Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NURULLAH GÜR

İVME desteği

Belirsizliklerin firmaların görüş alanını kapattığı ve tüketici güveninin düştüğü bu gibi dönemlerde ekonomide çarkların daha hızlı dönmesini sağlamak için kamunun desteğine ihtiyaç olur. Kamunun sunduğu teşvikler ve piyasaları yönlendirme gücü karamsarlık bulutlarını dağıtarak ekonomik aktivitenin hızlanmasını sağlar. Ekonomik aktiviteye destek olmaya yönelik olarak Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak geçtiğimiz perşembe günü İleri, Verimli, Milli Endüstri (İVME) Finansman Paketi'ni açıkladı. Yüksek faiz oranlarından dolayı yaklaşık bir yıldır reel sektör dış finansmana erişimde sorunlar yaşıyor. Durum böyle olunca biten stokun yerine mal koymak veya yeni yatırım yapmak firmalar için çok zor hale geldi. 30 milyar TL büyüklüğündeki bu paket reel sektörün ihtiyaçlarına belli ölçüde destek olacak cinsten.
İVME paketi ile daha çok Türkiye'nin ara mallardaki ithalat bağımlılığını azaltıcı, ihracat potansiyeli olan ve istihdam yaratabilen sektör ve firmaların desteklenerek yerli ve milli üretimin arttırılması amaçlanıyor. Bu kapsamda öncelik, orta yüksek ile yüksek teknoloji ürünlere ve sektörlere verilecek. Teşviklerden yararlanacak üç temel faaliyet alanı; hammadde ve ara malı imalatı, makine imalatı ve tarım olarak belirlendi.

Seçici-hedef odaklı
Türkiye geçtiğimiz 15 yıllık süreçte reel sektöre verdiği teşvikler sayesinde üretim, Ar-Ge ve ihracatta kayda değer ilerlemeler kaydetti. Ancak, teşvikler sektör ve hedef gözetilmeksizin reel sektörün geneline dağıtıldığı için bu teşviklerden potansiyelin altında verim alındığı da bir gerçek. Teşvik sisteminin katma değerli üretimi arttıracak, teknolojide dışarıya bağımlığı azaltacak ve bir taraftan da istikrarlı iş olanakları sunabilecek sektörlere ve firmalara yoğunlaşması gerekiyor.
Gelecek vaat eden sektör ve firmaları bulmak işin birinci ayağı. Bir diğer kritik mesele hedefler belirleyerek ve teşvik alan sektör ve firmaların performansları takip edilerek kamu desteğinin etkinliğini ölçmek. Reel sektörü zinde tutabilmek için teşvik alan sektör ve firmalara kısa, orta ve uzun vadeli hedefler belirlenmeli.
Eğer teşvikleri suiistimal edenler varsa kamunun bunlara piyasa kuralları içerisinde caydırıcı müeyyideler uygulaması gerekiyor. Birkaç yıl kamu ihalelerinden men edilmek veya alınan teşviklerin cezası ile birlikte geri ödenmesi zorunluluğu gibi.
Japonya ve Güney Kore gibi başarılı kalkınma örneklerinde görüldüğü üzere seçici ve hedef odaklı teşvikler katma değerli üretimi ve ihracatı arttırmada çok daha başarılı sonuçlar veriyor. Genele verilen teşvikler doping etkisiyle bir süre büyümeyi canlı tutuyor; ancak etkisi sürdürülebilir olmuyor. Seçici ve hedef odaklı teşviklerin etkisini görmek için biraz zamana ihtiyaç olsa da oluşturduğu etki daha kalıcı olduğu için uzun dönemli büyümeye sürdürülebilir katkılar sağlıyor.
Kamu geçtiğimiz yıl 23 proje ve 19 firma üzerinden uygulamaya soktuğu proje bazlı teşviklerle birlikte teşvik sistemini daha seçici hale getirmeye çalışıyor.
Bu sayede yerli ve milli teknoloji ve katma değerli üretimi destekleyerek cari açığı yapısal olarak düşürmeyi, ekonomik büyümeyi daha istikrarlı bir rotaya sokmayı ve yeni iş olanakları oluşturmayı amaçlıyor. Son açıklanan İVME de benzer bir anlayışa sahip. Bu tip teşviklerin sayısının arttırılması, bir taraftan da etkinliklerinin yakından takip edilmesi lazım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA