Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

200 yılın reformu

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, dün gerçekleştirdiği "Cumhurbaşkanlığı Kabinesinin 2. Yıl Değerlendirme Toplantısını" üç ana eksende yorumlamak mümkün.
1- Tarihi referanslar. 2- Sistemik analizler. 3- İcraat performansı.
Tarihi perspektiften bakıldığında şu vurgular dikkat çekici idi:
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, 200 yılı bulan demokrasi arayışlarımızda, doğrudan milletimizin iradesiyle hayata geçirilen tek yönetim reformudur.
(2013'te Gezi Olayları ile başlayan, 17-25 Aralık emniyet ve yargı darbesi ile devam eden süreci milat kabul ederek) Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti, son 7 yıldır tarihi bir dönemden geçmektedir.
Bu dönemin içinde her türlü oyun, ihanet, acı da vardır, her türlü mücadele, kahramanlık ve zafer de vardır.
(MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye ve MHP'lilere teşekkür ederek) Cumhur İttifakı, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında milletimiz tarafından meydanlarda kurulmuştur.
Ayasofya Camii'nin açılışını sağlayan iradeyi, Türkiye'nin etki alanındaki coğrafyalara adaleti, huzuru, refahı götüren ilkeselliğini ve ülke olarak kendi hakkını da söke söke alma kararlılığını yine bu başlıkta okumak da faydalı.
Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni merkeze alan mesajlarında ise şu çarpıcı cümleler ön plana çıktı:
(Doğu Akdeniz, Libya, küresel pandemiye karşı milli önlem örneklerinden hareketle) Türkiye, yeni sistemle birlikte bölgesel ve küresel krizlere karşı daha etkin, daha hızlı refleksler verebilme imkanına kavuştu. Bu yönetim sistemi, gerek duyulduğunda her türlü değişikliğin süratle yapılabilmesini sağlayan dinamik bir sistemdir.
"Biz yaptık, en doğrusu budur" gibi bir inatlaşmaya girmiyoruz. Her değişim gibi bunun da oturması vakit alacaktır. Daha iyisini bulduğumuzda her türlü değişime gönlümüz de siyasetimiz de açıktır.
* Kabinede ve üst düzey bürokraside yeni isimlere yer vermekten çekinmedik. Bundan sonra da reform, icraat, değişim temelli bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz!
Cumhurbaşkanımızın icraat temelli anlatımlarına gelince...
Hayatı, eser siyasetiyle milletten aldığı güçle yine millete hizmet yolunda geçen Erdoğan'ın konuşmasının en coşkulu bölümüydü.
Türkiye'yi, 2023 hedeflerine ulaştırana kadar yılmadan çalışma sözü verdi. Başarıyı, "Hak'ka ve bizatihi milletin kendisine" mal etti.
Ve bence en çarpıcı ifadesi hem siyaset hem de devlet zeminindeki farklı hesaplara cevap niteliğindeydi:
"Kerameti kendisinde görüp nefsine yenik düşenlerin istikameti kaybetmesi mukadderdir!"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA