Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

10 binlerce hemşireyi eğiten SANERC’i unutmuyoruz!

Türkiye'de 10 binin üzerinde hemşireye eğitim veren Semahat Arsel Hemşirelik Eğitim ve Araştırma Merkezi (SANERC) 1992 yılında kuruldu ama öncesi de var. Vehbi Koç Vakfı, Hemşirelik Fonu'nu 1974 yılında, Türkiye'de hemşirelik hizmetlerinin geliştirilmesine desteklemek üzere oluşturmuş ve ülkedeki bir çok hemşirelik okuluna eğitim materyali ve kaynak kitap desteğine daha o yıllarda başlamıştı.
Vehbi Koç Vakfı sayesinde 1979'da Amiral Bristol Hastanesi ve Houston-Methodist Hastanesi işbirliği ile İstanbul'da ilk kez 'Yoğun Bakım Hemşireliği Kursu' yapılmış, 1992'de SANERC kurulduktan sonra da 'Temel Yaşam Desteği Kursu', 'Acil Bakım Hemşireliği Kursu', 'Yenidoğan Yoğun Bakım Hemşireliği Kursu' başlatılmış, binlerce hemşirenin ileri düzeyde eğitim almasının önünü açmak ve pek çok hemşire araştırmacılara fon desteği sağlanmış. Semahat Arsel'in göz bebeği olduğunu bildiğim SANERC'in bu yıl 27'nci kuruluş yıl dönümü ama hemşirelik fonu ile bu alana vakfın yaptığı yatırımların 46'ncı yılı. Ülkemiz için ne kadar büyük anlamı olduğunu ve orada yetişen, eğitim alan kendini geliştiren hemşirelerimizin şu anda koronavirüsü nedeniyle yoğun bakımda yaşam savaşı veren yüzlerce hastaya şefkat elini ulaştırdığını hayat bize şu günlerde gösteriyor. Sağlık çalışanlarına takdirlerimizi sunarken, doktorları ön planda tutuyoruz ama kıymetli hemşirelerimizi de onlardan geri tutmamamız gerektiğini şimdi yaşarak öğreniyoruz.
İşte o nedenle bugün her zaman kendinden çok ülkesini düşünen, Türkiye'nin kıymetli iş insanlarından Vehbi Koç'u anmak ve elini, gözünü ve maddi desteğini bu projeden hiç ayırmayan Semahat Arsel'e de selam göndermek istedim.

***

Bodrum'a giden kapasitenin farkında mı?

Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, yoğun bakım ünitesi kapasitesine atıfta bulunarak, Bodrum'a gitmek için hazırlık yapanları, 'gelmeyin' diye uyarmıştı. Ancak kimsenin dinlemediği ortada. Koronavirüs salgınını ancak evlerimizde sabırla oturarak, virüsün yayılma hızını kesersek durdurabileceğimizi hepimiz ezberlemedik mi? Bu işin aylar hatta yıllar alabileceği konuşuluyor ancak Güney Kore ya da Singapur gibi olma şansımız da var. Yani kontrolü ele almak ve bu sayede hastanelere yoğunluğu engelleyerek, ölümlerin de büyük oranda önüne geçmek mümkün. Peki neden akıl dışı davranışlarda bulunmaya devam ediyoruz? Bodrum'da ve çevresinde ancak orada ikamet eden insanlara belki yetebilecek kapasitede yoğun bakım olduğunun farkında değil miyiz? Hakikaten anlamak mümkün değil.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA