Türkiye'nin en iyi haber sitesi

SOLİ ÖZEL

Hamas'ın kapanı

Herhalde beklediğinden daha kısa bir süre içinde Hamas hükümeti kendisini ters köşeye yatıran bir durumla karşılaştı. Üç gün önce, Ocak ayında bir kez bombalanmış bir falafel dükkanına yapılan ölümcül intihar saldırısı Hamas'ın Filistinli rakiplerinin İsrail kadar örgüte karşı da yapılmış bir eylemiydi.
Hamas'ın bir örgüt olarak bu eyleme verdiği tepki ise rakiplerinin oyununa geldiğini, yapısı gereği de başka çaresi olmadığını gösterdi. Henüz kendi içinde bundan sonraki politikasını tam olarak saptamamış olan örgüt eylemi kınamadı ya da kınayamadı. Hamas'ın içinde bundan sonra kullanılacak yöntemler konusunda özellikle dış liderlik ile iç liderlik arasındaki ciddi anlaşmazlık düşünüldüğünde şaşılacak bir şey yok. Ne var ki bu eylem sonucunda Hamas kırmaya çalıştığı kendi tecrit edilmişliğini de pekiştirmiş oldu.

Hamas
yalnız kaldı
Bu aşamada İsrail'in yeni Başbakanı Ehud Olmert'in misilleme yapmamaya karar vermesi de Hamas'ın işine gelmeyen bir tercihti. Zira İsrail'in genelde yaptığı gibi çok sayıda sivilin de öleceği bir saldırıda bulunması, Filistinliler'in örgüt etrafında kenetlenmesi sonucunu doğurabilirdi. Şimdilik bu fırsat da Hamas'a tanınmadı. Rusya'nın bile terör eyleminin ardından hayli sert bir tavır koymasıyla Hamas'ın güvenebileceği devlet olarak ortada yalnızca Hamas'a yüz milyon dolar yardım sözü veren İran ve Suriye kaldı.
İsrail'in Hamas'ı tecrit etme politikasına ABD ve ardından da gönderdiği fonları keserek AB destek verdi. Bu tavrın ve siyasetin barışa varılmasına katkı sağlamayacağına inanarak değiştirilmesini talep edenlerin de Hamas'ın tutumu karşısında sesleri fazla çıkmayacaktır. Aksine Hamas'ın hükümet etme imkânlarının budanmasını ve Filistin'i yönetememesinin sağlanmasını isteyenlerin eli de güçlendi.
Bu noktada Hamas'ın düşmanlarının ya da muarızlarının Batı ile veya İsrail ile sınırlı olmadığını da görmek gerekir. El Fetih ve İslami Cihad zaten Hamas'ın başarısız olmasını çıkarlarına uygun görüyor. Bir Arap toplumundaki ilk Müslüman Kardeşler yönetim deneyiminin başarısız kalmasını da bugünkü Arap rejimleri yürekten arzuluyor. Batı ülkelerinin kestiği yardımların petrol fiyatlarındaki artış nedeniyle gene her taraflarından para fışkıran Arap devletlerince ikame edilmemesi bunun başta gelen kanıtı. Bu durumda meydan İran'a kalıyor. Oradan gelecek bir yardımın da Hamas'ı ne ölçüde popüler kılacağı kuşkulu.

İsrail
tercihini yapmalı
Hamas'ın bu terör eylemi karşısında tutumu üzerindeki tecriti, dolayısıyla maddi sıkıntıları da arttıracağından Filistinliler arasındaki mücadele ve kavgaların da kızışması ihtimali güçlenmiş sayılır. İsrail'in ortalığı daha da karıştırmak ve el Fetih'i güçlendirmek için yapabileceği bir manevrası daha var. El Fetih geleneğinin yeni neslinin en popüler siyasetçisi Mervan Barguti'yi serbest bırakmak. İsrail gazetelerinde bu konuda yapılan spekülasyonların ne ölçüde doğru olduğu da yakında anlaşılacaktır.
Gündelik siyaset düzeyinden çıkıldığında temel meselenin ise değişmediği görülüyor. Hamas'ı tecrit ederek ve Filistinlilerin hayatını zorlaştırarak Filsitinlilere boy eğdirmek mümkün değil. İşgalin ve toprak gaspının biteceğine dair tek taraflı olmayan, müzakerelerle belirlenecek bir siyasi takvim çıkmadan da. Filistinlilerin silahlı mücadele ile barışa gidecek müzakereler arasında, İsraillilerin ise karşı tarafa saygılı bir barış ile kolonyal tahakküm arasında bir tercih yapmaları gerekecek.
Son eyleme Hamas'ın verdiği tepki doğru tercihin yapılabileceği konusunda insanı pek iyimser kılmıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.