Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Hekimin beyanı esas mıdır?

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Günlerdir bir uzman çavuşu, doktorlara şiddet uyguladı diye linç ediyorlardı...
Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çalışan Dr. Tahir Tarımer, Uzman Çavuş A.A. tarafından saldırıya uğradığını iddia edip şikâyetçi olmuştu.
Mevzu Tıp Bayramı'na denk geldiği için goygoycu basın ve köşe yazarları, olayı klişeler eşliğinde iştahla köpürttüler...
Geçtiğimiz gün, peşin hüküm verilen olayın kamera görüntüleri ortaya çıktı.
Konuşmaların bile net şekilde işitildiği pırıl pırıl görüntüler...
Açıkça görüyoruz ki asıl doktor ve yanındaki personel (8-10 kişi), aralarına aldıkları hasta uzman çavuşu darp ediyorlar.
Hatta "dövüldüm" diye boynundaki kızarıklığın fotoğraflarını paylaşan Doktor Tarımer, olay yerinden uzaklaşmaya çalışan hastanın arkasından koşup saldırıyor. Kavgayı başlatıyor.
Aynı doktorun bir kadın hastaya sinirlenip bağırdığına, duvarları yumrukladığına dair görüntüler de var... Hasta hiçbir fiziki müdahalede bulunmadan, sesini bile yükseltmeden sadece soru sordu diye güvenlikleri çağırıp dışarı attırmaya çalışıyor...
Ne olacak şimdi?



Apandisit sancısıyla hastaneye gelen ve az önce canını yakmaya çalışanların sedyesine yatmak zorunda kalan bir gencin etini çiğ çiğ dişlediniz...
Yetmedi hasta taburcu olurken koridorlara tüm "sağlık ordusu" personelini yığıp alkışlarla protesto ettiniz!
Hadi "kim olursa olsun" diyerek hasta tedavi etmeye yemin eden o hastane personeli, hekimlerin yalan söylemeyeceğine itimat etti ve meslek ilkeleri pahasına "dayanıştılar" diyelim...
Peki ya Doktor Tarımer ve onunla birlikte hastayı döven diğer hekimler?
Olaya şahit olan hastane personeline ne demeli?
İçlerinde vicdanının sesini dinleyip olan biteni anlatacak, "Yapmayın ayıptır" diyecek bir tane olsun insan yokmuş...
Kameralar sağ olsun!
Geçen gün bu konuyla ilgili yazdığım "Mesleki vesayet" başlıklı makaleye hekimlerden gelen tepkilerde "Genelleme yapmayın" tavsiyesi ağırlıktaydı. Şimdi de aynı nakaratın tekrar edileceğini tahmin ediyorum.
Toplu cevap olsun...
Genelleme yapmıyorum.
Tam aksine bu kadar rahat yalan söyleyen, manipüle edebilen, hastayı hasım gören, üç beş kişi toplanıp bir genci sıkıştıracak kadar ilkelleşen insanların ve mesleklerinin genelleştirilip "Hekim beyanı esastır" mertebesine yükseltilmesine karşı çıkıyorum.
Hekimler insan değil mi demek istiyorsunuz?
Umarım bu olay hastaların, hekim dövmek üzere hastaneye gelen potansiyel saldırganlar olduğu genellemesinin en azından tartışılmasına vesile olur.

***


EKREM BEY KIŞI GEÇİRDİ AMA YEDİĞİ AYAZI UNUTMAMIŞ
Günlerdir yerel yöneticilerin, mülki amirlerin ve medyanın abarttığı kadar kar yağmadı İstanbul'a. Tutmadı bile.
Ama hakkını verelim, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu bu kez AKOM'dan çıkmadı.
Biraz değişmiş de sanki...



Selde Bodrum tatiline giden, depremde kayak merkezine çıkan, karı da boğazda rakı-balık keyfiyle karşılayan ve eleştirileri "Tatil bana çok yakışıyor" diye cevaplayan o bildiğimiz İmamoğlu gitmiş... Yerine egosu biraz daha törpülenmişi gelmiş gibi.
AKOM'dan çektiği videodaki şu sözleri de bence kayda değer bir aydınlanmanın göstergesi:
"Karla mücadelede şunu gördük ki İstanbul gerçekten çok büyük bir metropol!"
Bir musibet bin nasihatten iyidir demişler...
Kış Ekrem Bey için kötü bir sınav oldu ama 3 yılda anlayamadığını, bir metropolü yönettiğini fark etmesini sağladı.



Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA