Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Neden bunlar halka anlatılmıyor?

Külliye'deki adli yıl açılış törenine davet edilen Kemal Kılıçdaroğlu'ndan korona testi istenmesi üzerine kıyamet kopmuştu.
Partinin Grup Başkanvekillerinden Özgür Özel bu talebe sert tepki göstererek genel başkanlarından sıradan biriymiş gibi test istenmesinin "hakaret" olduğunu söylemişti.
Kemal Bey'in sıradan bir kişi olmadığı kesin. Ama bu onun, ağzımdan yel alsın, koronaya yakalanmayacağı anlamına gelmiyor.
Kaldı ki pandemi sürecinde devletin 1 numarasının sağlığına azami dikkat gösterilmesi tercih meselesi ya da ayrıcalık göstergesi değil, zorunluluk. Çünkü cumhurbaşkanının sağlığı, doğrudan ekonomik ve siyasi sonuçlar doğuracak bir ulusal güvenlik konusu.
Aynı zamanda uluslararası siyasette bir prestij meselesinden de bahsediyoruz.
Görüyorsunuz işte Kılıçdaroğlu ile yakın temasta olan pek çok CHP'linin koronaya yakalandığına dair haberler geliyor. Avukatı ve danışmanından sonra geçen de Parti Sözcüleri Faik Öztrak sosyal medya hesabında şunları yazdı:
"Yaptırdığım Covid- 19 testinin pozitif çıktığını az önce öğrendim. Sağlık durumum şu an gayet iyi. Fakat birkaç hafta evden çalışacağım. Arayıp soran herkese çok teşekkür ederim. Yakın zamanda benimle maskesiz temasta bulunanların test yaptırmasını rica ediyorum."

***


Evet, ortada ana muhalefet partisinin alınganlık göstereceği, kompleks yapacağı bir durum yok.
Hatta ana muhalefet lideri pozisyonu ve yaşı düşünülünce Kılıçdaroğlu'nun sağlığı konusunda da aynı hassasiyetin gösterilmesi şart. Özgür Özel başta olmak üzere diğer CHP yöneticileri kompleks yapmayı bırakıp genel başkanlarına dikkat etmeliler.
Zira Kemal Bey'in geçtiğimiz gün grup toplantısında korona salgınıyla ilgili yaptığı konuşmadan anlıyoruz ki, konuyla ilgili bilgisi çok sınırlı. Aynen aktarıyorum, karar sizin:
"Birincisi ne? Önce bulaşmayı engelleyeceksin. Bunun önlemlerini alacaksın. İkinci konu, eğer hastalık bulaştıysa bütün önlemlere rağmen onu tedavi edeceksin. Bu kadar basit, dünya bunu yapıyor. Bu sorunu şöyle bir strateji ile çözebilirsiniz. Bir, önce bir sağlık sorunu çıkacak ortaya, önce mikrobun yaygınlaşmasını engelleyeceksiniz, sonra mikrobun bulaştığı vatandaşlar varsa bunu tedavi edeceksiniz, önlemlerini alacaksınız."

***


"Mikrop mu" dediğinizi duyar gibiyim...
Siz onu bunu boş verin de pandemi sürecinde Türkiye'yi Kılıçdaroğlu yönetimindeki bir koalisyonun yönettiğini hayal edin...
HDP hangi bakanlığı alırdı (adalet?) bilmem ama... Sağlık bakanının CHP'den, içişleri bakanının İYİ Parti'den olduğunu düşünün.
Verilmiş sadakamız varmış değil mi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA