Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERMAN TOROĞLU

Lale Orta konu mankeni!

Türkiye'de hakem alemi rezalet değil iğrenç durumda. Şunu çok net söylüyorum; hakem alemi pasta gibi ikiye bölünmüş. Bir tarafta Cüneyt Çakır ve babasıgiller, diğer tarafta karşı cephe. Biri babadan oğula torpille yıllardır hakem çıkarttı, diğerleri yani Çakır ve babasına karşı grup da 'Yeni isimler bulalım' diyorlar. En son Nihat Özdemir döneminde Ferhat Gündoğdu ve ekibi, operasyon yapmaya karar verdi. Çok doğru bir karardı, Özdemir de okey verdi, operasyon yapıldı. Sezon sonunda operasyonun ikinci kısmı yapılacaktı ama bazı kulüp başkanları bu işe karşı geldiler. Tabii neden karşı geldikleri belli. Çünkü kol kola girdikleri bazı hakemler vardı operasyonun içinde, onları kurtarmaya kalktılar.



Bakın size çok net bir şey söyleyeyim; yıllardır hakem grupları, antrenör kıyımları yaptılar. Çok antrenör görevden alındı ve diğerleri geldi. Çok TFF Başkanı kıyımı yaptılar, çok kulüp başkanı kıyımı yaptılar. Bunları kulüp idarecilerinin çoğu biliyor. Ama zamanda bazı işleri beraber yaptıkları için sesleri çıkmıyor. Cepheden konuşamıyorlar. Şimdi size çok net bir şey söyleyeyim; şu anda 'Merkez Hakem Kurulu Başkanı Lale Orta' diyorlar, değil… Orta, burada konu mankenidir. Şu anda hakemliği Cüneyt Çakır ve Serdar Çakır baba-oğul ekibi yönetmektedir. Ama kağıt üzerinde bu böyle gözükmüyor. Çünkü Cüneyt Çakır 100 bin TL maaşla (Allah daha fazla versin) TFF'nin içine girdi. Lale Orta'yı kullanıyorlar. Şimdi işin bir başka yönü daha var. Spor aleminde 'Lale Orta ve ekibi F.Bahçeli' diyorlar. Ondan evvelki Sabri Çelik ve ekibine de 'G.Saraylı' diyorlardı. Bunlar perde arkasında tartışılıyor ve herkes göbeğinden konuşuyor. Hakem işini temizleyemezseniz bir yere varamazsınız.

İTİRAZ ETMEKTE GEÇ KALDILAR
Futbol Federasyonu'nun depremden sonra puan sistemiyle ilgili aldığı karar son derece doğru. Daha evvel başka futbol federasyonları tarafından 11 kez aynı karar alınmış. Oynanan maçta hak edilen puanlar gasp edilemez. Biri oynamış, biri kaybetmiş, kaybeden 3 puan istiyor. Yok böyle saçma sapan bir şey! Beşiktaş yönetimi bu açıklamalarla tribüne oynuyor. Neden mi? Nasıl mı? Futbol Federasyonu, konuyla ilgili kararı açıkladıktan sonra 7 gün içinde Beşiktaş Kulübü'nün Tahkim Kurulu'na itiraz etmesi gerekirdi hukuken. Sen bu itirazı etmiyorsun, senin bu işe bakan adamların bu işi atlıyorlar, bu işi bilmiyorsun, sonra da tribüne oynuyorsun. Yani bir şeye itiraz edecekseniz veya bir şey hakkında konuşacaksanız senin hukukçuların olacak, senin hakem işlerinden anlayan adamın olacak. Olacak oğlu olacak! Amaaaa… Bir önceki başkan Fikret Orman'a şu andaki başkan tazminat davası açıyor. Adamın mal varlığı yok, bunu ödeyemez. Niye ceza davası açmıyorsun? Açamazsın çünkü Fikret Orman ile çalıştığın sürede senin çok evrakta imzan var. Yani bu konuda başkan da geçmişe yönelik tribüne oynuyor. Bu işler ince işler, maalesef adamı şişler!

JESUS'UN HAYALLERİ TAKIMI YAKTI
Jesus, Fenerbahçe'de işe başladıktan sonra hep iyi şeyler yaptı. Nereye kadar? Dünya Kupası'na kadar. Dünya Kupası'ndan sonra F.Bahçe takımına ve Jesus'a tuhaf şeyler oldu. Şunları hatırlıyorum, Ali Koç'un takım iyi giderken, "Fazla havaya girmeyin, önümüzde daha çok maç var" diye bir söylemi vardı.



Sonra da Jesus için "Allah'ın Portekizlisi" cümlesini kullandı. Bunlardan sonra Jesus'un Brezilya hayali, yabancı basında çıkanlar, Arda baskısı, Jesus'un aldığı çocuklardan yani öz evlatlarıyla üvey evlatları arasında yaptığı ayrımlar üst üste gelince ortaya evvelsi günkü F.Bahçe çıktı. Bu takım bu hale geliyorsa bu takımın idaresinde idari ve teknik olarak sorunlar var demektir. Yani oturup kafa kafaya verirlerse işi çözerler. Çünkü 3 puanlık sistemde kaybedilen çok şey yok. Bu sıralar G.Saray da aman aman oynamıyor. İşte Konya maçı, işte son dakikalarda iki gol atılan Adana Demirspor maçı. Ama bu sene hem G.Saray'a hem Beşiktaş'a yenilmesi haliyle seyirciyi çıldırtıyor. Bu hale kimler getirdiyse, iyi hale de onlar döndürebilirler, bu kadar basit.

ARDA GÜLER BAZI ŞEYLERİ SAKIN YAPMA
Arda kardeşim demeyeceğim, çünkü çocuklarımı bırak, torunum gibisin. Fizik olarak çok sempatiksin, futbol tekniği olarak üst düzeysin. Şu anda F.Bahçe kadrosunda senin ayarında teknik bir oyuncu yok. Ama şunu unutma, sakın bazı şeyleri yapma. Biliyorsun, 3-4 hafta evvel aynı işi yaptın, tv'de görüntüyü getirerek 'Sakın Arda' dedim. Ama hep kafanda kalmış, aynı olayı Beşiktaş maçında yaptın.



Yedirdin de... Aslında Meler'in sarı kart vermesi lazımdı. Ama VAR'daki Ulusoy mani oldu. Yani maçı Halil Umut Meler yönetmedi o pozisyonda. Ulusoy yönetiyordu. Tabii acaba onun kulağına bir şeyler söyleyenler mi vardı? Çünkü pozisyon armut gibi meydanda. Ee armudun iyisini de ayılar yer. Böylece Beşiktaş'ın aleyhine, olmayan bir penaltıyı armut yer gibi verdiniz, lezzetli lezzetli. Acaba o armutlar hangi bahçede yetişiyordu.

BUNLARIN HEPSİ CİN GİBİ
Gelelim son maçın hakemi Halil Umut Meler'e… MHK uyanık ya 'Halil Umut Meler'i manuel atadık' diyorlar. Siz milleti keriz ve aptal mı zannediyorsunuz! Neredeyse bütün büyük maçlara Meler'i verdiniz, hepsi mi manueldi? Vaaaayy! Şimdi burada 10 dakika duralım. Beşiktaş Meler'den şikâyetçi. Ben aynı fikirde değilim. Meler olmayan bir penaltıyı verdi. Evet, büyük hata yaptı. Ama onun dışında Beşiktaş bu statta 4-2 galip geliyorsa siyah-beyazlıları ezdirmediği içindir. Gelelim penaltı pozisyonuna... Meler penaltıyı verdi. Pozisyon net değil, yani siyah-beyaz. Kim girecek devreye? VAR... VAR niye var? Bu pozisyon için var. Peki VAR'da kim var? Alper Ulusoy… Ulusoy kim? Aynen Ferhat Gündoğdu da bu Alper Ulusoy'u, Cüneyt Çakır'ın grubundan olan isimleri devre dışı bıraktı… Ama Cüneyt Çakır, bu Alper Ulusoy'u o MHK'nin haberi olmadan Avrupa'ya seminere göndermeye kalktı. Yani bir grup futbolun içinde at oynatıyor ve bu gruba karşı gelen başkanlar var. Mesela Adana Demirspor Başkanı, mesela istifa eden Rize Başkanı ama Beşiktaş Başkanı bu konuda çok net mücadele ediyor. Ama aynı cümleleri, Trabzonspor, G.Saray, F.Bahçe ve diğer bazı kulüplerden göremiyorum. Hepsi cin gibiler. Biz günü kurtaralım, gerisi Allah kerim… Fazla da atları ürkütmeyelim.. Ama bu işler böyle, bir gün sana, diğer gün bana işte. Kapını çalarlar, o zaman ağlamayacaksınız.

İKİ AY YANIK KREMI SÜRDÜM!
Yayıncı
kuruluştayken bazı maçlara canlı gidiyordum. Anlatım yerlerinde oturuyordum. Tabii seyirciler bunları bilmezler. O zamanki (şimdi de statlar aynı) Beşiktaş, G.Saray ve F.Bahçe statlarında eğer yayın yerine giderseniz yayın yeri açıkta. Soğuksa donarsınız, sıcaksa pişersiniz. Ev sahibi takımın aleyhine bir şey söylerseniz, gökten bir şeyler yağar. Bunlar yöneticiler tarafından özel olarak yapılmıştır. Şu anda durumlarını bilmiyorum. Bu hafta stadın birine gidip göreceğim, Çünkü bu gideceğim statta iki sene evvel Ender ile beraber az daha donuyorduk. Elektrik ocağı getirdiler, bacaklarımızı ısıtmak için, hayrettir pantolon yanmadı, bacağım yandı. İki ay yanık kremi sürdüm. Yani yöneticiler çok akıllıdırlar. Bu konuda ne yapacaklarını ince ince düşünürler.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA