Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Erdoğan seçmeni koyun öyle mi?

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Kemal Kılıçdaroğlu geçen gün bir TV röportajında aynen şunları söyledi. Kulaklarımla duydum:
"Üç ay içinde vize sorununu bitireceğiz. Türkiye'de artık her vatandaş Avrupa Birliği'ne vizesiz girecek!"
Vize nedir azıcık fikri olan aklı başında herkes gülüyor. Gülünmeyecek gibi mi?
Zira AB'ye vizeyi Türkiye'nin koyduğunu düşünüyorsa vahim. Düşünmüyorsa daha vahim...
Sabah'tan İsmail Erel tüm iyi niyetiyle üşenmemiş, Kılıçdaroğlu'nun Türkleri vizesiz sokmaya çalıştığı ülkelerden Almanya'nın Dışişleri Bakanlığı'na yazılı olarak, "Var mı böyle bir hazırlığınız, çalışmanız?" diye sormuş. Dün gazetede haberdi...
Alman diplomatlar okumuş adamlar tabii... "Böyle bir şey olabilir mi ki" diyemedikleri için nazikçe "Yok öyle bir şey" cevabını vermişler.
Keşke öyle olsa, burada sorunumuz bir siyasetçinin seçim öncesi uçması, tutmayacağı vaatleri dillendirmesi değil. Düşünmeden konuşması, aklına geleni söylemesi de bir yere kadar tolere edilebilir...



Mesele, ana muhalefet liderinin aklına, inanırlar diye hep böyle çocukça vaatlerin gelmesi.
Kemal Bey belli ki, oyuna talip olduğu kitleyi ikna etmek için mantıkmış, ciddiyetmiş falan kafa yormaya bile ihtiyaç olmadığını düşünüyor.
25 yıl önceki vaatlerini bile unutmadan bir bir yerine getiren Erdoğan'ı desteklemek garip bir seçmen refleksiymiş gibi, AK Partilileri "koyun" diye küçümsemeyi alışkanlık halinde getiren kitlesinin "sadakatine" çok güveniyor.
Bu yüzden de kendisini "çok zorlamıyor".
Gözü kapalı terliğe bile oy vermeye razı olduğunu beyan eden seçmeniyle arasındaki düzeyli ilişkiye girmeyelim.
Beni düşündüren, bu seviyede ve ciddiyette bir profilin, Erdoğan'ın 20 yılda büyüttüğü dev devlet aygıtının başına geçmeye aday olabilmesi. Üstelik de kendisinden hallice 6 yardımcısıyla birlikte.
Nerede hata yaptık acaba?

***


DOĞRUYA DOĞRU, BUNU YAPARSA BAY KEMAL YAPAR!
Kılıçdaroğlu, Atatürk Havalimanı'nı Amerikan şirketlerine verip Atatürk'ün mirasına sahip çıkacakmış.
Özel sektörün yanı sıra başta ABD olmak üzere hükümet müşterilerine de hizmet veren bir aile şirketiyle görüşmelere başlamışlar bile.
Merak etmeyin canım, sahipleri "Türkiyeliymiş". BioNTech'çi Uğur-Özlem Şahin çifti gibi yani. Seversiniz.



Seçimleri kazanırsa bu iş tamammış.
Doğrudur, kazanırlarsa bu iş olur, şüphemiz yok.
ABD'nin Türkiye'nin kalbinde, Karadeniz'den Rusya'ya açılan boğazın dibindeki bir havalimanının, çalıştığı şirketin kontrolüne girmesine itiraz edecek hâli yok ya. Hatta üstüne para bile verirler.

***


PUTİN DİYOR Kİ...
"Bu dünyanın en büyük nükleer güç santralini kurmaktayız. Türkiye'de yeni yüksek teknolojilerle donanmış nükleer sektör oluşuyor. Yeni bir ekonomi alanı açılıyor. Sıfırdan yeni bir sektör kurmak ve santralin inşası şunu gösteriyor: Erdoğan ve Türkiye hükümetinin, ülke ekonomisinin gelişimi için ne kadar büyük hizmetlere imza attığını gösteriyor. Önünüze büyük hedefler koymayı biliyorsunuz.



Emin adımlarla yürüyorsunuz. Akkuyu'da barışçıl nükleer enerji bayrağı dalgalanacak. Türkiye gelişmiş ülkeler kulübüne giriyor. Bunu 2023 senesinde başardınız. Cumhuriyet'in yüzüncü yılında."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA