Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Günümüz İsrail'i

İsrail'in vicdanlı aydını Uri Avnery'den öğrendiğimiz bir fıkrayı daha önce bu köşede anlattık. "Mavi Marmara" katliamı ve onun tetiklediği gelişmelere inanılmaz derecede uygun düştüğü için bir kez daha yazıyoruz:
Osmanlı-Rus savaşlarından kim bilir kaçıncısı patlak vermiş. Rus Çarı seferberlik ilan etmiş. Askere alınanlar arasında bıyığı henüz terlemekte olan bir Yahudi genci de var. Anne hazırladığı erzak çıkınını oğlunun eline tutuştururken bir yandan da tavsiyelerini sıralıyor:
"Moiz sakın kendini yorma, terleyip hastalanma. Bir Türk öldür, sonra bir kenara çekilip biraz dinlen. Bir Türk daha öldür, yine mola ver. Bir Türk daha öldür, tekrar soluklan. Bir Türk daha..."
Delikanlı dayanamayıp araya girmiş: "Peki anne, ya bir Türk beni öldürürse?"
Kadın hiç beklemediği bu cevap karşısında şaşakalmış, gözlerini iri iri açarak söylenmiş: "Türkler'e ne kötülüğün oldu ki, seni öldürsünler evladım!"
İsrail yetkililerinin katliama uydurmaya kalkıştıkları kılıflar ve İsrail halkının büyük çoğunluğunun aymazlığı, hepsinin de Rus Yahudisi annenin ruh halinin ve kör saflığının tutsağı haline geldiklerini ortaya koyuyor.
Bize göre, pek şaşırtıcı değil.
Çünkü Rus Yahudisi anneler ve babalar artık İsrail'de çoğunluk durumuna geldiler. Bugün İsrail iktidarının asıl gücünü Rus göçmenleri oluşturuyor.
O göçmenler ki, Çarlık döneminde "Pogromlar"ın, Sovyetler Birliği döneminde de infazların, temizliklerin ya da "Gulag Adaları" na sürgünlerin korkusuyla yaşadılar hep. Ve de Berlin Duvarı'yla, Demir Perde'yle soyutlanan bir dünyada körelmiş duygularla ayakta kalmaya çalıştılar.
Giderek "Doğal yaşam" gibi algılamaya başladıkları bu koşulları, bu karanlık dünyayı, Sovyetler'in dağılmasından sonra topluca göç etmeye başladıkları İsrail'e taşıdılar. Daha doğrusu aynı dünyayı orada da yarattılar.
Özgürlük rüzgârları estirmeye kalkanlara orantısız güç kullanmaları ondan. Çünkü onlar için özgürlük kavram olarak bile yabancı.
Filistinliler'in bir bölümünü duvarlar arasında, bir bölümünü de açık hava cezaevinde tutmaları ondan. Çünkü yukarıda da belirttiğimiz gibi, onlar için dünya yüzlerce yıl boyunca yüksek duvarlarla kuşatılmış bir coğrafyadan ve yine yüksek duvarlarla tecrit edilmiş "Getto"larla sınırlı kaldı.
Uluslararası hukuku ayaklar altına almaları ondan. Çünkü onlar hukukla hiç tanışmadılar.
Eski Ahid'in altıncı bölümünü oluşturan Joshua'nın Kitabı'nda anlatılan Kenan ili halkının topluca katledilmesini (M.Ö. 1250 civarı) bugün Filistinliler'e tekrarlamaya kalkışmaları ondan. Çünkü onlar sadece dini fanatizmle besleniyor.
Düşünün; çok değil 20 yıl önce İsrail ordusunun sadece yüzde 2'si fanatik dindar Yahudiler'den oluşuyordu, bugün bu oran yüzde 30'un üstünde.
O yüzden İsrail haydut devlet konumuna düştü.
O yüzden İsrail aklını ve belleğini yitirdi.
O yüzden İsrail ırkçı, faşist politikacılara teslim oldu.
Çoğu Aydınlanma Çağı düşünürlerinin hak, hukuk, adalet, hümanizm fikirleriyle donanmış kurucu babaların devleti değil bugünkü İsrail.
Ve işbaşındaki ırkçı, faşist, duyguları da, duyuları da, vicdanları da körelmiş kadrolar yüzünden İsrail hızla devlet olarak meşruiyetini yitiriyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA