Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Yaşasın Boğaziçim!..

Evin Hocamı (İlyasoğlu) aradım, "Bu gece konser var mı" diye.. İstanbul'un evine varmaya çalıştığı, varanın kapandığı gece, yola düşüp Boğaziçi Üniversitesi'ne gittim ki, kapıdan Albert Long Hall'e giden yokuşta aşağı inen yığınla öğrenci..
İçeri girdim, salon tıklım tıklım dolu.. Öyle dolu ki, koridorlarda yerlere oturmuş gençler..
Bu manzara Evin'in zaferidir. Bu konserleri başlatan, inatla ısrarla, ama inançla sürdüren Evin'in..
İşte Boğaziçimin gençleri bu inanca layık olduklarını kanıtladılar, böyle bir havada, sanatçıları bile şaşırtıp, salonu doldurarak..
Geldiklerine de değdi. Harika bir konser izledik.
Dört üflemeli.. Obua, klarnet, korno ve fagot.. Bir de piyano.. Piyanist bizden. Gülru Ensari.. Dünya şirini bir piyanist Gülru.. İlk defa dinliyorum, bayıldım. Ama ekibin hepsi şirin. Nasıl eğleniyorlar, çalarken..
Sadece enstrümanları değil, jestleri, mimikleriyle de konuşuyorlar, seslendirirken. O zaman siz de eğleniyorsunuz..
Bir Beethoven çaldılar, harikulade.. Bir Mozart.. Enfes..
Beethoven de, Mozart da cazcı mıymış acaba?. Gözlerimi kapadım. Bir caz yorumu gibi geldi ikisi de bana.. Alkış kıyamet, geri gelince beşli, bu defa farkı fark edelim diye sanki, gerçek caz yaptılar.. Elvis Presley'nin "Little less conversation"unu öyle bir yorumladılar ki..
Zahmet edip gelmeyen ve ön sırayı bu defa sahiplerine, gençlere bırakan protokol, çok şey kaybetti..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA