Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Çekilme neden durdu, anketler ne dedi?

Çözüm Süreci, en önemli aşamasından acaba neden tekledi? Bir başka ifade ile terör örgütü PKK'ya bağlı silahlı unsurların Türkiye'den çıkışı niçin ağırdan alındı ve sonunda durma noktasına geldi?
Bu sorular karşısında ileri sürülen çok sayıda tezden bahsedilebilir kuşkusuz.
Ama sıcak kulis bilgilerine kulak verecek olursak somut birkaç husus söz konusu...
Lafı dolandırmadan söyleyelim.
AK Parti'nin hafta başında yapılan Merkez Yürütme Kurulu toplantısında masaya yatırılan anketlerin sonuçları bugünkü tabloyu açıklayan çok sayıda ipucu ile dolu.
Aslında, siyasi nabız yoklamasının ana ekseni seçimler ve adaylarla ilgili...
Bugün genel seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz? Yerel seçimlerde hangi partiyi tercih edersiniz? Belediye başkanından memnun musunuz? Kimi belediye başkanı olarak görmek istersiniz?
Bu ve benzeri soruların yanına eklenen biri var ki, Çözüm Süreci'nin kaderini belirleyecek kadar önemli. Üstelik PKK-KCKBDP- Kandil çizgisinin son taktik manevralarını anlatacak kadar kritik. O soruda anketten çıkan sonuç, Hakkari ve Şırnak'ta, çözüm çabasına verilen desteğin yüzde 90'ların üstünde olduğunu, hatta yüzde 97'ye kadar ulaştığını gösteriyor.
Yani...
PKK çatışma ve gerilimden beslenirken, çatışmasızlık hali ve huzurlu ortam siyaseten AK Parti'yi ön plana çıkarıyor.
Zaten, "ağır çekim çekilme hali" de "çekilmeyi durdurduk ama çatışmayacağız" mesajı da siyasi zemindeki kaymayı önlemeyi, bölge halkına "buradayız ha!" uyarısında bulunmayı hedefliyor.
Tabii şunu da belirtmek gerekiyor... PKK baskısı veya sempatisi Doğu ve Güneydoğu'da varlığını sürdürüyor ve belediye başkanlıklarının dağılımında şimdilik sürpriz değişiklik içermiyor.

***

Bütün bunlara rağmen hassas bir noktayı daha gözden uzak tutamayız. Çözüm Süreci'nin, iddia edildiği gibi kesin takvime bağlanan adımları yoktu fakat bir yol haritası mevcuttu. Bu haritada, PKK'lı silahlı grupların en geç yaz sonuna kadar ülkeyi terk etmesi öngörülüyordu. Örgüt, çıkışta isteksiz davranınca zincirleme stratejik reaksiyonlar başladı.
1- Kandil, Suriye'deki istikrarsızlıktan sonuna kadar yararlanma, Irak Merkezi Yönetimi ve İran'ın desteğine yaslanma arzusunu hiç bastıramadı. Silahlı güç gösterisini, siyasi güç kazanma arzusuna yeğledi. Kandil'i, frenleyen tek unsur İmralı idi. O da bir yere kadar.
2- Çekilmenin hızı düşürüldükçe, zamana ve zemine uymayan taleplerin sıralanması, ısrarla belli tarihler ilan edilmesi, ön şartlar ileri sürülmesi Ankara'da tepki ile karşılandı. Hatta AK Parti kurmaylarına göre, Başbakan biraz da bu yüzden "Demokratikleşme Paketi'ni açmayı öteledi." Kandil'in ve sözcülerinin her takvim ilanı; paketi, o takvimin arkasına bırakmayı gerektirdi.
3- Hükümet, Demokratikleşme Paketi'nin doğrudan Çözüm Süreci ile ilişkilendirilmesini istemediği gibi tek başına örgütün beklentilerinin karşılanmasına endeksleyecek girişimlere de set çekti. Örgütün, "Bizim sayemizde bu adımlar atıldı" propagandasına malzeme yaratılmadı. Aksine, toplumun tüm kesimlerine hitap edecek daha kapsamlı ve uzun vadeli vizyon oluşturulması planlandı.
Esasen...
Daha sayacak çok madde ve gerekçe var! İşin özü ise...
Çözüm Süreci; uzun ince, inişli çıkışlı bir yol. Süreç, tek başına örgüt ağzına indirgenmeyecek kadar değerli. Ve bu yol, Türkiye'nin bütününün içselleştirmesine bağlı kontrollü adımlarla geçilecek kadar engebeli. Sabır, direnç ve devlet aklı ile çok şeyin değiştiği günler bizi bekliyor!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA