Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

Zeytin Hasad Günleri'nde 'altın' korkusu neden yaşandı?

Türkiye tabii ki yer altı zenginliklerini yer üstüne çıkarsın. Doğaya zarar vermediği sürece kimsenin buna bir itirazı olamaz. Ama madenleri güzelim zeytin ağaçlarının altında aramak için kanun değiştirmeye teşebbüs edince herkes ayağa kalkıyor.
İşte biz bu yıl 6'ncısı düzenlenen Ayvalık Hasad Günleri'nde zeytin ve zeytinyağı üreticilerinin gündeme getirdiği bu sorunla karşılaştık.
Hasad günlerini düzenleyen Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Rahmi Gençer de Ulusal Zeytin, Zeytinyağı Konseyi Başkanı Mustafa Tan da zaman zaman Zeytin Kanunu'na dokunulmak istendiğini ancak bunu başaramayınca bazı lobilerin Madencilik Kanunu içinde Zeytin Kanunu değiştirmeye uğraştığını söylüyor.
Zeytin ağacının olduğu bölgelere yüzlerce hatta binlerce yıl hayat verdiğini bilmeyen yok sanırım. Ne yaparsanız yapın, en fazla yer altındaki bir madenden on yıl gibi belirli bir süre gelir elde edebilirsiniz. Yani aslında ben o madenleri çıkartmayı düşünen, hayal eden girişimcilerin, yatırımcıların da zeytin ağacını feda edeceklerine inanamam.
En azından böylesine güçlü sektör temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve gönüllü aktivistler olduğu sürece, zeytin ağaçlarının altında başta altın olmak üzere değerli madenlerin aranmasının mümkün olamayacağını düşünüyorum. Yani yine, her zaman olduğu gibi 'iyimserim'.
Gelelim 'Zeytin altından değerlidir' sloganının altında yatan gerçeklere. Zeytin ve zeytinyağı ile uğraşan aile sayısı 500 bin olsa da 10 milyon kişiyi ilgilendiren bir sektörden söz ediyoruz. Yaklaşık 159 milyon zeytin ağacı var ve Türkiye'nin yıllık zeytin üretimi 1 milyon ton dane. Zeytinyağı üretimi de 150 bin ton. İçeride tüketilen zeytinyağı miktarı 100 bin ton, kalanı da ihraç ediliyor. 1 milyar dolarlık bir pazardan söz ediyoruz yani. Kişi başına zeytinyağı tüketiminin1 kilodan 5 kilolara çıkacağı günlerin uzak olmadığı söyleniyor ve tabii ki pazarın büyüklüğünün de yakın bir gelecekte 3 milyar dolarlara ulaşması bekleniyor.
İşte bu nedenle Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Rahmi Gençer'in girişimleri ve Ayvalık'ın Kürşat Ailesi gibi önde gelen zeytinci ailelerinin destekleri önemli. Bünyesinde Komili'yi barındıran ve zeytinyağı üretiminde giderek büyüyen bir pazara sahip olan Anadolu Endüstri Holding'in önümüzdeki hasadlara daha büyük destek vermesi halinde zeytincilerin sırtının yere gelmeyeceğini düşünüyorum.
Özilhan ABD'lileri getirdi!
Tuncay Özilhan Ana Gıda'nın yönetim kurulu toplantısını Ayvalık'a taşımıştı. Ana Gıda'nın Amerikalı ortağı fon yönetim şirketi Bedminster Capital'dan Ron Drake de hasada gelmişti. Biz de Ron Drake'nin ağzından, hem zeytine ve zeytinyağı sektörüne girdikleri, hem de Anadolu Grubu'na ortak odukları için ne iyi bir iş yaptıklarını duyma fırsatı yakaladık.
Komili, Türkiye'nin ilk çekirdeksiz sızma zeytinyağının tanıtımını da hasad günlerinde gerçekleştirdi.
Bu yıl markaların ürün çeşitlemesinde ve ambalajlarda kendilerini çok geliştirdikleri dikkatimi çekti. Edremit'e uçarak Ayvalık'ı İstanbul'a daha da yakınlaştıran Borajet'in Nar markası mesela bunlardan biriydi.
Bu arada belirtmeliyim ki hasad günlerinin en keyifli ev davetini vermek de yine TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner ve eşi Cem Boyner'e düştü. Mükemmel ev sahipliği yaptıkları davetli sayısı 250'nin üzerindeydi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA