Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİHA OKUR

Dünya işçileri birleşmiyor!

Türkiye'de kadın çalışsa da çalışmasa da problem. Evde, yolda, fabrikada yük kadının sırtında. Nüfusumuzun yarısı kadın ve sadece yüzde 30'u iş hayatında. Kadın üretime katılırsa birey, vergi ödeyen yatırımcı, kalkınmanın tuğlası olur. Kadının özgürlüğü de ekonomik özgürlükle bir anlam taşır. 1970'lerde kadınımız kırsaldaydı, tarlada çalışıyordu. 1980 sonrası göçle birlikte kadın kente geldi, eve kapandı. Özallı yıllarda kadın kısmen aktif işleyen çarkın içine girmeye başladı, bu süreç hâlâ devam ediyor.
Üzücü, birçok yerde kadınımız sokağa çıkamıyor. Bunun yolu eğitimden geçiyor. Uzun süredir devlet kadının yükünü azaltacak düzenlemeleri hayata geçirmek istiyor. Part time iş ve geçici istihdam öneriyor. Kadın örgütleri, işçi sendikaları buna şiddetle karşı çıkıyor. Bu karşı çıkışın nedenini, "köleleştirme" olarak gösteriyorlar. İki doğru olur mu? Düzenlemeyi yapan da köleleştirmeye karşı. Kadın örgütleri ve sendikalarda. Yani birisi, kadınların gözüne baka baka yanlış yapıyor. Kim olduğuna siz karar verin.

***

Çalışma hayatımızın manzarası iç açıcı değil.
Çalışabilir 55 milyon nüfusun yarısı çalışıyor, yarısı çalışmıyor. Örgütlü olanlar esnekleşmeye karşı, örgütsüz olanlar konuşmuyor, çalışmayana da bakan yok!
İstihdam ekonomik büyüme demektir.
Dünya 20 yılda büyüdü. Teknoloji gelişti. Üretimde insanın yerini robotlar aldı.
"İmalat sanayisindeki teknoloji doğduğu ve geliştiği yerden sınır ötelerine gitti" diyen Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İhsan Tunalı, Dünya Bankası'nın 2013 yılı Dünya Gelişme raporuna dikkat çekiyor. "İmalatta 160-190 milyon arasında iş var. Son 20 yılda imalat sanayisi büyümenin öncüsü" diyor.
Ancak dünyada ve Türkiye'de sanayi üretimi artarken, istihdam azalıyor. Yaratılan istihdamın büyük kısmı turizm, sağlık, eğitim, perakende, ticaret, danışmanlık ve inşaattan geliyor. Bu işkollarında da yüksek verimlilik yok.
***

Peki, istihdam nasıl artacak? Katma değer yaratabilecek miyiz?
Bir dönem İşkur'un şimdi de MESS Vakfı'nın Genel Müdürü Necdet Kenar, "Hizmetler sektörü ya sanayi gibi sabah sekiz, akşam beş kart basacak ya da daha farklı çalışma sistemini benimseyecek. Esnekleşecek. Müzik değişirken dansın ritmi aynı kalmaz" diyor.
Küresel sistem esnek çalışmayı dayatıyor.
Dünya ekonomik milliyetçi oldu. Eskiden, "Dünya işçileri birleşin" denilirdi. Şimdi Fransa işçisi ile Türk işçisi, Çin işçisi ile İngiliz işçisi karşı karşıya geliyor. İşçi, fabrikasının başka bir ülkeye taşınmasını istemiyor. İşçiişveren yani üreten birleşmek zorunda.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA