Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BÜLENT TİMURLENK

Vazgeçmeyenlere...

Sene 2002 idi. Şenol Güneş yedek kulübesinde, rakip Brezilya. Golü attıktan sonra sevinmedi, her yıl mı Brezilya'ya gol atıyorduk yoksa hayallerinin ötesinde miydi? O golün kahramanı Hasan Şaş, yıllar sonra İzlanda'nın rakip kaleye topu eliyle 3 kez getiremeyeceğini söyleyen eski futbolcuydu. O İzlanda çok canımızı yaktı. İdman, taktik geçelim her şeyi ama her şey kafada bitiyor. Rakibi ciddiye almak da lazım, bizden alt seviyedekilere acımasız olmak da. Dün akşam başardığımız budur. Burak Yılmaz'ın sadece kaptanlık pazubandı değil oyun önderliğiyle de Moldova'yı dört golle evine yolladık.
Bugüne kadar bu seviyede puan kaybettiğimiz maçları saymaya gerek var mı? Bu grupta Fransa karşısına 6 puanla çıkmalıydık ve başardık. Şenol Güneş belki Beşiktaş'ta elinde Burak ve Cenk olsa bir arada oynatmaz ama kabul edelim bu cesur hamlesi, iki maçta da 6 golü ve 6 puanı bize getirdi.
Genç futbolcular kadar vazgeçmeyenlere de alkış tutmak lazım. Dün sahada olmasa da bu dönemde kadroya çağrılan Emre'ye ve bu sezon oynadığı futbolla milli formayı sonuna kadar hak eden ve dün kariyerinde ilk kez ay-yıldızlı formayı giyen 1989 doğumlu Efecan'a. Valencia'nın yıllardır kaptanlığını yapan ve Efecan ile aynı yaşta İspanyol milli takımı formasını giyen Parejo ve tüm 30'luklar bize şunu anlatıyor: Bu oyun kaybetse de vazgeçmeyenlerin oyunu.
Bu grupta sonuna kadar vazgeçmeyen bir Milli Takım görmek istiyoruz, sonunda kaybetsek bile.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA