Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Özgüven sermayesi

Sosyal bilimle içinde yer alan ekonominin, gerçekte bilim olup olmadığı dahi tartışıladursun; toplumlar için hayati hale geldiği ayan bir gerçek... Dünyanın ve hayatın insani ve toplumsal yönlerini inceleyen sosyal bilimler arasında sayılması, ekonomiye daha farklı anlamlar yüklememize yol açar.
Misal doğal bilimlerden olan fizikte, demir atomunu ele alalım. Bu en temel birim, kendi ağırlığı veya kütle bilgisine sahip olduğunda davranışını değiştirmez, daha çabuk kaynamaz, daha erken çözülmez.
Ancak ekonominin en temel birimi insan, kendisine dair bilgi edindikçe, davranışını değiştirebilir, bir önceki konumundan farklılaşabilir, kabul ettiğini reddedebilir veya satın alacağını satabilir. Tam da bu yüzden onu sosyal bilim kapsamında değerlendirir, beklenti yönetimini de süreçlerine dâhil ederiz.
Yeni yıl, bize en yakın "bilinmezi" oluşturur. Doğal olarak barındırdığı bir dizi bilinmez ile kaygı verir. Bu kaygıyla baş etmenin temel yolu, yarını merak etmektir ve ona dair beklentileri oluştururken göz cerrahı hassasiyetinde davranmaktır.
Tam 30 yıldır ekonomi basınındayım. Yeni yıla dair temel klişe "kritik yıl" tanımıyla ifade bulur. Kısaca ekonomi servisi yönetmeye başladığım 1983'ten bu yana "kritik olmayan" yıl görmedim. Şimdi de durum aynıdır. Sorun kritik kelimesinin hangi yönde kullanıldığına dairdir.
Ben bu "kritik" ifadesini, Gezi Parkı ile başlayan ve 17 Aralık operasyonuyla devam eden Türkiye ekonomisine suikast sürecinin devam edeceğinin tanımı olarak görüyorum. Finansal tiranlar, dış lobiler ekonominin aktörlerinin beklentilerini karartacak. Ancak buna karşı koymak elimizde ve kendine, Türkiye ekonomisine güven, bunu sağlayabilir.
Mutlu yıllar dilerim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA