Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Yargı'nın "onur seçimi!"

Bu, Hükümet'in seçimi değil. Doğrudan Yargı'nın seçimi.
Yargı ya bağımsız ve tarafsız duruşunu ispatlayacak ya da bir zümrenin arka bahçesi algısını tescilleyecek!
Yargı ya üzerindeki gölgeyi kaldıracak ya da gayrimeşru bir zihniyetin hâkimiyetini kabul edecek!

***

12 Ekim'deki Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu seçimlerinden bahsediyorum. Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim ve öyle devam edeyim:
"Yargının, herhangi bir tarafın eline geçmesi tehlikelidir. Buna karşı duracak olan da bizzat yargının kendisidir. Yargı sadece adaletin gereğini yerine getirmeli, sadece milletin yargısı olmalıdır!"
***

Birileri asıl niyetini gizleyerek, HSYK seçimlerini Hükümet'in yargıda söz sahibi olma seçimine dönüştürmek istiyor. Maalesef, maksadını aşan bazı demeçler de malum cepheye istismar malzemesi sağlıyor. Ve konu ister istemez, "Hükümet'in yargısı mı, paralelin yargısı mı?" ikilemine sıkıştırılıyor.
***

Örneğin, Yargıtay'dan HSYK'ya gönderilecek 3 üyenin seçimi üzerinden, "Hükümet kaybetti, Cemaat kazandı" propagandası yürütülüyor. Böylece, "tek tipçi bir yapıya" ekstra güç vehmediliyor Esasen, Yargıtay'daki seçim takviminin öne çekilmesi başlı başına mesele. Yani... Sonucu önceden tahmin edilebilen bu seçimle birileri, "Biz hâlâ güçlüyüz. Ayağınızı denk alın" mesajı verdiğini sanıyor. HSYK'nın yeni yapısını ve hatta kaderini belirleyecek kürsü hâkim- savcılarını etkilemeye uğraşıyor.
***

Peki ne oluyor? Akıl almaz taktikler deneniyor...
Hâkim ve savcılar örtülü veya açıktan tehdit ediliyor. Yasadışı kayıtlar el altından gösterilip oy tercihleri değiştiriliyor.
"Bağımsız aday" kisvesi altında kafalar karıştırılıyor. Paralel yapıya müzahir adaylarla oyların bölünmesi planı işletiliyor.
"Tavşan aday" diye tabir edilen isimlerle hedef şaşırtılıyor.
Geniş tabanlı aday listesinin "çizik yemesi" yönünde organize faaliyet sürdürülüyor.
***

Benim kanaatim o ki... Hâkim ve savcılar korkarak oy vermezler. Türkiye'nin en güçlü, özgüveni en yüksek meslek grubudurlar. Anayasal ve yasal güvenceleri, parlamenterlerden bile fazladır ve öyle olmalıdır.
Kaldı ki Hükümet- Yargı kavgasından bu ülkeye hiçbir zaman hayır gelmedi. Kimse eksen kaydırmaya çabalamasın! HSYK üyeleri, Hükümet'le kavga etmek için değil, anayasada tanımlı görevlerini yerine getirmek için seçiliyor.
Eğer HSYK seçimlerine Hükümet'e karşı kavga misyonu yüklenecek olursa, bağımsız ve tarafsız yargı değil, Hükümet'e karşı muhalefet rolü üstlenecek yargı tablosu ortaya çıkar. Hiçbir demokratik sistem bu tür yetki karmaşasına, misyon sapmasına kayıtsız kalamaz!
***

Sonuç olarak...
Yargıya, partiler üstü bakmamız lazım. HSYK seçimlerinin başarısı, bundan sonrası için kilit faktör olacak. Bu kadar kutuplaşan, politize olan, bel altı vuruşa açık bir seçim sistemi artık savunulamaz!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA