Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Pazar Neşesi

Bu pazar neşemiz bir Eyüp Karadayı klasiği.. Martın ilk günü pırıl pırıl bir bahar sabahına uyanınca babamı hatırladım.
"Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır" derdi.. İşte insanları gafil avlayan bir mart öyküsü bu..
Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan heyet bir araştırma için kırsala çıkarlar. Birden kar bastırır. Hemen yakındaki bir köy evine sığınırlar. Ev sahibi konuklara çay ikram etmek için mutfağa gider.
Bizimkilerin dikkati yerden 1 metre yukarıda, muntazam dizili taşların üzerinde duran sobaya çevrilir. "Niçin böyle kurulmuş" diye fikir yürütmeye başlarlar..
Kimyacı:
" - Adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşünmüş, böylece daha kolay yanmayı amaçlamış !.."
Fizikçi:
" - Adam sobayı yükselterek, konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş sanırım !.."
Jeolog:
" - Burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan, herhangi bir deprem anında sobanın taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangın olasılığını azaltmayı amaçlamış bence !.."
Matematikçi:
" - Sobayı odanın geometrik merkezine yükseltmiş. Böylece odanın dengeli ısınmasını sağlamış muhakkak!.."
Antropolog:
"- Adam ilkel topluluklarda görülen, ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan, ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarı kurmuş!.."
Bu sırada çaylarla dönen ev sahibine sormuşlar.. Omzunu silkmiş köylü..
" Burası mahrumiyet bölgesi.. Boru yetmedi de.."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA