"EN iyi bildiğin işi yap" geçenlerde kaybettiğimiz bütün zamanların en büyük koçu ünlü Red Auerbach'ın lafıdır. Basketbol koçu olmanın ötesinde yaşam filozofu Red'in bu lafını ileri taşımış iyi bildiği işi üstüne üstelik çok da iyi yapmakta olan bir adamdan bahsetmek istiyorum... Doğan Hasol.
Cumhuriyet dönemindeki mimarlık ekollerimizi halk diline şöyle tercüme edebiliriz. Güzel Sanatlar Akademisi'nden yetişen sanatkar romantikler ve Teknik Üniversiteler'den (İTÜ ve son dönemde ODTÜ) yetişen mühendis altyapılı radikal uygulamacılar. İşte ikinci türün ülkeye en faydalı olanlarındandır Doğan Hasol.
Neden derseniz... İnternetsiz, bilgi alışverişinin sıfırın altında olduğu dönemde, 1973'ten bu yana, 33 yıldır kesintisiz sürdürdüğü yayın yaşamıyla kendi alanında Türkiye'nin en uzun ömürlü dergilerinden biri olan YAPI Dergisi başlı başına bir ikinci Üniversite eğitimi olmuştur Mimarlarımıza. Bu bayrağı gönüllü taşıyan Hasol, Yapı Endüstri Merkezi'ni kurmuş ve mesleki atölye çalışmaları yanı sıra, belki de onlardan daha çok Mimar'ın tanımı olan "yapı yapan insanı" yetiştirmeye, ona çağdaşı örneklemeye adamıştır profesyonel yaşamını. Sayısız kitap, dergi çıkar, fuarlar yapılagelir YEM şemsiyesi altında.
Bana göre bugün ülkede www.yem.net ve www.yapi.com.tr sitelerine uğramadan okuyan veya mesleki uygulama yapmaya çalışanlara mimar denmese yeridir. Sanal ortamdaki Mimarlık Müzesinin eğitsel yararını inanın Mimarlık Tarihi Derslerinde bulamaz, E-katalog'da mesleki uygulamaya ait her şeyi bulur ve satın alabilirsiniz.
Hani bir laf vardır.. "yapamayan nasıl yapılacağını öğretir.." Bu Hasol için külliyen yalan. Ansiklopedik Mimarlık Sözlüğü, Mimarlık ve Yapı Terimleri Sözlüğü, Yağma Var, Her Şeyin Mimarı Var ve Mimar'i İzlenimler başta sayısız mesleki kitabı olan Hasol üstad serbest mimarlık çalışmalarını eşi ve kızıyla birlikte kurdukları Has Mimarlık grubu içinde sürdürmektedir. Bu kapsamda eşi Hayzuran Hasol ile birlikte, yapı dalında, Mimarlar Odası'nın 1990 Ulusal Mimarlık Ödülü'nü kazanmıştır.
Hazır Hıncal abiden Mimari üzerine yazma yeri kapmışken, bir başka karı-koca mimarın İstanbul üstüne hazırladıkları "İSTANBUL, Bir Kent Yorumu" kitabına hayranlığımı belirterek bağlıyım lafımı. Hani bir tarihi yapıyla karşılaşırsınız da soyunu sopunu, dönemini, diğer ülke mimarlıklarıyla karşılaştırmalı etkileşimini merak edersiniz ya..
İşte Sema ve Murat Soygeniş'in resim ve haritalarla bezenmiş, akademik anlaşılmazlıktan uzak kitapları elinizde olsa İstanbul'a ait bütün sorularınızın yanıtını su gibi içersiniz.
ünal özüak
İSTANBUL, Bir Kent Yorumu
Birsen Yayınevi
www.birsenyayin.com
