Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖMER TAŞPINAR

ABD ile zor dönem

WASHINGTON

Obama yönetiminin İran konusunda Türkiye ile yaşadığı soruna biraz da Amerikan iç politikası açısından bakmak gerekiyor. Kasım ayında Amerika'da ara seçimler var. İç politikada zor günler yaşayan Obama yönetimi bu seçimlerden ciddi bir yenilgi ile çıkabilir. Bu ara seçimler Obama için kötü giderse Kongre ve Senato'da Cumhuriyetçilerin sayısı artacak ve Demokratlar 2008 Başkanlık seçimlerinde çok zor yakaladıkları aritmetik çoğunluğu riske atacaklar. Amerikalı siyaset uzmanları böyle bir ara seçim yenilgisinin muhtemel olduğunu düşünüyorlar. Nedeni gayet basit: ekonomi iyi gitmiyor. İşsizlik halen çok yüksek. Finansal kriz devam ediyor. Obama'nın vaat ettiği değişimin yerinde yeller esiyor. Bütün bunlar yetmezmiş gibi Obama Amerikan tarihinin en ciddi çevre krizi ile karşı karşıya. Meksika Körfezi açıklarında devam eden petrol sızıntısının günde 5000 varil kadar olduğu tahmin ediliyor. Bu devasa petrol sızıntısının yarattığı doğa felaketi ve bölgesel ekonomik kriz Obama'nın zaten yıpranmış siyasi imajını daha da hırpalıyor.
İçerde bunca sorun yaşayan Obama yönetimi dış politika alanında da aynı derecede başarısız gözüküyor. Afganistan'da işler iyi gitmiyor. Vietnamvari bir bataklığa düşmüş durumda olan yönetim çıkış için fırsat yolları arıyor. Bu arada Pakistan ve Irak'ta kan gövdeyi götürüyor. İhmal edilen Kuzey Kore dosyası şimdi ciddi bir kriz çıkarmış durumda. İsrail-Filistin cephesinde yeni bir şey yok. Ve son olarak da İran konusunda Brezilya ve Türkiye gibi demokratik müttefiklere kızgınlık var. Obama yönetimi BM Güvenlik Konseyi'nde İran'a karşı ciddi ekonomik ve askeri yaptırımlar konusunda destek bulamadığı takdirde, Amerikan seçmeninin gözünde bu alanda da ciddi bir başarısızlık yaşamış olacak.
İran meselesi bu nedenle Obama için önümüzdeki ara seçimlerde stratejik öneme sahip. İran'a karşı uluslararası toplumu arkasına almış bir Amerikan yönetimi en azından göreceli bir başarı kazanmış olacak.
Bu amaç doğrultusunda ABD aylardır hem Rusya hem de Çin ile İran'a ekonomik, finansal ve askeri yaptırımlar konusunda çok sıkı bir pazarlık içindeydi. Yapılan hesaba göre eğer BM Güvenlik Konseyi'nde veto hakkı olan bu iki ülkeyle bir anlaşmaya varılırsa Türkiye ve Brezilya gibi müttefikler üzerinde de ciddi bir baskı oluşacaktı. Yani bir taşla iki kuş vurulmuş olacaktı.
Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Rusya ve Çin ile yaptırımlar konusunda anlaşmaya varıldı ama Türkiye ve Brezilya yaptırımların siyasi meşruiyetini gölgeleyecek şekilde Tahran'a kredi açtılar. Ayrıca Türkiye ve Brezilya'nın İran politikasının Rusya ve Çin'e ciddi bir pazarlık gücü sağladığı düşünülüyor.
Durum böyle olunca, İran dosyası Obama açısından kasım ara seçimlerinde başarısızlık hanesine yazılacak maddelerden biri haline geliyor. Ayrıca Obama yönetiminin Türkiye ve Brezilya'ya yanlış mesajlar yollamış olduğu yönünde ciddi belirtiler var. Obama'nın Ankara ve Brasilia'ya geçen ay yollamış olduğu mektubun Washington Post tarafından gündeme getirilmesi Obama yönetiminin İran ile pazarlık sürecinde ciddi hatalar yapıldığını açıkça ortaya koyuyor.
Fakat Obama yönetiminin yaptığı bu hatalar Türkiye'ye olan kızgınlığı azaltmıyor. Tam aksine şu anda Washington'da ciddi bir öfke var Türkiye'ye karşı. Türkiye BM'de yaptırımlar aleyhinde oy kullanırsa Washington ile daha da zor bir döneme girilecek.
Rusya ve Çin ile mutabakat sağlamış Obama yönetimi karşısında NATO üyesi Türkiye'yi görecek. Şu aşamada Türkiye'nin kendine iki soru sorması gerekiyor. Birincisi: neden Rusya ve Çin Ankara'nın diplomatik çabasına destek olmadı? İkincisi: İran konusunda Türkiye'ye kızgın bir Obama yönetimin Ermeni soykırımı ve PKK politikasında bir değişiklik olur mu? Evet, zor bir döneme giriyoruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA