Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YEŞİM TABAK

Malatya'da sinema vardı

Şener Şen, sinemadaki komik Şener Şen'i emekliye ayıralı epey oldu. Aniden metanetini yitirip delilik sınırına yaklaşan, kurnazlığa kalkıştığında bile saftirik kaçan adam, 70'lerle 80'lerin klasiklerinde yaşıyor. Artık güvendiği tek sinemacı gibi görünen Yavuz Turgul, Av Mevsimi'nde Şen'e yine son yıllardaki ağırbaşlı rollerinden birini yazmış. Avcı lakaplı cinayet masası dedektifi, zarif ve kontrollü biri. Baskı altında derhal çözülen ve mutlaka yanlış kararlar alan nostaljik Şener Şen ise, son olarak geçen hafta Malatya'da, yine bir Yavuz Turgul senaryosuyla, sahte Tosun Paşa'yı (Kemal Sunal) yaratan Tellioğlu Lütfü kılığında ortaya çıktı. Tosun Paşa'nın (1976) 1. Malatya Uluslararası Film Festivali'ndeki gösterimini dolduran ilkokul çocukları, kendilerinden önceki kuşakların yaptığı gibi, "Eşşşoğ..." diye başlayan her repliğe cıvıltıyla karşılık verdiler. Tabii sadece bu kadar değildi. Demek istediğim, filmin kusurlarını önemsizleştiren tam kadro ahengi bir tarafa, festivalin açılışında konuşan Malatya Valisi bir yerde haklıydı; hakikaten de "Kemal Sunal Batılı bir memlekette yetişse, bir Şarlo Kolms olabilirdi". Charlie Chaplin, Şarlo ve Sherlock Holmes'tan bir çağrışım kazası çıkaran bu iyi niyetli açıklama esnasında sahnede gülmemeyi başaran Ali Sunal'ı tebrik ediyorum. Festivalde, en ünlü Malatyalılardan biri olan Sunal'ın babasına özel bir bölüm ayrılarak dört filmi gösterildi. Düttürü Dünya'yı (1988) unutmuşum. Geçen yıl kaybettiğimiz Zeki Ökten'in 80'ler Türkiye'sinin ruhunu birebir kuşanan toplumsal hicvi, çok iyi tasarlanmış sahnelerle dolu. Özellikle biri, 'hafiften kült' konumunu perçinlemeyi hak ediyor: Sanat hayatı ekonomik hayatına çare olmayan klarnetçi Mehmet (Sunal) ve darbukacı Rıfat (Cezmi Baskın), çalıştıkları pavyonda bir gece 'gerçeküstü' bir performansa eşlik etmekteler. Geçkin, etrafındaki çoğu vatandaş gibi atıl hale gelmiş fakat yine de mağrur ve gücü yerinde bir pehlivan (Ayberk Çölok), sahnenin ortasında bir sandalyeyle güreş tutuyor. Kolay kolay hiçbir 'interaktif gösteri'de benzeri görülmeyen bir kaptırmışlık içinde tezahüratta bulunan pavyon müşterileri, hayali güreş maçında ecel terleri döken pehlivanla bir olup, gerçek ve işlevsel olanın tek parti hükümetine meydan okuyor. Michel Gondry'nin yine Malatya'da gösterilen İç Dekor'undaki Hiroko, pehlivanla harika bir ikili olabilirdi. Japon genç kız, işlevsel olup olmamakla pek fazla ilgilenmiyor. En azından kendini işiyle tanımlamayı reddediyor; kitap okumak, dergilerdeki fotoğraflardan kolaj yapmak, sevgilisiyle iyi vakit geçirip öylece yaşayıp gitmekten memnun. Ta ki, gözünü zirveye dikmiş sinemacı erkek arkadaşı onu yeterince hırslı olmamakla eleştirene kadar. 'İşinin sosyal itibarı kadar varsın' uyarısında bulunan bu eleştiri, önce Hiroko'nun kalbinin yerinde kocaman bir delik açıyor. Az sonra, ahşap bir sandalyeye dönüşmüş durumda. Hiroko, kiralayacak makul bir ev bulmak için bile 'imkânsızı başar'mak gereken Tokyo'nun çılgın rekabetinden sıyrılıp, çareyi bir yazarın evine sandalye olarak yerleşmekte buluyor. Artık hiç değilse, üzerinde oturulabilir. Yeni sahibi çok isterse onunla güreş bile tutabilir. Bir sandalye, bir yol, yeni bir kaldırım kadar işlevsel olmadığı inancıyla Gezici Festival'den 'kurtulan' Kars Belediye yönetimi, elle tutulmayan değerler yaratmanın da mümkün olabileceğini, Malatya'da görebilirdi. Çevresindeki tarihi alanlar dışında sakinlerine kültürel bir hayat sunmaktan son derece uzak görünen Malatya'da, gençler sinema atölyelerini doldurmuştu. Tanıtım işi son dakikaya kalmasına rağmen, gösterimler de hayli kalabalık geçti. Sinemanın WC'sinde abdest alan başı örtülü kadınlar, namazı kıldıktan sonra Claude Chabrol'ün suç gerilimi Hırsız ve Çırağı'nı (1997) izlemeye hazırlanıyordu. Beğendiler mi acaba? Bilmiyorum ama heyecanlıydılar: "Bu ilk festival filmimiz." Tüm bunların ne işe yarayacağını, festivalin istikrarı gösterecek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA