Türkiye'nin en iyi haber sitesi
TİMUR SIRT

İklim krizini tohum topları çözecek

Küresel iklim krizine karşı sürdürülebilir ve inovatif çevre teknolojileri geliştiren Ecording girişimi ecoDrone’lar ile ağaçlandırılması gereken ulaşılması zor alanlara havadan tohum topu atışları gerçekleştiriyor

Tohum topları atan ecoDrone projesiyle iklim değişikliğine karşı mücadele eden, tohum toplarını hazırlayan kadınlarla istihdam yaratan Ecording girişimi, Türkiye'nin dört bir yanında çeşitli sosyal projeler üretiyor. Girişimin geliştirdiği projeyle perakende sektöründe satılan her bir ürün ya da hizmetin veya ödenen her bir faturanın doğada ecoDrone ile birer tohum topuna dönüşmesi mümkün oluyor. Ayrıca tüketiciler kadın istihdamına destek sağlamış oluyor. Böylece sıradan bir tüketici bile doğaya ve kadın istihdamına katkı sağlamış oluyor.

1.2 TRİLYON AĞAÇ İHTİYACI
İklim değişikliği ile mücadelede ağaç dikmek en etkili yöntemlerden bir tanesi ve bu global problemi durdurabilmek için dünyanın 1.2 trilyon ağaca ihtiyacımız olduğunu söyleyen girişimin kurucu ortağı Mert Karslıoğlu, bu sebeple problemi çözmek için geliştirdikleri projeyi şöyle anlattı: "Teknik yeterliliğimizin olması ve sürecin daha hızlı ve geniş alanda yapılabilmesi bakımından insansız hava araçları geliştirmeye karar verdik. Doğal ağaç yetişme sürecine bağlı kalarak da tohum atmaya ardından da verimliliği artırmak için tohum topu atışları yapmaya karar verdik. EcoDrone bu şekilde ortaya çıktı. Dünyada İrlanda ve Amerika'da olmak üzere iki farklı proje var. Biri çıplak tohum atışı gerçekleştirirken diğeri biyokapsül atışı gerçekleştiriyor." Geliştirdikleri projelerin nasıl işlediğini Mert Karslıoğlu, şöyle anlatıyor: "Tüketici bir ürün satın aldığı zaman, aldığı ürünün üzerinde ecoDrone etiketini görüyor ve o ürün satışı için ecoDrone ile bir tohum topu atışı gerçekleştirildiğini anlayabiliyor. Söz konusu ürünler için özel olarak atanan QR kod aracılığı ile de tohum topu atışı ile ilgili detaylı tüm bilgilere erişebiliyor." Bu sayede tüketici olarak bizlerin, doğadan aldığımızı bir nevi ecoDrone ile doğaya geri verebilme şansına sahip olduğumuzu söyleyen Karşlıoğlu, "QR kodu taratan kullanıcılar saha gözlem günlerinde güncellenen kendi tohum toplarının güncel fotoğrafları, nerede atış yapıldığı gibi bilgilere düzenli olarak ulaşabiliyor. Bu hususta çalışma alanlarımız tüketicinin dokunabildiği sosyal ve endüstriyel tüm alanları kapsıyor. Bugüne kadar 40'tan fazla markayla işbirliği yaptık. İşbirliği yaptığımız markalar ağırlıkla Türkiye pazarında da faaliyet gösteren global merkezli kurumsal markalar. Türkiye İş Bankası'nın ana sponsoru olduğu Workup Girişimcilik Programı'nın da desteğiyle daha fazla markaya ulaşmayı hedefliyoruz" diye konuştu.

HEDEF 100 MİLYON TOHUM TOPU
ÇEVRESEL etkiyi artırmak için kendilerine 100 milyon tohum topunu hedef olarak seçen girişimin önceliklerini Mert Karslıoğlu, şöyle konuştu: "Öncelikli olarak daha farklı sektör şirketlerinin ürün ve hizmetlerini ecoDrone etiketli hale getirip, sosyal ve çevresel etkimizi maksimize etmeye çalışıyoruz. Hedefimiz 2023'e kadar 100 milyon tohum topu atışı gerçekleştirip, bin 200 kadına istihdam sağlamak. Ecording olarak, 2021 yılında Hollanda pazarından başlamak üzere Avrupa pazarında aktif olmayı hedefliyoruz. Bununla birlikte, diğer bir iklim krizi çözümümüz olan ecordingApp mobil uygulamamızı da yayına alacağız."

EVDEKAL
ORMANI
PANDEMI döneminde bu alana yönelik artan ilgiyi ise Mert Karslıoğlu şöyle yorumladı: "Pandemi süreci boyunca insanların birbirlerine ve doğaya olan özlemleri bizlere olan ilgiyi artıran en güçlü argümanlardan biri oldu. İşbirliklerimiz teknoloji, kozmetik ve tekstil sektörü başta olmak üzere son kullanıcıya dokunan her sektörde aslında. Çoğunluğu kurumsal markalardan oluşan portföyümüz, küçük ve orta ölçekli işletmeler ve girişimleri de barındırıyor. Pandemi döneminin başlarında başlattığımız #EvdeKalOrmanı kampanyamızla birlikte bireyler ve markalar üzerindeki gözlemlerimizi işimizin gereken yerlerine adapte ettik ve kendimizi daha iyi ve doğru ifade etmeye başladık. Bu doğrultuda #EvdeKalOrmanı projesinde çalıştığımız markaları ve yenilerini iş modelimize dahil ederek çalışmalarımızı sürdürüyoruz."

***



E-SPOR OYUNLARINI TASARLAYAN VE SUNUCU YETİŞTİREN AKADEMİ
Pandemiyle birlikte e-spor'un kullunıcı sayısı ve yaş ortalaması yükseldi. Oyun severleri lisanslı e-spor etkinliklerinde buluşturan The Academys, sektörün ihtiyaç duyduğu sunucuları yetiştiriyor
Pandemi öncesinde stadyumlara sığmayan binlerce gencin hayranlıkla baktığı e-spor karşılaşmaları online ortama da kolay uyum sağladı. Her gün daha fazla e-spor meraklısını ekran karşısına toplayan etkinliklerde sunuculuk yapanları yetiştiren ve etkinlikleri tasarlayan girişim The Academys Burak Çevik tarafından kuruldu. The Academys e-sporun mutfağına eğitimli istihdam kolları hazırlama amacıyla e-spor sunucularını yetiştirerek sektöre adım attı. Girişimin yatırım yaptığı alanlar arasında turnuva lisansı, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, Genel Veri Koruma Yönetmeliği gibi konular yer alıyor.

47 ÜLKEDE HİZMET VERDİ
Burak Çevik, 2019'a kadar eğitim kollarını genişleterek ilerlediklerini bu tarihten itibaren de etkinlik, reklam ve organizasyon alanında da kurum ve kuruluşların e-spor entegrasyonunu sağlayan bir şirket haline geldiklerini söyledi. Burak Çevik, çalışmaları hakkında şu bilgiyi verdi: "The Academys olarak A'dan Z'ye tek çatı altında e-spor hizmeti veriyoruz. Her turnuvada binlerce, kimi büyük organizasyonlarımızda ise katılımcı olarak 10 binlerce kişiye ulaştığımızı söylemek mümkün. Etkinliğin izleyici ve etkileşim veren kişiler noktasında ise ulaştığı kişi sayısı milyonları buluyor. Daha ulaşılabilir olmak adına 2022 itibarıyla piyasada yer alacak bir uygulama üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Her adımı bizleri heyecanlandıran bu uygulamanın e-sporseverleri bir araya getirecek benzersiz bir çalışma olacağını düşünüyoruz. Toplamda 47 ülkede hizmet verdik ve binlerce oyuncuya ulaştık. Örnek olarak yakın zamanda ikincisini gerçekleştireceğimiz Uluslararası Akdeniz E-spor Turnuvası'nın ilk ayağında 22 farklı ülkeden katılımcılar bulunuyordu."

YAŞ ORTALAMASI PANDEMİDE YÜKSELDİ
İŞ Bankası'nın ana sponsoru olduğu Workup Girişimcilik Programı'nın da desteği ile her gün yaptıkları işi daha ileriye götürmek için çabaladıklarını, düzenledikleri organizasyonda oyunculara 7 gün 24 saat canlı destek verdiklerini ifade eden Burak Çevik, pandemi dönemindeki çalışmaları hakkında şunları anlattı: "Pandemi dönemi herkes için çok zorlu geçiyor. Özellikle gençler için daha zorlu bir hal alan karantina sürecinde, ihtiyaç duydukları eğlence ve sosyalleşmeyi sıfır riskle sağlayan yegane şeylerden biri de e-spor. Bu bağlamda net olarak e-spor'a ilginin arttığını söyleyebiliyoruz. Mobil oyunların da e-spor sektörüne dahil olması ile birlikte demografik yapı çok çeşitlendi ve her yaş grubundan insanın e-spor sektöründe bulunduğunu görmeye başladık. Yaş ortalaması 30'lu yaşlara çıkarken, her yaş ve cinsiyet grubundan kullanıcının e-spora dahil olduğunu söylemek mümkün."

HER MESLEKTEN İNSAN OYNUYOR
NEREDEYSE her meslekten oyuncularının olduğunu ifade eden Burak Çevik, şöyle bir örnek verdi: "Daha önce yapmış olduğumuz organizasyonlarda mücadele eden bir e-spor ekibinde bulunan oyuncularla tanışma fırsatı elde etmiştik. Takımda bulunan oyuncuların biri servis şoförü, biri doktordu ve diğer kişi ise telefon aksesuvarları satıyordu. Daha sonra bu takım, 250 bin ödül havuzu bulunan uluslararası bir organizasyonda ülkemizi temsil etti ve 2. oldu. Farklı yaş ve meslek gruplarından insanların bir araya gelerek e-spor'da uluslararası bir başarı elde etmeleri, olayın arka planını bilen bizleri büyük ölçüde mutlu ederken bir o kadar da ilginç bir hikâye olarak akıllarımızda yer etmişti."

***


KURUMLAR VERİMLİĞİ VERİYLE KONTROL EDİYOR
Kurumlar için verimlilik kontrolü salgın döneminde daha fazla önem kazanırken, herkes bunu sağlıklı bir şekilde sağlayacak analizlerin peşinden koşuyor
PANDEMİYLE birlikte hesapta olmayan pek çok değişiklik kurumların verimlilik, maliyet ve yenilikçi çözüm arayışlarını hızlandırdı. Ancak bu işleri yürütebilmek için kritik verilerle başa çıkmak şart. Uç nokta cihazlarında üretilen veriler hızla artıyor. Gartner, kurumsal alanda üretilen verilerin yüzde 50'den fazlasının 2022'ye kadar veri merkezi veya bulut dışında oluşturulacağını ve işleneceğini tahmin ediyor. Dell Technologies, kanıtlanmış dağıtık bilgi işlem yeteneklerini, ölçeklenebilirliği ve tedarik zinciri üzerine oluşturduğu çözümlerle bu geçişe öncülük etme iddiasını taşıyor. Zamanında ulaşmayan kargolar, çip krizleri derken öngörülerde bulunmak için mevcut genel bulut altyapıları yeterli olmuyor. İşe yarayacak analizler şart.

AKILLI ÇÖZÜM ÜRET
Yükseltilen Dell EMC Streaming Data Platform (SDP), uç noktalarda güçlü ve gerçek zamanlı analitik yetenekleri sunuyor. Daha az yer kaplayan SDP, akış verilerini uç noktalarda gerçek zamanlı olarak yakalamak, depolamak ve analiz etmek için ideal bir çözüm oluşturuyor. Örneğin eğlence parkı işleten bir Dell müşterisi, bir makine bakıma ihtiyaç duyduğunda çalışanlara uyarı göndermek için SDP çözümünü kullanıyor. Eğlence parkı personeli, makine bozulup yüksek maliyetli onarım gerektirmeden önce arızayı değerlendirip makineyi hızla onarabiliyor.

120 KAT HIZLI DENETİM
İlginç çözümlerden biri demir yolları için gerçekleştirilen vagon denetimi üzerine. Duos Technologies, CSX dahil olmak üzere büyük demir yolları tarafından kullanılan türünün ilk örneği teknoloji ile vagon denetimlerinin 120 kat daha hızlı başarıyla gerçekleştirilmesine olanak tanıyor. Kuzey Amerika'nın bir ucundan diğer ucuna trenlerle, sadece 2020 yılında yaklaşık 700 milyar dolarlık ithalat, ihracat ve yurtiçi sevkiyatı gerçekleştirildi. Geleneksel denetim süreçleri vagon başına ortalama 8 dakika sürüyor ve bu plansız duraklamalar demir yolu şirketlerine milyonlarca dolara mal oluyor. Duos Technologies, bu süreci kolaylaştırmak için RIP (Railcar Inspection Portal) vagon muayene portalını hayata geçirdi. Sağlamlaştırılmış Dell EMC PowerEdge sunucular ve Dell EMC PowerVault depolama sistemleriyle desteklenen RIP, tam hızda hareket eden 120'den fazla vagonu sekiz dakikada denetleyebiliyor. Bu gerçek zamanlı analitikler, müşterilerin güvenliği artırmasına, bakım doğruluğunu artırmasına ve maliyetleri düşürmesine yardımcı oluyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA