Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Ballı filmi hâlâ görmediniz mi?..

Yahu filmi bıraktılar, beni tartışıyorlar.. Efendim Yumurta'yı beğenmeyen ben, Bal'ı nasıl beğenirmişim?.. Yahu keyif benim değil mi?. İstediğimi beğenirim..
Tezlerine de bakar mısınız?.
"Vay sen Yumurta'ya ödül yağdı diye kıyamet kopardın. Oysa bu ayni yönetmenin, ayni seriden çektiği üç filmin sonuncusu.."
Yahu bunların okuma yazmaları da yok. Ya da okuduklarını anlamıyorlar.. Ben Yumurta'yı değil, Yumurta üzerinden eleştirmenleri yerden yere vurdum.. Seyirci ile filmin arasına giren, filmlerin seyredilmesi değil, tam tersine seyredilmemesi için uğraşan eleştirmenleri.. Kerametleri kendilerinden menkul eleştirmenleri..
"Yahu sinema eleştirmeni nasıl olunuyor" diye sordum hatta.. "Okulu mu var bunun" dedim.. Kimsenin gıkı çıkmadı..
Ben 60 yıldır bu ülkeye gelmiş hemen her filmi izlerim. Evimde Türkçe, İngilizce bir sinema kitaplığı var.. Amerikan, İngiliz gazetelerinde binlerce film eleştirisi okudum. Sinema ve sanat dergilerinde değil, günlük gazetelerde sinema yazıları nasıl yazılır çok iyi bilirim.. Ben eleştirmen değilim.. Olmadığımı da sık sık yazıyorum.. "Bunlar eleştiri değil, bir sinemaseverin izlenimleri" diye.. Ben değilim, ama bu dünkü yeni yetme, nasıl oluyorsa "Eleştirmen!.."
Atilla Dorsay'a sordum hatta.. Mesleğin duayeni, en saygın ismi.. "Nasıl oluyor da oluyor" diye.. O da cevap vermedi.
Şimdi bunlar oturuyorlar, ödül vermek için.. İlk işleri halkın sevdiği filmleri çöpe atmak.. Çünkü halk beğendi ise, onların beğenmemesi lazım. Yoksa nerde kalır eleştirmenlikleri.. Farkı belirlemeleri lazım..
Açıyorlar, gişe rakamlarını.. Kimsenin izlemediği ne kadar film varsa, bütün ödüller onlara.. Sonuçlara bakınca, eleştirmen farkını anlıyorsunuz.
"Halk anlamaz. Eleştirmen anlar.." Sonuç ne oluyor?.. Halk eleştirmenleri okuyor ve onların beğendikleri filmin üstünü çizip o sinemaya adım atmıyor. Eleştirmen nefret etmişse, koşuyor..
Şimdi bu mudur?. Hem de popüler bir gazetede sinema yazmak bu mudur?..
Ben beğendim, göklere çıkardım ya, adamlar inanın utanmıştır.. "Yahu Hıncal'ın beğendiği filmi biz nasıl beğendik" demişlerdir.. Ama yapacak bir şeyleri yok. Sözlerini geri alamazlar.. O zaman bana saldıracaklar.. "Vay Hıncal nasıl beğendi" diye..
Bahane de hazır.. "Semih Kaplanoğlu'nun Yumurta'sına ödül yağdırdık diye bize saldırdı. Ayni Kaplanoğlu'nun Bal'ını övmekte bizi katladı.."
Yahu Ben Stanley Kubrick'in Mekanik Portakal'ından nefret ettim, ama Uzay Macerası 2001'e bayıldım.. Lolita ve Spartacus'ünü defalarca seyrettim. Ama Gözleri Dört Kapalı'sından hoşlanmadım. Shining ve Full Metal Jacket'i de, "Şöyle böyle" geldi. Olmaz mı?.. Niye olmasın?. Ben adama mı gidiyorum, filme mi?.. Bal'ın talihsizliği eleştirmenler.. Öyle bir hava verdiler, öyle kötü yazdılar ki.. "Film harika.. Bayıldım.. Ama size tavsiye etmeye cesaret edemem. Çünkü ağır film, seyri zor film.."
Şimdi sen böyle dersen millet gider mi?.. Gitmedi işte.. Koca İstanbul'da topu topu 11 sinemada gösterime girdi ancak, hem de Berlin Film Festivali'nin Altın Ayı ödülü ile.. Ama Siyad'ın Bakır Ödülü muamelesi gördü ve boş salonlara oynadı..
Oysa ağır mağır değil film.. Şurup gibi insanın içine akan bir şiir.. Bir dünya güzeli doğada geçen, bir enfes öykü.. Her sahnesi içine işliyor insanın.. Öylesi güzellik.. Sanat filmi olsun, festivalde ödül alsın diye çekilmemiş. Eleştirmenler için hiç çekilmemiş.. Sıradan sinema seyircisi gömülsün koltuğuna, içine sindire sindire, bayıla bayıla, sinemanın zevkini en güzel şekilde yaşaya yaşaya izlesin diye yapmışlar filmi.. İnsan için, senin için, benim için çekilmiş..
Bana ne Yumurta'dan, Bana ne Süt'ten.. Bal enfes.. Bal muhteşem..
Anlayacağınız dilden söyleyeyim mi?. Bu film, Wagner'in Die Walküre'si, Shubert'in Bitmemiş Senfonisi değil.. Bu film Vivaldi'nin İlkbaharı.. Mozart'ın Alla Turcası.. Yani izlemenin zorluğu falan yok..
Girdi mi kafanıza, şimdi?..
Sevgili okurlar..
Bal, İstanbul'da 11 sinemada devam ediyor.. Tüm gün oynatanları bir kaç tane.. Onun için gitmeniz, bulmanız ve izlemeniz zor.. Ama arayın. İlanlara, internete bakın.. G.Mall ve Astoria'da bütün gün seansları olduğunu biliyorum mesela.. Arayın, bulun ve izleyin.. Tüm zahmetlerinize değecektir..
Bal, bal gibi film.. Bakmayın siz eleştirmenlere..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA