Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BÜLENT TİMURLENK

İyi futbol değil, 3 puan peşinde...

Kadıköy'de nefes kesen bir soğuk, hiç susmadan "Saldır Fener" tezahüratı yapan taraftarlar ve ilk yarım saatte bu tezahürat bir kulağından girip diğerinden çıkan futbolcular… Rayan, orta sahada kaptıkları topu gol vuruşuyla bitirdiğinde dakika 14, maçın ilk kornerini Altay attığında 28'di. Antalya deplasmanında Fenerbahçe forması giymeye hak kazanmış futbolcu topluluğunun 70 dakika boyunca kaleye şut atmaması taze hatırayken doğrusunu söylemek gerekirse bu oyun en cefakâr taraftar için bile çileydi. İsmail Kartal, Mesut'u kulübeye çekmiş, Szalai oyuna sol bek başlamış, ligin ilk yarısında dörtlü orta sahanın solunda oynayıp bir gol atıp bir de asist yapan Ferdi bu kez sol öndeydi. Yeteri kadar kafa karışıklığıyla her topu isteyen İrfan Can'ın önce ayağının dışı ile kestiği, sonra sıkışan topa vurduğu ayak içi plase bir nokta koydu. Orta sahası kolay geçilen, 14 maçtır kazanamayan ve ligin en kötü defanslarından birine sahip Altay'ı devirmek için vitesi birden ikiye yükseltmek yeterliydi. Bunu da bir zahmet Kadıköy'de yapmak zorunda olan F.Bahçeli futbolcular, İrfan Can'ın adrese teslim ortasıyla ve Serdar'ın kafa golüyle başardılar… Crespo çok çalıştı, Serdar çok aradı ve İrfan'ın kalitesi zordaki Altay'a yetti. Antalya maçının ardından "Löw ne zaman gelecek, gelecek mi?" sorusuyla karşılaşan bir teknik adamın işi elbette kolay değil. Ancak bu günlerde iyi futbolu arayan yok. Herkes 3 puanın peşinde… Fenerbahçe kazandı, taraftar evine mutlu gitti ama gelecek günler için umut ışığı var mı? Bunu milli arada ne kadar çalışacakları belirleyecek….

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA