Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SALİH TUNA

Kılıçdaroğlu’na operasyon çektiler

Sesli dinlemek için tıklayınız.

CHP ittifakı yandaşları, kısa süre önce sanki bir yerden düğmelerine basılmışçasına Kılıçdaroğlu'na çağrıda bulunmuşlardı.
Evet, bildiniz, o çağrı:
"Cumhurbaşkanı adayı olma" diyorlardı.
O kadar ki, biraz daha kaptırsalar, Baykal'ın 2007'deki cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Erdoğan'a yaptığı canhıraş "uyarıyı" bire bir terennüm edeceklerdi: "Sakın ha cumhurbaşkanı adayı olma! Sakın ha olma! Sakın ha! Olmaaa...Olma!.."
Gerçi Baykal'ın söz konusu "uyarısı" örtük bir tehdidin dışavurumuydu, bunlarınki henüz "feryat" aşamasında.
Lakin, sonuç alamazlarsa, yani Kılıçdaroğlu adaylıkta ısrar ederse, kuvvetle muhtemel tehdide de başvururlar.
Kılıçdaroğlu'nun aday olmasını o derece istemiyorlar!
Baykal hiç değilse muhalefet ettiği partinin (AK Parti) Genel Başkanı'na, "Sakın ha cumhurbaşkanı adayı olma!" diyordu; bunlar destekledikleri partinin (CHP) Genel Başkanı'na "Aday olma!" diyorlar.
Baykal'ın gerekçesi "rejim bunalımı" veya "Ortodoks laikliğin zeval bulması" falandı.
Bunların gerekçesi veya derdi ne peki?
Kılıçdaroğlu'nun "beceriksiz" olması mı? Cumhurbaşkanımız Erdoğan "SSK'yı batırdın!" diye sıklıkla yüzüne vurduğu özelliği mi?
Alakası yok... Zaten bunların İstanbul ve İzmir belediye başkanlıkları örneklerinde olduğu gibi "icraat" veya "hizmet" gibi bir beklentileri de yok.
Daha fazla uzatmadan söyleyeyim: Bunların gerekçesi, Kılıçdaroğlu'nun Alevi olması.
E tabii, "Sen Alevi'sin, sakın cumhurbaşkanı adayı olma!" diyecek kadar (haşa huzurdan) "öküzlük" yapmadılar.
Ya?
Uyanıklık yaptılar. Kılıçdaroğlu'na operasyon çektiler. Suçu da "yapacak" iddiasıyla Cumhur İttifakı'na attılar.
Nasıl anlatsam; "Seni kuyuya atacaklar!" uyarısı eşliğinde Kılıçdaroğlu'nu bizzat kedileri kuyuya attılar.
Mesela, bunların TELE 1 adlı militan yandaş kanallarının Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ gündüz gözüyle şöyle dedi: "Kılıçdaroğlu aday olursa Alevi kimliği üzerinden yıkıcı bir kampanya yürütecekler..."
Bunların İBB Başkanları da bunlardan uyanık çıktı.
Geçen gün durduk yere "Sünni bir ailenin çocuğuyum" dedi. Hayır yani, bağı yok bağlamı yok.
Bu sersem sepet mezhepçi tecessüs de nereden çıktı?
Bunca yıldır siyaseti takip ederim, böyle paraşütten düşme vurgulamaya hiç şahit olmadım.
Uyanıklığın bu derecesi de bünyeye zarar! Bir yandan Diyanet'e laga luga ederek Alevilere aklı sıra şirinlikler yapıyor, öte yandan "Sünni'yim" diyerek Kılıçdaroğlu'nun Alevi olmaklığını cumhurbaşkanlığı adaylığı için sorun görenlere, "Ben buradayım" yollu kafasını uzatıyor.
Kılıçdaroğlu'nun Alevi olmasını gündeme getirmelerinin nedeni, İBB Başkanı'na bu kafa hareketi için zemin hazırlamaktı belki.
Tevekkeli "Bir yerden düğmelerine basılmışçasına" demedim; "parayı veren düdüğü çalar."
Olmayan yolcuları izleyip "Kanım dondu" dediği Fazilet Durağı yalanından sonra yalanlarına biraz ara verir sanmıştım; geçen gün baktım, "Test kitaplarına fotoğrafınızı koydunuz mu?" sorusuna "Koymadık" diyerek kör parmağım gözüne yine yalan söyledi.
Hiç kusura bakmasın; ekmek peynir gibi yalan söyledikten sonra Alevi olsa ne olur, Sünni olsa ne olur!

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA