Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞEBNEM BURSALI

Mesele Türkiye değil ki...

Dertleri çok açık; taş üstüne taş konmasın da ne olursa olsun! Anlamayana da 1 değil, 2 değil, 3 değil tam 4 dilde anlattı CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu! "Sakın ola yanılıp Kanal İstanbul için Türkiye'ye yatırıma gelmeyin. Vallahi de billahi de paranızı ödemem!!"
Bu köşeden dönem dönem anlatmaya çalışıyoruz; istemezükçülerin kimler olduğunu, geçmişten bugüne neleri istemediklerini ve neden istemediklerini. Bugüne geldiğimizde "Dün ne iseler hâlâ aynılar" ya da "Yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır" sözlerinin karşılığını sonuna kadar veren bir CHP yönetimi var maalesef.
Amaçları çok açık: Türkiye'ye yatırım yapmak isteyen yabancı yatırımcıyı ürkütmek. Yatırımcının, sermayenin önünü kesmek. Millete yarayacak yatırımların önünü tıkamak. İstihdam, daha fazla refah ve atılımları engellemek. Ve bunu hedefleyen zihniyetin temsilcileri de maalesef (eski sisteme göre) ana muhalefette. Yani iktidar alternatifi olarak millete vaat ettikleri şey şu: Vizyonu olan, yatırım ve istihdamı öngören bütün büyük yatırımları iptal edeceğiz; sığ, vizyonsuz ve algı üzerine kurduğumuz siyasal düzeni size getireceğiz!
Algı demişken; Kanal İstanbul projesiyle ilgili yapılan bütün açıklamalara rağmen kendi oluşturdukları kurgusal yalanları, gerçekmiş gibi tekrarlamaya devam eden CHP yönetimi, artık gerçekten MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin dediği gibi "bir milli güvenlik meselesi" haline dönüştü.
Algı ile gerçek arasındaki alanın griliği her geçen gün biraz daha kararıyor farkındaysanız. Gerçeklik ve rasyonaliteden koparılmış, tamamen derin bir duyguya yönelik oyun oynuyor CHP yönetimi. Son örneklerden biri Tank-Palet Fabrikası'nın özelleştirilmesinde yaşadığımız süreç. "Bizim olan bir değeri, yabancıya peşkeş çektiler" algısını sürekli tekrarlıyorlar.
Oysa 25 yıllığına kiralanan, tapusu ve alınacak bütün kararlarda son sözün yüzde yüz devlette olduğu Tank-Palet Fabrikası, rakiplerinin çok gerisinde kalmış bir teknolojinin yenilenmesi ve yüzde yüz yerli, milli tankımızın yapılması adına önemli bir yatırımın önünün açılmasından başka bir şey değil.
Elbette burada ihaleyi kazanan Türk firmanın ortağının Katarlı şirket olmasının çok belirleyici bir etkisi var. Yoksa ortak şirket Alman, İngiliz, Fransız ya da İtalyan olsaydı bu tür bir büyük itiraz duyacağımıza inanıyor musunuz? Ama her şerde bir hayır vardır sözü yine gerçek çıktı neyse ki... Tankımızın motorunu ithal ettiğimiz Almanya, bu algı operasyonundan etkilenerek motor vermeyeceğini ilan edince kendi motor ve şanzımanımızı da ürettik ve 2 yıla kalmaz yüzde yüz yerli ve milli (motoru da kendimizin ürettiği) tankımıza kavuşacağız.
Kötü komşu insanı mal sahibi yapar misali, hem CHP hem Almanya, Türkiye'ye ve Türk milletine büyük iyilik yaptı!
Yıllarca kendi genel başkanlıklarını yapmış Ecevit'e, Baykal'a bile "Solcu değillerdi" diyen bu zihniyetin, kendi cumhurbaşkanı adaylarının bile kazanmaması için neler yaptığını birinci ağızdan dinleyince çok şaşırmamak gerektiğini bir kez daha gördük.
Gazeteci Şaban Sevinç, Halk TV Genel Müdürü olduğu dönemde, 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde CHP'nin adayı Muharrem İnce'nin mitinglerini ve programlarını yayınladığı için bir CHP Genel Başkan Yardımcısı'nın kendisini telefonla arayarak "Yayınlama şu adamın mitinglerini, başımıza iş mi aldıracaksın" diye tepki gösterdiğini CNN Türk yayınında açıklayarak her şeyi çok net ortaya koydu.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Şebnem Bursalı | Mesele Türkiye değil ki...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA