Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Cari açığın yanına bütçe açığını da koyamazdık

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile Florya'daki Beyti'de sohbet toplantısındayız. Konu, bir gün önce açıkladığı OVP: Orta Vadeli Program. Toplantı sonrası Washington'daki G-20 zirvesine kalkacak uçağa yetişme amacıyla Florya seçilmiş. Vakit dar, sunumu yinelemek yerine genel açıklama ve soru cevap yöntemini benimsiyoruz.
Babacan öncelikle OVP'nin küresel trendler ortamında yapıldığını belirtiyor ve sohbete FED'in yeni başkanı Janet Yellen olacağı "müjdesi" ile başlıyor. Müjde ifadesini "Yellen, sevdiğimiz bir isim" dediği için kullandım. Söz FED'den açılınca Babacan, tahvil alımının er ya da geç azalacağını, faizlerin 2 yıla yükseleceğini ancak FED operasyonlarının 3-4 yıl sürebileceğini belirtiyor.
Üstelik faiz artışı yalnızca ABD için değil bütün dünya için kaçınılmaz. Zira borç sorunu bazı ülkeler için on yıllar sürebilecek derinlikte. İşgücü piyasalarının, sosyal güvenlik sistemlerinin biriken sorunları süreyi uzatıyor. Babacan, bu noktada Obama'nın sağlık reformuna değiniyor: "Obama sağlık sigortası olmadığı için annesini kaybetmiş. Bu yüzden Obamacare'i çok istiyor. Bizdeki insan odaklı sağlık sistemini görseydi eminim kendisinin mekanik olanına tercih ederdi."
Gelişmekte olan ülkelerin büyüme beklentilerindeki gerileme, altyapı kapasite sorunlarını da beraberinde getiriyor. İç piyasalar yeterince canlı olmayınca bu ülkeler gelişmişlere ihracata yöneliyor. Ancak kriz bu alanı zora sokmuş durumda.
Babacan'a göre bu aşamada cari açık, daha da büyük önem kazanıyor. Hindistan buna bir örnek ve her iki açığın pençesinde debeleniyor. Önümüzdeki 3 yıl likiditenin daha az olacağı dünyada cari açığa özel önem gerekiyor. Bu yüzden "cari açığın yanına bir de bütçe açığını koyamazdık" diyor.

Kazanıp harcayana söz yok

Bu da bize, OVP'nin büyümeden ziyade cari açığa ve enflasyona odaklı rengini açıklıyor. Nitekim kredi hacmine getirilen kısıtlamalar da bu duyarlılık ekseninde düşünülmüş.
Kazanıp harcayana sözümüz yok... Ama kredi alıp tüketiyorsa, olmaz... Her ürüne yönelik etki analizi yapıp, ürün bazında kredi kartı taksitlendirmesi yöntemi geliyor. Aldığı telefonun kullanım süresinden uzun taksit olmamalı tüketicinin... Ersin Özince'nin "yoğurdumu istersem 9 taksitte alırım, kime ne?" sözünü hatırlattım. Böyle bir bankacılık anlayışının da sonu gelmiş durumda.
OVP açıklandığı gün kredi kartı limiti ile aylık gelir arasında ilişki kurulmuştu. Babacan dünkü sohbette "kart taksiti ile aylık gelir arasında" yeni ilişkiden söz etti. BDDK şimdi bunun detayını çalışıyor. Alınan tedbirlerin etkinliğine göre 3 ay içinde yenileri gelebilir.
Taksit konusunda Babacan'ın verdiği örnek ilginç: Şu anda 55 milyon kart sahibinin toplam borcu 82 milyar lira ve bunun 48 milyarı taksitli borç. Üstelik 2011'de 26 milyar liradan, 2012'de 38 milyara ve bugün de toplam borcun yarıdan fazlasına tırmanmış taksitlendirilmiş kredi kartı borçlarımız.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA