Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MERYEM GAYBERİ

‘Can’daş gazeteciler(!)

Avrupa'da kapı kapı 'sarayları' dolaşıp yabancı ülkelerden aldığı pasaportları cebe indiren Can Dündar, Türkiye'ye "Cehennem" diyerek kin kusmaya devam ediyor.

Dündar, daha yıllar önce çektiği "Mustafa" filmi ile Atatürkçülerin "FETÖ'ye yaranmaya çalışıyor" eleştirilerine maruz kalmıştı. Can Dündar, Cumhuriyet gazetesini FETÖ'nün emrine verip, FETÖ'nün operasyonlarını ve FETÖ'cü savcıların yalanlarını gazetenin manşetine taşımıştı.

Tutuksuz yargılandığı için de 15 Temmuz'dan kısa bir süre önce ülkeden kaçan Can Dündar, geçtiğimiz günlerde Avrupa Parlamentosu'nda "Basın özgürlüğü ve Türkiye" konulu konferansta konuştu.

Dündar, "Ben buraya dünyanın en büyük gazeteci hapishanesinden geliyorum. Türkiye'nin bir cehennem olduğunu söylemem gerek" diyerek her zamanki gibi ağdalı ve ezik cümlelerle Avrupalı dostlarına yaranmaya çalıştı.

***

Sözde "insan hakları ve evrensel değerlerin" sözcüsü Avrupa için, Türkiye toplumunun iradesi, ne düşündüğü önemli değil tabi. Onların işi gücü, Türkiye'deki 'solcu' dostlarının çarpık Türkiye algısını 'tek doğru' kabul edip Türkiye'ye saldırmak.

Can Dündar doğruyu mu söylüyor, yalan mı söylüyor diye en küçük bir araştırma akıllarından bile geçmez. Çünkü maksat o değil, maksat Türkiye'ye saldırmak. Can Dündar'ın gazeteci dedikleri de tartıştığı kişiyi öldüren, 2 polisi şehit eden, bıçakla adam yaralayan, kuyumcu soyan, bombalı saldırı da bulunan teröristler veya kriminal tipler…

FETÖ bağlantılı tutuklu bulunanların da mahkemeleri devam ediyor. FETÖ'nün, 15 Temmuz'da 248 insanımızı katleden silahlı bir terör örgütü olduğunu da unutmayalım.

***

Gazetemiz Sabah önceki gün, Can Dündar'ın bu çarpıtma operasyonuna karşı "İşte Can'ın 'gazetecileri'" başlıklı ayrıntılı bir haber yaptı. Avrupalıların merak etmediğini, soruşturmayacağını bildiği için MİT Tırlarında yaptığı gibi açıkça yalan söylemekten çekinmeyen Can Dündar'ı gerçekler yalanlıyor.

Sabah'ın haberinde, Dündar'ın 'Tutuklu gazeteci' dediği bazı kişilerin suçları şöyle sıralanıyor:
-B.A., 2 polisin şehit edildiği, 3 polisin de yaralandığı ve 1 askerin şehit edildiği terör eylemine katıldı.
- A.U., kamu görevlisini öldürdü.
-A.O.Ş., bir kişiyi 17 bıçak darbesi ile öldürdü.
-H.K., İki askerin şehit edilmesi eylemin e katıldı.
-K.Y., Bir binbaşının şehit edilmesi eylemine katıldı.
-M.L.Y., Kasten adam öldürdü.
-Ş.D., Kandil'den gelen bombacıyı evinde sakladı.
-A.U., Basın İlan Kurumu Başkanı'nı ve şef yardımcısını öldürme eylemine katıldı.
-A.S., tartıştığı kişiyi darp ederek öldürdü.
-C.B., tartıştığı şahsı bıçakla ağır yaraladı.
-C.K., bombalı pankart asma ve kuyumcu soygununa katıldı.

Can Dündar, yukarıdaki suçlu teröristleri "gazeteci" olarak gösteriyor. Teröristten de ancak bu kadar "Can'daş gazeteci" olur…

YİNE YÜREĞİMİZ YANDI

Önceki akşam Adana Aladağ'daki bir kız özel öğrenci yurdunda çıkan yangında 12 canımızı kaybettik. 11'i daha ortaöğretim çağında yavrularımızdı. İnşallah şehitlerdir. Allah onlara rahmet, ailelerine sabır, yaralılara acil şifa versin.

Yurt müdürüyle birlikte 6 kişi gözaltına alındı ama yetmez. Türkiye'de denetim mekanizmalarında sorun var maalesef. Yurdun yangın merdiveninin kilitli olduğu ve öğrencilerin çoğunun bundan dolayı öldüğü söyleniyor. Maalesef birçok binanın yangın merdiveni hırsızlık önlemi için kilitli tutuluyor. Büyük ihtimalle bu kilitleme işi de yasaktır ama denetleyen yok. Allah rızası için artık bu kadar kolay can vermeyelim…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA