Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Masa ve Sofra’ya Reddiye!

Söyledikleri, 6'lı Masa + HDP'yi hedef aldığı için değil.
İtirazları, Millet İttifakı'nı sarstığı için hiç değil!
Ama...
İleri sürdüğü argümanların tamamı, bu memleketin bekasıyla doğrudan ilgili olduğu, Siyasetin günlük tartışmalarının ötesinde anlam taşıdığı için yazıyorum.
Yoksa...
İktidar eleştirileri de en az muhalefete eleştirileri kadar keskin!
Yine de...
Üslup sahibi ve en "ağır" sözleri bile "âli" kelâmla ifade edebildiği için kendisini dinletebiliyor...
Evet...
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu'nun, Meclis'te dün düzenlediği basın toplantısındaki "reddiyesinden" bahsediyorum!
"Masa"nın yanına "Sofra" kurarak, yedek ajandasını da hayata geçirmeye çalışan CHP Genel Başkanı ve zoraki 13. cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik çıkışının üç ana ekseni vardı:
1- "Umut olarak kurulan Masa'da, ümidimize pusu kuruldu!" tespiti.
2- Milliyetçi-mukaddesatçı kesimin ve İP tabanının vicdanına tercüman olan duruşu.
3- Ve belki de en önemlisi... Türkiye Cumhuriyeti'ni siyasi ameliyat masasına yatırmak isteyenlere karşı net tavrı.

***


Bugünkü manzara, tam da onun dediği gibi görünüyor:
"Tayyip Erdoğan gitsin diyenler ile ne pahasına olursa olsun kazanacağız diyenlerin savaşı!"
Elbette beyanları sübjektif unsurlar, kişisel hayal kırıklıkları, dayatmaya isyan da içeriyor.
Fakat her kim ki gerçekleri görmezden gelirse yanılır:
"Güçlendirilmiş parlamenter sistem" derken Türkiye'ye, "Güçlendirilmiş Kemal Kılıçdaroğlu modeli" sunulmuştur.
"Bu aş pişmedi. Pişmemiş aş, milletin karnını ağrıtır!"
İktidara dönüp "Yüzde 51'i, yüzde 49'a dayatıyorsunuz" diyenler, "Yüzde 25'in, yüzde 75'e dayatılmasına" ne diyorsunuz?

***



Haydi, bütün bunları, "parti siyasetinin cilveleri" olarak kabul edelim.
Veya "Ergen tavırlarla Millet İttifakı'nı örselemek yerine çıkar istifa edersin" diyenlere kulak verelim...
Ancak ne olursa olsun, sıralı şu hususlar asla hafife alınamaz:
HDP, Türk demokrasisinin şantajına dönüşmüştür.
"Devlete katil, TSK'ya işgalci, mahkemeye zalim" diyenler, "PKK'ya bir defa bile katil" demedi.
Bölücülük, cumhurbaşkanlığı pazarlığı olamaz!
5 yıl sonra "yanıldık" demektense "zamanında gördük" demek daha iyidir.

***


Demek ki ne imiş?
Siyaset, onun bunun gazıyla yapılan faaliyet olamazmış.
"Salladık, yıkıyoruz" hevesine kapılanların hakiki yüzleri bambaşka imiş.
Milletin oyu kimsenin cebinde değilmiş.
6 ayrı çıkarı, 1kişiyi siyaseten imha etmek üzere araya getiren irade aslında "birbirine kumpas" kuruyormuş.
Ezkaza iktidarı ele geçirseler, önce yol arkadaşlarını yeme ihtimalleri kuvvetli imiş.
"Devr-i sabık yaratmak için yanıp tutuşanlar" asli niyetlerini hak, hukuk, adalet kılıfıyla kamufle ediyormuş!
Özetle...
İktidara gelmek için her yolu mubah gören, dağınık siyasi menfaat gruplarının bu millete ve bu devletin istikbaline, "istikrar ve istiklâl" getirmesini ummak ham hayaldir!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA