Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

Cam şişede büyük rekabet!

Türkiye'deki beş yıldızlı hiçbir restoranda su, plastik şişesiyle masaya servis edilmiyor. Su ya sürahide geliyor ya da son zamanlarda çok sık gördüğümüz üzere yabancı bir iki markanın cam şişedeki suyu masaya servis ediliyor. Ne yazık ki bu sular ithal olduğu için pahalı.
Türkiye'nin doğal kaynak lezzetli suları da sırf ambalaj yüzünden fiyatlarının makul olmasına rağmen hak ettiği yeri bulamıyor. Bir kaç yıl önce neden cam şişe ambalaj kullanmıyor bizim yerli üreticiler diye yazmıştım ama işte o günlerde bu mümkün değildi sanırım.
Neyse ki bu sorun da aşıldı! Hem de üreticiler öylesine güzel şişelerde su satar oldular ki adeta bir şıklık yarışı başladı! Bunların içinde en çok gözüme çarpan aslında Sırma suları oldu. Düşünün ki Sırma daha düne kadar Hayat, Saka gibi sularla aynı kategoride bile sayılmazdı. Daha çok damacana su olarak bilinir, zaten en büyük pazar payını da buradan alırdı.
Yılbaşı üstü bir restoranda kıpkırmızı bir su şişesi önüme geldiğinde inanamadım. Sırma kendini aşmış diye düşündüm! Evet su ne kadar lezzetli olursa olsun, hepimiz ambalajdan, sunuş şeklinden etkileniyoruz. Bu şişeden hemen önce 'exclusive' adıyla son derece zarif bir etiketle Sırma 750 mililitrelik cam şişesini pazara sunmuştu. Ez cümle Sırma Yönetim Kurulu Başkanı Davut Dişli ile buluşmam ve su piyasasındaki gelişmeleri ve yeni trendleri konuşmam şart oldu.
Sırma suları Sapanca ve Burdur'daki kaynaklardan çıkıyor ve şişeleniyor. Şirketin sahibi Karabacak Ailesi ve Davut Dişli. Her ne kadar Karabacak Ailesi sektörde 50 yıllık bir geçmişe sahip olsa da Dişli ile ortaklığı 10 yıllık ve Sırma'nın asıl gelişmesi, büyük pazar payına ulaşması ve müthiş bir değişim yaşaması da bu 10 yılda olmuş. Şirketin tek başına en büyük ortağı olan Davut Dişli, daha önce kereste ticareti de olmak üzere yaptığı bütün işlerden kendini sıyırıp, 2001 yılından sonra bütün enerjisini su sektörüne vermiş.
Dişli'nin söylediğine göre, şu anda Türkiye'de en büyük su satışını Sırma yapıyor. "Bunu preform yani damacananın şişe haline gelmeden önceki halinin satış adetlerinden biliyorum. Biz ambalajlı su üretmeye de 2004'te başladık ve 2010'da lider olduk" diyor Dişli.
Geçen yıl 400 milyon şişe ve 10 milyon adet de damacana su satan Sırma bu yıl 500 milyon şişe su ve 15 milyon da damacana satışı hedefliyor. Çünkü en son 15 milyon euro yatırımla kapasiteyi yüzde 80 arttırmışlar. Dişli, 2012'de 250 milyon liralık bir ciro bekliyor.
Her ne kadar perakendede 0.75 litresi 2 liraya satılsa da cam şişedeki Sırma Su, 1.5 litresi 1 liraya satılan plastik şişeden daha çok dikkat çekiyor. Henüz 2.5 aydır pazarda olmasına rağmen, Davut Dişli ayda 750 bin adetlik satışı gören cam şişe Sırma'nın şu anda pazar lideri olduğunu söylüyor.
Doğrusu şaşırmıyorum. Karşımda müthiş girişimci bir işadamı oturuyor. Öyle ki o gün kırmızı şişeyi çok beğendiğimi söyleyip, cep telefonumla çektiğim fotoğrafını gösterince birden 14 Şubat Sevgililer Günü'ne özel bir şişe çıkartma fikri ortaya atıldı. O an telefona sarılan Dişli, ekibini aradı ve hemen bu işi organize etti. Daha geçenlerde ünlü bir tasarımcıyla buluşmuştum ve bana, "Tasarımcılar da girişimciler gibi güne pozitif başlayan insanlar. Yapabilirim diye uyanırlar ve yaparlar" demişti. Bu sözün ne kadar doğru olduğunu Dişli ile tanışınca anladım. Normalde kırmızı şişenin maliyeti çok fazla. O nedenle Anadolu Cam'ın Sırma'ya seri üretmesi çok pahalıya mal oluyor ve Davut Dişli bu üretime olur verdiğinde aslında hiç para kazanamıyor. Bir anlamda prestij üretimi oluyor. Ama aslında açtığı kapılara bakacak olursanız, bu davranışı ona Sırma'nın hem 'exclusive' adını verdiği beyaz cam şişesindeki suyun hem de yeni açık mavi şişesiyle sodanın satışlarında patlama olarak geri dönüyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA