Soykırımcı İsrail rezil rüsva olsun diye biz burada dua, dua ellerimiz karıncalanmışken, bunlar İran-İsrail savaşı sonucunda doğacak "güç boşluğunu" doldurmanın hayalini kuruyor, "Bize fırsat doğuyor, önümüz açılıyor..." diyerek ellerini ovuşturuyorlardı.
Akılları sıra ABD veya İsrail İran'a vuracak, bize de gün doğacaktı.
E tabii, "Osmanlı'yı kursun da isterse ABD kursun..." demenin doğal sonucu budur.
Lakin, ABD'nin saldırısının hemen ardından "İran rejimine karşı harekete geçmeye hazırız..." açıklamasını yapan PKK'nın İran'daki kolu PJAK'ın fırsatçılığından bunun ne farkı var? (Malumunuz, Kandil şeflerinden Duran Kalkan da mahut açıklamaya destek vermişti.)
Pardon bir farkı var: PKK'nın fırsatçılığı "kölece" de olsa gerçekçi, muhteremlerin iler tutar yanı yok.
Hem ABD'den neredeyse "anahtar teslim Osmanlı" beklentisi içinde olacaksın hem de "Asıl hedef biziz" diyeceksin! Nasıl oluyorsa artık, önleri açılırken, hedef olmayı başarıyorlar... Bunlarda şuncacık akıl izan olsa, "danışıklı dövüş" tesmiye ettikleri savaşın sonucunda önlerinin açılacağının beklentisi içinde olmazlardı.
Hayır yani, madem olan biten tiyatrodan ibaret, neden "güç boşluğu" oluşsun?
***
Bu muhteremleri tanımakta gerçekten zorluk çekiyoruz. Buna mukabil, ABD'nin B-2 bombardıman uçaklarına güzellemeler yapan muhalif güruhun cibilliyetini 91'deki Körfez Savaşı'ndan tanıyoruz.***
"Ateşkes" nedeniyle önlerinin açılacağına dair umutları suya düştü diye karalar bağlamasınlar. İsrail hangi ateşkes kararına uydu ki buna da uysun.