İster varoluş, ister diriliş, ister geri dönüş kabul edin, Galatasaray "Kırılma noktası" sayılacak Gaziantep'te çok değerli bir üç puan kazandı. Yürekten oynayan, yenilgiyi kabullenmeyen, mücadeleden kaçmayan, aklıyla becerilerini birleştiren oyuncular sayesinde G.Saray galibiyeti yakaladı.
Galatasaray'ı sezon başından bu yana zirveye şu üç önemli özelliği taşımıştı:
1-Takım halinde disiplinli savunma yapmak.
2-Top rakibe geçtiğinde önde baskı kurmak.
3-Ayağa isabetli pas yapıp topun arkasında kalmak. Galatasaraylı futbolcular, bu özellikleri son 5 maçta sahaya yansıtamadılar. Gaziantep'te de maçın büyük bölümünde takım halinde organize olamadılar, çok top kaybıyla oynadılar ve kanatları yine yeterince kullanmadılar. Üstelik Galatasaray hiçbir maçta vermediği gol pozisyonlarını Gaziantep'e sundu.
13 günde 5 maç oynamak kolay değil. Kaba bir hesapla 62 saatte bir maça çıkmış G.Saray... Bunların içinde Eskişehir, Bursa ve Gaziantep gibi deplasmanlar da vardı. Bursa'nın zemini hariç, Antalya maçı dahil hepsi G.Saray'ın oyun tarzına ters gelecek kötü zeminler puan kayıplarına "Mazeret" gösterilebilir.

NECATİ ATEŞ GÜÇ KATACAK
G.Saray'ın iyi oyun şifresinin temel isimleri Selçuk-Melo ikilisiydi. Bu ikilinin haftalardır vasatın altında oynaması takımı olumsuz etkiliyor. G.Saray öne, dikine çabuk gidemiyor. Yorgunluk futbolcuların fizik gücünü olumsuz etkilemiş. Bu yıpranma döneminde kazanılan üç puan G.Saraylı oyunculara moral olacaktır. Ayrıca hafta içinde maç oynatma dönemi kapanacağından dolayı futbolcular yenilenme, güçlenme ve toparlanma sürecine girecektir.
Galatasaray'ın, Gaziantep'teki üç puanının baş aktörleri Ujfalusi, Engin, Elmander ve Necati Ateş'ti. Engin, zekasıyla oynuyor. Fatih Hoca, özgürlüğünü arttırdıkça verimini de yükseltecektir. Necati'nin takıma katılımının gol yollarında Galatasaray'a önemli bir güç kazandıracağına inanıyorum. Necati sadece atan değil, gezinen, sık alan değiştiren, araya final pasları bırakan, bir forvet. Geç oldu ama Necati-Elmander ikilisi doğru forvet oldu.