Türkiye'nin en iyi haber sitesi
TİMUR SIRT

Yatırımların musluğu 5G şebekesine bağlı

Nokia’nın yeni araştırmasına göre, 5G etkin sektörler, 2030 yılına kadar küresel Gayri Safi Yurt İçi Hasılaya (GSYİH) 8 trilyon dolar katkıda bulunma potansiyeline sahip. 5G şebekesinde her gelişme tüm sektörlerin geleceğini belirleyecek

Fabrikalar, sürücüsüz araçlar, sağlık ve eğitim sektörü her alanda genişbant internet bağımlısı hale geliyor. Pandemi bu süreci hızlandırırken 5G'deki gecikmenin bedelini biraz da kişi başına elde edilen gelirde görüyoruz. İşletmeler 5'inci nesil gigabayt işleme hızına ve 10 milisaniyeden daha az gecikme süresine eriştiğinde, yapay zeka, internete bağlı cihazlar, nesnelerin interneti, dronlar, robotik ve artırılmış gerçeklik teknolojisinin nabzını internet hızı yani 5G ve fiber yatırımları belirleyecek. EMarketer bu süreci, Akıllı Şehirlerin gelişimiyle kesişen, toplum ve iş dünyasının bütünsel evrimine hazırlanma zamanı olarak tanımlıyor.

8 TRİLYON DOLAR KATKI
Nokia'nın yeni araştırmasına göre, COVID-19'un orta ve uzun vadeli dijital yatırımları ve değer oluşturmayı hızlandırması nedeniyle 5G-etkin sektörler, 2030 yılına kadar küresel Gayri Safi Yurt İçi Hasılaya (GSYİH) 8 trilyon dolar katkıda bulunma potansiyeline sahip. 5G Business Readiness Report İşletmelerin 5G'ye Hazırlık Durumu başlıklı raporda, 5G açısından olgun şirketlerin daha hızlı büyüdükleri ve COVID-19 sonrasında verimlilikte net artış (% 10) kaydeden tek grup oldukları belirtiliyor. Pandemin yol açtığı ekonomik güçlüklere rağmen, 5G yatırımlarında küresel bir patlamayla birlikte, önümüzdeki 5 yıl boyunca şirketlerin yüzde 71'i 5G'ye yatırım yapacak.

İŞE DOĞRUDAN ETKİLİ
5G Business Readiness Report başlıklı araştırmada, dünya çapındaki işletmelerin 5G'yi benimseme oranları inceleniyor ve 5G'nin tümüyle uygulamaya konmasına giden yolda sektörler arası bir akış ortaya konuluyor. Nokia'nın hazırladığı bu yön belirleyici rapor, 5G'nin sürdürülebilir ekonomik büyümeyi desteklemeye ve inovasyonun önümüzdeki on yılını belirlemeye yönelik potansiyelinin altını çiziyor. COVID-19 salgınının, özellikle dijital olarak en az gelişmiş endüstriler arasında dijitalleşmeyi hızlandırarak orta ve uzun vadede 5G'nin değer yaratma potansiyelini daha da artıracağı tahmin ediliyor. Raporda ayrıca 5G'nin uygulamaya konulması ile işletme performansı arasında net bir bağıntı ortaya konuluyor.

NEDEN BU KADAR 5G'YE BAĞIMLIYIZ?
DELOITTE çalışmasına göre 5G, sürücüsüz arabalar, mobil ödemeler ve uzaktan izleme ve kontrol gibi birçok yeni teknolojiyi kolaylaştıracak. Üretime dayalı gelişmekte olan pazarlar bile 5G dönüşümünden hızlı şekilde etkileneceği tahmin ediliyor. Gelişmekte olan pazarlar, birkaç istisna dışında, en yeni nesil mobil ağları benimseme konusunda her zaman gelişmiş ülkelerin gerisinde kaldı. Küresel teknoloji pazarı danışmanlık firması ABI Research, gelişmekte olan pazarlarda 5G'nin beklenenden hızlı benimseyeceğini ortaya koyuyor. Yaklaşık yüzde 65 kırsal nüfusa sahip olmasına rağmen Hindistan'ın 1.2 milyar aboneyle mobil veri trafiğinin 2025 yılına kadar 160,4 Exabyte'a çıkacağını tahmin ediyor. Tarıma veya imalat üretimine büyük ölçüde güvenen gelişmekte olan ülkeler de 5G kuruluşunun dijital dönüşüm yeteneklerinden yararlanmaya devam edeceği tahmin ediliyor.

AÇIK KAYNAK KODLU PLATFORMDA REKOR
TÜRK Telekom sahip olduğu fiber altyapı ve Argela gibi iştirakleri ile 5G altyapısına uyum konusunda önemli avantajlara sahip. Türk Telekom, Türkiye'de yine bir ilke imza atarak, simetrik 10 Gbps indirme ve yükleme hızları sağlayan yeni nesil XGS-PON teknolojisini, yerli üretime ivme kazandıracak 'Açık kaynak kodlu' erişim platformu üzerinde test etti. Bu yeni teknoloji sayesinde, 10 GB'lık bir film yaklaşık 8 saniyede, 75 GB'lık bir dosya ise 1 dakika gibi kısa bir sürede indirilebilecek. Yönetiminde ülkemizden sadece Türk Telekom'un yer aldığı uluslararası bir organizasyon olan Open Networking Foundation (ONF) ile yapılan çalışmalar sonucunda Ankara'da Türk Telekom İnovasyon Merkezi'nde oluşturulan açık kaynak kodlu platform üzerinde denenen XGS-PON teknolojisi ile 10 Gbps'ye varan hızlara ulaşıldı. Yüksek hızlı internetle, tüm cihazlardan 16K kalitesinde TV izleme deneyimi sağlanabilecek.

***


SİBER GÜVENLİKTEN PAYIMIZI ALALIM

Teknopark İstanbul, Türkiye'nin ilk Siber Güvenlik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve Siber Güvenlik kuluçka merkeziyle yerli siber güvenlik teknolojilerinin gelişimine ve alandaki uzman açığını kapatmaya odaklanıyor
ARAŞTIRMA kuruluşu Reportlinker'ın COVID-19 sonrası senaryolarını kapsayan raporuna göre şu anda 15.8 milyar dolarlık büyüklüğe sahip olan küresel siber güvenlik pazarının 2025'te 22.2 milyar dolara yükselmesi bekleniyor. Pazarda startuplar da önemli bir yer teşkil ediyor ve bu şirketlere yönelik yatırımlar da her geçen gün artıyor. Şu an dünya genelinde 21 binden fazla siber güvenlik startupı bulunuyor. Crunchbase verilerine göre 2020'de 268 girişim ortalama 4.7 milyar dolar yatırım alındı. Öte yandan sektörde nitelikli uzman açığı da her geçen gün artıyor. 2021 yılına kadar 3.5 milyon siber güvenlik işinin açığa çıkacağı öngörülüyor. ISC araştırma verilerine göre 4.7 milyon siber güvenlik personeline ihtiyaç duyulurken dünya genelindeki siber güvenlik yazılımcısı sayısı 2.8 milyon.

LİSEYE KADAR ULAŞTI
Ülkemizin savunma sanayisi için Ar-Ge üssü konumunda yer alan Teknopark İstanbul da bu alanda önemli çalışmalara imza atıyor. 2020-2021 eğitim sezonunda Türkiye'nin ilk siber Güvenlik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin faaliyete geçtiği Teknopark İstanbul'da 2021 yılında da Türkiye'nin ilk siber güvenlik kuluçka merkezi açılacak. Teknopark İstanbul olarak savunma sanayiinin Ar-Ge merkezi olduklarının altını çizen Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu meslek lisesi ve siber güvenlik kuluçka merkezine ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor.

GELECEĞE YÖNELİK PLANLAMA
Topçu: "Siber güvenlik artık tüm dünyanın üzerinde titizlikle durduğu bir alan haline geldi. Türkiye'de bu konuya hakim bir sürü yetişmiş insan var. Özel olarak bu tip altyapı ve imkanları da bizler sunduğumuzda siber güvenlik üzerinde çok iyi sonuçlar alacağız. Biz Teknopark İstanbul olarak yakın zamanda açacağımız siber güvenlik kuluçka merkezimizle bu alandaki yerli startupları yakından destekleyeceğiz. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi, Savunma Sanayii Başkanlığı ve Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi'yle birlikte çalışıyoruz. Öte yandan meslek lisemiz siber güvenlik özelinde çalışan firmalarla bir arada yetişecek öğrencilerimiz için oldukça verimli olacak. Gençlerimizi Teknopark İstanbul'daki firmalarımızla birçok uygulamada bir araya getireceğiz. Bunlar geleceğe dair çok güzel planlamalar. Bu çalışmalarımız ülkemizin küresel siber güvenlik pazarından hak ettiği payı alacak."

GİRİŞİMCİLERE 200 BİN TL'YE KADAR DESTEK

İSTANBUL Teknokent, Boğaziçi TTO ve Sakarya Teknokent iş birliğinde, TÜBİTAK BİGG programı için 2020 Yılı Çağrısı için ön başvurular alınmaya başladı.

200 BİN TL HİBE DESTEĞİ
İstanbul Teknokent'in Girişimcilik ve Şirketleşme Yönetimi Sorumlusu Hasan Kömürcü, "Yenilikçi iş fikirleri olan kişileri TÜBİTAK Bireysel Genç Girişim (BİGG) programına başvuru yapmaya çağırıyoruz. Bu kapsamda girişimcilere; iş rehberliği, iş modeli oluşturma, proje yazma, mentorluk, ön kuluçka ve kuluçka'da yer alma gibi hizmetler sağlıyoruz. İş fikirlerini bu hizmetlerden faydalanarak geliştiren girişimci adayları, hazırlayarak ön onay aldıkları iş planlarıyla TÜBİTAK'a başvuruyor. Böylece, seçilen girişimciler 200 bin liraya kadar hibe desteğinden yararlanabiliyor" dedi. İstanbul Teknokent, Boğaziçi TTO ve Sakarya Teknokent paydaşlığındaki BİGG Programı'nın 1.Aşama başvurusunu yapmak için bigg.entertech.com.tr adresini ziyaret etmek yeterli. Web üzerinden toplanan iş fikirleri iki aşamalı bir eleme sistemine tabi tutuluyor. İstanbul Teknokent, Boğaziçi TTO ve Sakarya Teknokent iş fikirlerini; teknolojik düzeyi ve yenilikçi yönü, iş fikrinin uygulanabilirliği, iş fikrinin taşıdığı ticari değer, iş fikrinin rekabetçi düzeyi, iş fikri ekibinin nitelikleri ve iş fikrine uygunluğu vb. yönleri göz önünde bulundurarak değerlendirecek

TÜRK MOBİL OYUNLARINI 800 BİN KİŞİ İNDİRİYOR

TÜRKİYE oyun pazarı, her yıl ortalama 1 milyar dolar gelir elde etme yolunda ilerliyor. Bu gelirin yarısından fazlası mobil oyunlar tarafından üretiliyor. Türk mobil oyun sektörü, 30 milyondan fazla yerli, yüz milyonlarca yabancı oyuncuya ulaşıyor. Google Play'de yayınlanan ve Türkiye'de geliştirilen mobil oyunlar ortalama olarak 759 bin 470 kişi tarafından indiriliyor. Sadece Google Play istatistiklerine bakıldığında 169 bin 137 oyun geliştiricisinin 2 bin 854'ünün Türk geliştiriciler olduğu görülüyor. Bu istatistiğe sadece Türkçe adreslerin hesaba katıldığı düşünüldüğünde bu sayının çok daha fazla olduğu düşünülüyor. Türk oyunları sadece sayıca değil, aynı zamanda kullanıcıların beğenisiyle de dikkat çekiyor. Küresel ortalamada mobil oyunlar 5 yıldız üzerinden 3,70 puan alırken, Türk geliştiricileri tarafından üretilen oyunların yıldız ortalaması 3.91.

SEKTÖR HIZLA BÜYÜYOR
TÜRK geliştiricilerin oyunlarının sadece yüzde 3'ünün ücretli olduğunu belirten IFASTURK Eğitim Ar-Ge ve Destek Kurucusu Mesut Şenel, "Türk mobil oyun pazarında oyunların yaklaşık yüzde 87'si reklam içeriyor. Bu, oyunların yüzde 73'ünde reklam bulunan tüm dünyaya kıyasla daha yüksek bir değer. Türk geliştiricilerin yüzde 28'i para kazanmak için uygulama içi ödemelerden yararlanıyor. Önümüzdeki senelerde Ticaret Bakanlığı'nın da oyun ve uygulama girişimleri için başlattığı 'Bilgisayar Oyunu-Mobil Uygulama Geliştirme Desteği' ile bu sektörün ivmeleneceğini göreceğiz. Girişimcilerin kendi markalarını oluşturmaları, teşviklerden faydalanmaları için destek veriyoruz" dedi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA