Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

AK Parti’nin yeşil topları gol oldu mu?..

Twitter, Facebook, ekşi sözlük vs en temel insani değerlerin ayaklar altına alındığı, her türlü manipülasyonun, provokasyonun rahatlıkla yapılabildiği mecralara dönüştü.
Sahte bir hesap yaratıp herkes hakkında her şeyi söyleyebilirsiniz. Sınır yok. Artık sizin niyetinize ve yaratıcılığınıza kalmış. Üstelik doğru düzgün hukuki bir yaptırımla da karşılaşmazsınız.
Dolayısıyla kimse burayı boş bırakmamaya çalışıyor. Çünkü sosyal medyada etkin olmanın yolu artık var olmaktan daha karmaşık bir probleme dönüştü. Hakkınızdaki manipülasyona karşı mücadele de şart oldu.
Geçtiğimiz haftalarda da AK Parti Medya Birimi Twitter'da bir kampanya başlattı. Destekçilerinin hesaplarına yeşil bir top simgesi yerleştirmelerini ve birbirlerini takip etmelerini istedi. Pek çok AK Partili siyasetçi, gazeteci vs de bu "takibe takip" kampanyasına katıldılar.
O günlerde aynı çevrelerden insanların birbirini takip etmesinin takipçi kasmaktan başka bir anlamı olmadığını yazmıştım.
Şimdi görüyorum ki yeşil top rakip partinin kalesine girmek şöyle dursun trollerin ayağına düşmüş. Hatta FETÖ'cülerin, PKK'lıların, şöhret peşinde koşan tetikçilerin, siyasetteki çetelerin bahçesine kaçmış...
Görmüyor musunuz, sahte bir hesap açıp yanına yeşil top simgesi koyuyorlar. Ardından siyasetçilere, gazetecilere hakaretler yağdırıyorlar.
Ondan sonra gelsin kurumsal özürler, haybeye savunmalar.
Ne diyorsunuz, devam mı tamam mı?

***

SİNİRLERİNİZE YAZIK...

Kimi görsem Caddebostan sahilindeki, Moda Parkı'ndaki kalabalıklardan yakınıyor. "Bizler enayimiyiz ki aylarca evde oturduk" diye söyleniyor.
Bu görüntülere alışsalar iyi ederler. En azından kendileri için.
Çünkü ömrübillah karantinada yaşayacak değiliz. Devlet pandemi sürecinde aldığı katı tedbirlerle elinden gelenin fazlasını yaptı. Vatandaşı hastalık kapmasın diye sokağa çıkma yasağı ilan etmek, ticari hayatı durdurmak ya da seyahat hakkını askıya almak vs en olağanüstü tedbirler değil mi?
Şimdi Türkiye diğer devletlerle birlikte felç olan hayatı adım adım normalleştirmeye çalışıyor.
Bundan sonrası bize kalmış. Eğer 83 milyonun içinde günde 1000 kişiye bulaştığı, onların arasından da yaklaşık 15 kişiyi öldürdüğü söylenen virüsten aşırı kaygılanıyorsanız ona göre yaşarsınız.
Kapalı mekânlarda, işyerlerinde, ulaşım araçlarında maske ve diğer tedbirler zaten zorunlu. İnsanların toplu halde bulunduğu açık alanlara da bizzat gitmeyiverirsiniz.
Dünya üzerinde her ülkede durum bu.
Devletin yasaklarla gündelik hayatımıza daha fazla müdahale etmesini talep ederseniz... "Herkes benim gibi dikkatli davransın" diye dert edip söylenirseniz... Koronaya yakalanmamak için aldığınız tedbirlere kendi sağlığınız için riayet ettiğinizi unutursanız... Sağa sola salça olursanız... Elinize sadece mutsuzluk ve sinir geçeceğine emin olabilirsiniz.
Bilim çevrelerinin "ne olduğuna" ve öngörülen tedbirlerin işlevine dair tatmin edici bir şey söyleyemediği koronadan korunayım derken hayatınızı zehir etmeyin derim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA