelerdeyken, Türkiye birincisi yapıyor. Biz de bunun gerçekten tüm valilere örnek olmasını istiyoruz. Vali 44 yaşında. İlginç de bir öyküsü var. Soyadı okutan. Çünkü dedesi de öğretmen. Soyadı kanunu çıkınca Okutan soyadını almış. Vali Bey gerçek bir eğitim gönüllüsü.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA