Milan'dayken Cuper'in çalıştırdığı İnter'i 4-2 yenen Fatih Terim, Arjantinli hocaya yine üstünlük sağladı. Galatasaray için ilk hedef iyi oyundan çok, üç puandı. Kupadaki Sivas yenilgisi, ligde Trabzon beraberliği kafalarda, "G.Saray'da düşüş mü başladı?" sorusunu yaratmıştı. Baros- Necati uyumsuzluğu sonrası, "Fatih Hoca Baros'u kulübeye çekip, Necati'yi tek forvet oynatacak, Riera'yı solda, Emre'yi forvet arkasında görevlendirecek" yorumları tutmadı. Fatih Hoca, takımı yine çift forvet sahaya sürdü. Etkisiz ve güçsüz Baros'un topu kazandığı pozisyonda bomboş Necati'ye pas vermemesi tribünleri de çıldırttı.
Necati'nin erken gelen mükemmel golü sonrası Galatasaray pozisyon üstünlüğünü ve oyun hakimiyetini ele geçirdi. Sarı-kırmızılıların her pozisyonunun içinde olan Necati'nin, ikinci yarının başında topu tuttuktan sonra vurması gereken pozisyonda aceleci davranması büyük hataydı.
Cuper ile taktiksel disipline kavuştuğu çok net görünen Orduspor alan savunmasını akıllı yaptı. İkinci yarı Sabri'nin golüne kadar Galatasaray'a önde basıp Melo-Selçuk ikilisinin oyunu organize etmesine engel oldular. Futbolda önlemek de zeka işidir. Ordu'nun ikinci yarı baskılı oynadığı dakikalarda Galatasaray takım halinde çabuk kapanıp rakibi durdurdu. İkinci gol her zaman anahtar goldür. Galatasaray, Sabri'yle 2-0'ı bulana kadar tedirgin, taraftar da huzursuzdu. Çünkü 1-0'lık skor Ordu'nun direncini yükseltiyordu.
Maç boyu çok çalışan, sahanın her yerine basan Engin'in, Sabri'ye attırdığı golün dışında buluştuğu topları basit oynamaması Fatih Hoca'yı çıldırttı. Melo, top çalma konusunda çok başarılıydı. Üstelik ayağındaki topları dikine ve yana oynamadan önce gözleri radar gibi çalıştı. Sabri'nin gol öncesi ceza alanına yaptığı koşu, topu kontrol edip kalecinin yanından ağlara bırakışı akıllıydı.
Semih, Melo ile birlikte gecenin en iyisiydi. Doğru kademe yaptı, arkasına adam kaçırmadı ve topları oyuna bilerek soktu, riske hiç girmedi.