Türkiye'nin en iyi haber sitesi

MELİH ALTINOK

Yine mi bamya!

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Palmira'da ikisi asker, üçü Amerikan vatandaşı olmak üzere beş kişinin DEAŞ tarafından öldürüldüğü açıklandı.
Avustralya istihbaratı da 16 kişinin hayatını kaybettiği bir terör saldırısını gerçekleştirenlerin DEAŞ'la bağlantılı olduğunu duyurdu.
Peki, yine nereden çıktı bu DEAŞ? Epeydir ortalıkta yoktu.

TRUMP: DEAŞ'I OBAMA KURDU
Hâlâ ABD Başkanı'nın "DEAŞ'ı Obama kurdu" sözlerini komplo teorisi diyerek küçümseyen, üstelik bunu entelektüel bir poz sanan külyutmazlar var.
Oysa bugün bir dünya markasına dönüşmüş DEAŞ'ın ortaya çıkışı, bir dizi senaryosu olsa "abartılı" bulunurdu.

ŞİPŞAK DEVLETİ
Hatırlayın...
2014 Haziran'ında sıcak bir yaz günüydü. Tüm dünyada ajanslar, Irak'ın ikinci büyük şehri Musul'un, 4x4 arazi araçlarının kasalarına doluşmuş birkaç yüz sakallı adam tarafından fethedildiğini geçiyordu.
Amerikan silahlarıyla donatılmış Irak tümenleri buhar olmuştu. Üniformalar çıkarılmış, tanklar yol ortasında terk edilmiş, şehrin kapıları bu karanlık adamlara ardına kadar açılmıştı.
Musul'un düşmesinin ardından Tikrit, Felluce ve petrol sahaları bir çırpıda yutuldu. Milyarlarca dolarlık silah ganimet alındı.
Korku dalgası yayıldı; şehirler teslim bayrağı çekti, aşiretler taraf değiştirdi. Birkaç hafta içinde İngiltere büyüklüğünde bir coğrafya ellerindeydi.
Profesyonel videolar, sosyal medya fırtınası derken binlerce genç Asya'dan, Avrupa'dan koşarak bölgeye geldi. Propaganda makinesi "Irak Şam İslam Devleti"ni gururla pazarlıyordu.

HERKESİN BİLDİĞİ SIR
Girişte bahsettiğimiz iki saldırının, Trump'ın "ABD dış politikasının merkezinde artık Ortadoğu yok" diyerek yeni ulusal güvenlik stratejisini ilan etmesinin hemen ardından gelmesi tesadüf mü?
Trump yönetimi, Suriye sürecini Türkiye'nin de etkin olduğu bir mekanizma üzerinden Ahmed Şara ile yürütürken, geçtiğimiz günlerde DEAŞ'la mücadele koalisyonuna Şam'ı da dâhil etmişti.
Evet, Pentagon'un ABD askerinin Suriye'deki varlığını meşrulaştırmak için sürekli diri tuttuğu DEAŞ umacısına, SDG'nin (YPG-PKK) de dört elle sarıldığını biliyoruz. Ancak Trump, Beyaz Saray'da otururken, ABD derin devletinin DEAŞ'ı yeniden canlandırmak için eskisi kadar pervasız provokasyonlara girişemeyeceği ortada. YPG-PKK'nın ise böyle bir kapasitesi yok.
Geriye kim kalıyor?
Elbette ki Türkiye başta olmak üzere bölgede vurulmadık Müslüman ülke bırakmayan DEAŞ'ın görmezden geldiği yegâne sözde devlet.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.