Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FERHAT ÜNLÜ

İstihbarat felsefesinin kozmik esasları

“İstihbaratçılık sırlı ve zorlu bir yol demektir. Sır olanı ‘sır’ ile saklamak herkese göre değildir.”

Nobel ödüllü 'oryantalist' romancımız Orhan Pamuk'un Yeni Hayat adlı eserine ilk cümle olarak seçtiği "Bir kitap okudum, hayatım değişti" klişesi hakikatten çok uzak bir yargı içerir. Ancak içerdiği mübalağa ölçüsünde edebi değere sahiptir. Romanlardan başlayarak hayat değiştirecek bir kitap yoktur. Gerçekçi olalım. Ancak spesifik bir disipline, dala bakışımızı kökten değiştirecek ölçüde etkili kitaplar vardır. 20. yüzyılın ikinci yarısının hemen başında yayınlanan Adorno'nun Minima Moralia'sı böyle kitaplara bir emsaldir. Marksizm'e, Psikanaliz'e, daha makro ölçekte bakarsak da felsefeye, sanata bakışınızı değiştirir.

Çağımızın en önemli milli güç parametrelerinden biri olan istihbaratın felsefesi, Sun Tzu'nun Savaş Sanatı ve Hintlilerin Arthashastra adlı kitabı kadar köklü bir maziye sahip. Dolayısıyla en az 1400 yıllık bir tarihi var; ancak nedense filozoflar bir yana, istihbarat teorisyenleri istihbarat felsefesi adlı bir disiplin oluştur(a)mamışlar bugüne dek.

Türkiye'de bu konudaki eksikliği büyük ölçüde gideren bir kitaba geçtiğimiz haftalarda yazarı vasıtasıyla erişmek ve kitabı okumak benim için gecikmiş ama gerçekten etkileyici bir entelektüel serüven oldu. Bu hafta Üç Boyutlu Portre'de sizi bu kitapla tanıştırmak istiyorum. (Epigraf niyetine yazının başlangıcına aldığım cümleler kitaptaki altı çizilesi cümlelerden yalnızca ikisi.) Kitabın adı Kozmik Mesele, yazarının adı ise Gürsel Dönmez.

Dönmez, 1964 Kırcaali doğumlu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, nam-ı diğer Mülkiye mezunu. 1987'de Viyana'ya gitti ve Viyana İktisat Üniversitesi'nde yüksek lisans yaptı. 1993-98 yılları arasında Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olarak çalıştı. Sonra Viyana İktisat Üniversitesi'nde doktorasını yaptı. Uzun yıllar gazetecilikle de iştigal etti. Temmuz 2018'den beri Cumhurbaşkanlığı'na bağlı olarak çalışıyor.

MAKROSKOBİK İSTİHBARAT TEORİSİ

Kırk yıllık bir 'erbain' sürecinde yazıldığı belirtilen kitabın aslında çıkış senesi 2004. Yani 18, neredeyse 19 senelik bir kitap. Ne var ki kitabın yazarı Gürsel Dönmez; büyük İngiliz romancı John Fowles'un Büyücü'yü takriben 15 yılda ruhunu kaybetmeyecek ölçüde değiştirerek yazması emsalindeki gibi bir yol haritası izlemiş. Dolayısıyla kitap ilk defa 2004 yılında yayınlandıktan sonra, üstelik okurlardan gelen katkılarla her yeni baskısında gelişmiş, genişlemiş, güncellenmiş ve istihbarat felsefesi kavramının hakkını veren bugünkü formuna bürünmüş.

Yerimiz sınırlı; o yüzden peşrevi fazla uzatmadan kitabın içeriğine geçmek istiyorum. Kozmik Mesele, multidisipliner bir perspektifle yazılmış makroskobik bir istihbarat teorisi kitabı diyebiliriz. Disiplinler arası bir eser ve zaten zamanın ruhunun multidisipliner bakmayı gerektirdiği göz önüne alınırsa en çok bu yönüyle kıymetli. 'Makroskobik' kavramı da bana değil, yazara ait:

"Genel teori çerçevesinde oluş ve görünüş modeli hassas sorumluluk taşıyan devlet adamları ve kurumlar için adeta makroskop gibidir. Makroskobik mercek ile toplumsal, siyasal, ekonomik, sosyal, diplomatik ve benzeri alanlarda olan biten her şeyi kategorik bütünlük içinde görüp gereğini yapma imkânı mevcuttur."

Gürsel Dönmez, genel teori, teopolitik teori, devlet teorisi, ülke-bilim, diasporoloji, şehir-bilim, milli güvenlik teorisi, yönetişim çemberi, psikopolitik teori, dış politika teorisi, siyasal fay hatları, sosyomatriks, ekomatriks, kuantik teori, mit-oloji ve milli istihbarat doktrini bölüm başlıkları ekseninde yalnızca istihbaratçılara değil, akademisyenlere, gazetecilere, hatta ve hatta devlet adamlarına 'istihbarat dersi' veriyor desek yeridir. Ama bunu ruhsuz bir didaktizm ile de yapmıyor.

Kitabın pek çok satırı altı çizilerek okunması gereken türden. Özellikle de devlet teorisi başlıklı bölüm. Gürsel Dönmez, bu bölümde devleti önce matematiksel olarak bir denkleme oturtuyor. Millet eşittir devlet denkleminin iki yanında doğal kaynaklar ve coğrafya, kültür ve tarih, eğitim, halk, ilim, istihbarat, hukuk ve bürokrasi, sosyal sistem, ekonomi ve teknoloji gibi güç parametreleri yer alıyor. Ancak bu parametreler, 1990'lı yıllarda MİT'te elektronik istihbarat sisteminin geliştirilmesinde rolü olan Prof. Dr. Sıddık Yarman'ın milli güç parametrelerinden farklı.

Gürsel Dönmez, kitabının Genel Teori başlıklı kısmında ise; zamanları, monoteist zamanlar, panteist zamanlar, politeist zamanlar ve ateist zamanlar olarak dörde ayırmış. Bu bölümde zaman, dünya ve insanın tarihselleşmesi eksenli sorulara yanıt aranıyor. Mezkur kısımdan şu satırlar dikkat çekici:

"Zaman nedir, dünya nedir, insan nedir gibi hayatın anlamına ilişkin fundemental sorulara cevap arayıp bulanlar ve bu cevapları toplum hayatında kurumsallaştırıp kuralları koyanları; dünyanın, tarihinin öncüleri ve elitleri ibaresiyle isimlendiriyoruz. Öncüler genelde başka bir düzenin kavgasını verirken elit kesim ise statükoyu, yani paradigmayı koruma tavrını benimser.

Öncülerin ve elitlerin tarihi yazmak ve yaratmak tutkusu ile hareket ettikleri söylenebilir. Diğerleri ise şan, şöhret, zenginlik gibi çok sıradan ihtiraslar ile yaşar ve ölürler."

MİLLETİN MAYASININ OLUŞUMUNDA KADININ ROLÜ

Gürsel Dönmez, yalnızca devlete değil, tarihe, zamana, hayata ve insana filozofça bir bakışla bir geometrik istihbarat matematiği kuruyor. Kitapta yer alan tablolar bu matematiksel (aynı zamanda geometrik) düşünce sisteminin şahikaları.

Yazar, yalnızca siyaset değil tüm felsefe ve sanat tarihine de bu perspektifle bakınca ifadesini aşağıdaki cümlede bulan bir ana fikre ulaşıyor:

"Dünya tarihine yön veren seçkin isimlerin sundukları ana eserlere mesleki açıdan bakılırsa bu isimlerin önemli kısmını adeta birer kozmik istihbarat bilgesi olduğu görülür."

Gürsel Dönmez, kitabında derin devlet ve derin millet kavramlarına da değiniyor:

"Milletin özü insandır. Millet hamurunu mayalayan aktör ise her çağ ve devirde anadır, kadındır. Milletlerin rengini veren kadındır. Devlet formunda ahengini kuran ise erkektir. Derin millet ve dolayısıyla devlet, topluma egemen olan kadın profiline göre şekillenir.

Ve insan bizzat derin devlettir. Derin devlet, teknik ve bürokratik bir yapı değildir. Ama mesela derin etiketle Masonik, mafyatik ya da çift kimlikli Ermeni, Pakraduni, Pontus, Sabetaycı organize klikler olabilir, bunlar hukuk dışıdır. Devlet; özünde ve sözünde hukuk demektir."

Bunlar, başka kitaplarda göremeyeceğiniz türden farklı tespitler, savlar.

Ayrıca tüm semavi dinlerde olduğu gibi İslam'da da istihbarat konusuna değinen Gürsel Dönmez, İslam peygamberi Hazreti Muhammed'in daha çok savaşlar sebebiyle düşman unsurlara yönelik istihbarat faaliyeti yaptırdığının kayıtlarda mevcut olduğunu yazıyor. Yazar; "Bu noktada risâletin ilk safhasında iman edenlerden birisi olan Hazreti Ali özel kıymet taşımaktadır. Efsane biçimde anlatılan özel operasyonlar ve benzerleri Hazreti Ali'nin fonksiyon açısından bakarsak tabiri caizse âdeta müsteşar ya da bugünkü anlamıyla özel kuvvetler komutanı gibi görev yaptığını göstermektedir" diyor.

MİT-OLOJİ'NİN İSTİHBARİ DEĞERİ

Kitabın en ilginç bölümlerinden biri, belki de birincisi ise bana kalırsa Mit-oloji başlıklı bölüm. Aşağıdaki cümleler bu bölümün en çarpıcı kısımlarından birini oluşturuyor:

"Mücadelenin olduğu yerde doğal olarak istihbarat faaliyetleri de vardır. Eski çağlar için fonksiyonel anlamda istihbarat olgusunun Çin, Mısır ve Roma'da ortaya çıktığı söylenebilir. Benzer yaklaşımla Yunan mitolojisi, metapolitik istihbarat merceği ile okunursa; mesela Prometheus'un aslında espiyonaj faaliyeti yaptığı dahi söylenebilir. Diğer taraftan bilinen mitoloji de dâhil olmak üzere kendi toplumlarına, kültürlerine ve dünya tarihine yön veren seçkin düşünce, sanat, aksiyon ve fikir insanlarını fonksiyonel açıdan kozmik istihbaratçı diyerek nitelendirebiliriz."

Gürsel Dönmez'in tasnifiyle bakarsak misal Freud da, Schopenhauer da bir 'kozmik istihbaratçı' idi. Bu; hayatı boyunca disiplinler arası düşünmeyi, araştırmalarını bu konseptle yürütmeyi şiar edinmiş benim gibi bir yazar için bile çok yeni, çarpıcı bir söylem.

Tam da bu noktada Ouroboros misali başa dönerek yazıyı toparlamanın vaktidir:

Kozmik Mesele, Adorno'nun sadece abartılarda haklı olduğunu söylediği Psikanalistler'in, modern tarihi en fazla 19. Yüzyıl sonuna kadar giden psikolojiye yaptığı kavramsal katkıyı istihbarata yapıyor.

Kitap, istihbarata bakışınızı değiştirecek ölçüde güçlü bir -hem zekâ, hem de istihbarat anlamında- 'intelligence' birikimine yaslanıyor. Kitabın istihbarat teşkilatımızda da okutulduğundan emin olduğum için bu birikimin devlet ve millet yararına hizmete sunulmuş olmasını ülkem adına büyük bir kazanç olarak görüyorum. Ülkemizin bir istihbarat filozofu var; bunu bilmek hakikaten güven verici.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA