Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BÜLENT TİMURLENK

Kaplan kral’dan son dans’a

Bir filmin kötü karakterine beslediğimiz yoğun duygular ve tepkiler perdede ya da ekranda 'son' yazısı belirdiğinde azalır ve yok olur. Senaryodur sonuçta, işin ustası klavye başına geçmiş sizin sinirlerinizi zıplatacak bir karakter oluşturmuştur... Suç belgesellerinin baş aktörlerine gelince iş değişir. Seri katiller, toplu katliam planlayanlar ve son örneğinde olduğu gibi hayvanlara eziyet edenler…
Dünya, salgınla boğuşurken ve hayat evde bir ekran karşısında bugün ne izlesem bilmecesiyle sürerken The Last Dance sadece basketbolseverler için değil herkes için C vitamini etkisi yarattı. Bir başarı öyküsü izliyor, içimizden alkışlıyoruz 'Son Dans'ı. Fakat bir belgesel var ki mart ayının üçüncü haftasından bu yana tüm dünyada insanlara izlediği her bölümden sonra "Yok artık" dedirtiyor.
Tiger King/Kaplan Kral, aslan, kaplan, leopar aklınıza gelecek ne kadar büyük kedi varsa bunları alan satan ve bir gün onları insanların ziyaret edeceği bir park açan Joe Exotic'in hapishanede son bulan hayat hikayesini anlatıyor. Pandemi hakkındaki basın toplantısında ABD Başkanı Trump'a hakkında soru sorulacak kadar -garip elbette- meşhur olan Tiger King, hayvanları katletmesi, eziyet etmesi, belgeselde kim varsa normalin yanından geçmeyen insanların olması nedeniyle reytingleri uçurdu elbette...

***

Korona günlerinde Tiger King hikayesi insanlara çok ama çok fazla geldi ve Michael Jordan'lı The Last Dance'ın haziran ayında gösterimi planlanan ilk iki bölümü iki hafta önce ekranlara gelince herkes derin bir nefes aldı. Yönetmen Jason Hehir ve ekibi hariç. Son Dans belgeselinin bir yıl önce tanıtım videolarının döndüğü günlerde basketbolu dolu dolu yaşamayanlar için bu bir Michael Jordan'ın hayat hikayesiydi. Elbette ki çok az insan koç Phil Jackson'ın son sezonuna her sezona isim taktığı gibi "Son Dans" ismini verdiğinden haberdardı.
İlk dört bölümü geride kalan belgeselde genel beklenti, Chicago Bulls'un altıncı şampiyonluğunu kazandığı sezonda çekilen 500 saatlik görüntülerin 10 bölümü de forse edeceği yönündeydi. Belgeselin 200 dakikası geride kalırken bu sorunun cevabı hem evet hem de hayır oldu. ESPN'in efsane spor belgeselleri serisi 30/30'da üç belgesele imza atan ve son olarak 80'lerde efsane olan profesyonel Amerikan güreşçisi Andre Rousiminoff'un hayatını anlatan Andre the Giant'ı çeken yönetmen Jason Hehir, iki yıl önce Last Dance projesi için teklif aldığında masaya bir üçlemeyle oturdu. NBA'in kasasından çıkan 500 saatlik görüntülerin yanında NBA'in maç arşivlerini, kolej basketbolu arşivlerini kullanacak ve yüzden fazla insanla röportaj yapacaktı.

***

Son Dans'ın yayın tarihi pandemi yüzünden erkene çekildiğinde 10 bölümlük belgesele son noktayı koymamıştı yönetmen Hehir. Ben bu satırları yazarken de ekibiyle son bölümün düzenlemelerini yapmış ve 185 ülkede yayınlanan belgeseli, seslendirme ve altyazı için Netflix'e teslim etmişlerdi. Jason Hehir'in sekiz saati aşan belgesel için yaptığı çekimlerle birlikte arşiv görüntülerinin toplamı 10 bin saati geçti ve ekibiyle birlikte ustalığı burada devreye girdi. Michael Jordan ana karakterdi ama Bulls'taki takım arkadaşları kadar rakiplerinin de ne söylediği önemliydi. Hehir, geride kalan haftalarda verdiği röportajlarda en çok zorlandıkları kısmın bu olduğunun altını çizdi. Kimilerine haksızlık etmiş olabileceklerini, az süre verdiklerini ve kurguda atmak zorunda olduklarını söyledi. İki yıllık sürede yaptıkları röportajlardan, Jordan'a izletip belgesel içinde belgesel yarattıkları sahneler ise üç ve dördüncü bölümlerin en çok konuşulan dakikaları oldu. ESPN tarihinin en çok izlenen spor belgeseli koltuğuna oturan Son Dans, Detroit Pistons-Bulls rekabetini ve Michael Jordan ile Isiah Thomas arasında 30 yıl sonra bile süren gerilimi, yönetmen Hehir'in tabiriyle, babalarının tribünde, ekranda maçlarını izlediği ama kendileri için bir spor ayakkabının üzerinde 'Jordan' olan efsaneyi genç kuşakların çok daha yakından tanımasını sağladı...

***

Son Dans'ta bu hafta Bulls'un ilk şampiyonluğunun ardından Barselona Olimpiyatları'na gideceğiz. Elbette resmi olmasa da herkesin bildiği üzere Jordan onu istemediği için Isiah Thomas'sız Barselona'ya giden 'Rüya Takım'ın hikayesi gelecek ekranlara... Jordan'ın dediği gibi son bölümden sonra ondan nefret edenler bile olacak. Zaten bir takım arkadaşının dediği gibi: "Onu sevmeyen çoktu, hayatlarımızı çoğu zaman cehenneme çevirdi ama Jordan bizi hayal edemeyeceğimiz bir yere taşıdı."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA