Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Söylemek mi ifade etmek mi?.

Bir arkadaşımı bir kaç yere davet ettim son haftalarda.. Her defasında bir başka programı olduğunu söyledi.. Bir gün söz verdi. Son anda bir başka işi çıktığı için iptal etti..
"Yahu" dedim, "Hayatında bir defa da, benim için bir şey iptal et.. 'İki elim kandaydı ama, senin için koştum geldim' de de mutlu olayım.."
"Senin için bugüne dek iki elim kandayken kaç kez koşup geldiğimi biliyor musun" dedi.. "Ben böyle şeyleri söylemem..
Söylemeyi de sevmem.."
O zaman iç aynamda kendime baktım.. Hani bir zamanlar bu köşede "Öncelikler" üzerine yazarken anlatmıştım.
Genç yaşlarımda, Paris hayallerimde yaşarken, üç günlük bir Paris fırsatım olmuştu. İple çekiyordum hareket günümü.. Bir gün evvel kız arkadaşım telefon etti. "Yarın akşam sinemaya gidelim mi?."
Anında, hiç düşünmeden cevap verdim.. "Tabii, hayatım.."
Hemen seyahat acentesine telefon ettim. "Benim gidişimi ertesi güne alın" diye..
Kız arkadaşıma "Yarın Paris'e gidiyorum" demedim.. "Bu gece" ya da "Dönüşte gideriz" de demedim.. "Alt tarafı sinema" hiç demedim..
Mademki o, yarın gece benimle buluşmak istiyordu, mesele bitmişti.. O öyle değerli, öyle öncelikliydi benim için.. 3 saniyede verdi, beynim bu kararı.. Benim için öyle değerliydi o kız..
Ne var ki, "O kız" bu hikayeyi bilmiyor.. Genç bir adamın kendisi için bir rüya, 3 günlük Paris gezisini ikiye indirdiğini hiç öğrenmedi. Söylemedim ki!..
Söylemeli miydim?.
Gene kaç kez anlattım..
Holly, dönüyor Amerika'ya.. Boşanmışız.. Onu havaalanına götürüyorum. Birden "Hıncal" dedi.. "Bana, 'Seni seviyorum' dediğini hatırlıyor musun?."
"Söylemem mi lazımdı" dedim.. "Hareketlerim, davranışlarım ifade etmiyor muydu?."
"İnsan gene de duymaktan hoşlanır.. Ben sana günde on defa söylüyordum, hoşuna gitmiyor muydu?."
"Gidiyordu, tabii.."
"O zaman benim de hoşuma gideceğini niye düşünmedin?."
İşte gene ayni noktaya geliyoruz..
Söylemek kolay.. Hele başarılı bir hatipseniz, iyi bir oyuncuysanız, öyle inandırıcı söylersiniz ki..
Oysa asıl mesele davranışlarla, eylemlerle ifade etmektir.. Ben de onu yapıyorum ya.. Daha ne olsun!.
Yanılgımız burda.
İnsan duymak da istiyor..
Babamızın, annemizin, arkadaşlarımızın bizi sevdiğini duymak istiyoruz..
Daha önemlisi "Bizi tercih ettiğini" ara sıra da olsa duymak istiyoruz..
"Demek onun hayatında önceliğim var" demek istiyoruz..
Peynir gemisinin yürümek için bazen lafa da ihtiyacı var..
Esirgemeyelim!..
Gerekli, gereksiz değil.. Başa kalkar gibi değil.. Ara sıra.. Yeri geldiğini hissedince..
"Aslında mümkün değildi. Ama sen çağırdın ya.. Hepsini iptal edip geleceğim" sözünü duymaktan mutlu olmayacak var mı aramızda?.
Aslolan hissettirmek, tamam..
Ama zaman zaman söylemek de güzel!..
Ve de gerekli!.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA