Sezon başında çok fazla puan yitiren F.Bahçe, kazanmak mecburiyetinde olduğu Ankara deplasmanında da umduğunu bulamadı. Aragones belli yanlışlarında ısrar ediyor.
İki önemli konu var... İlki; çizgide oynama alışkanlığı olmayan Emre, yapısı itibariyle dörtlü orta sahanın kenarlarında başarılı olamaz. Çizgide uzun toplarla rakip bekin arkasına sarkamaz. Sprinter olmadığından adam eksiltme özelliklerini çizgi kenarında sergileyemez. Karşı ataklarda da geri dörtlüdeki kanat savunucusu ile yakın işbirliği kuramaz. Emre; ya iki ön liberodan ileri çıkanı ya da forvetin arkasında serbest veya 4-3-3'te tek ön liberolu orta sahanın solunda oynayabilir.
GÜİZA TEK FORVET OLMAZ
İkincisi; Güiza tek santrfor kimliğine uygun bir yapıda değil. Hele arkasında Alex tipinde presi ve devamlılığı olmayan bir yetenek varsa hiç olmaz. Bu şablonda orta saha oyuncularının ileride yerleşme şansı bularak ofansif varyasyonlar yapabilme şansları çok az. Güiza sırtı kaleye dönük oynayamadığı için takımın ileride çoğalamadığı Ankara'da yine açıkça görüldü. Güiza'nın Alex ve dörtlü orta sahayla arasındaki büyük kopukluk, rakibi savunma kurgusunda rahatlatıyor.
Kadroda 4-4-1-1 sisteminde son adam olarak oynayabilecek tek isim Semih, sakatlığından dolayı Ankara'da yoktu. Olsa da bir şey değişmezdi. Çünkü Aragones sezon başından beri Güiza'yı tek forvet oynatıyor.
YANLIŞ DEĞİŞİKLİKLER
Aragones'in Ankara'daki değişiklikleri de çok yanlıştı. Önce son haftaların en formda oyuncusu Selçuk'u çıkarttı. Selçuk hem en fazla çalışan oyuncu hem de gole ihtiyacın varken ve Semih de yokken duran topların sürpriz ve tehlikeli ismi. Ardından skorda denge varken Maldonado ile Gürhan'ı oyuna aldı. Fizik gücü yetersiz Maldonado hücuma nasıl katkı verecekti? Aylardır oynamayan, görev alacağına inanmayan Gürhan ne yapacaktı?
Aragones, Euro-2008 için İspanya Milli Takımı'na Raul'u almadı. Fabregas gibi bir yetenek ilk 11'inde yoktu . Iniesta , Xavi, Silva, Torres gibi yıldızları hiç tereddüt etmeden oyundan alıyordu. Bunların ışığında Aragones'in F.Bahçe'de yerleşmiş birçok yanlış tabuyu yıkacağını ümit etmiştim ama yanılmışım, F.Bahçe'nin havasından mı suyundan mı nedendir bilinmez, göreve gelen teknik adamlar belli isimlere dokunamıyor.
TARAFTAR VE TAKIM RUHU
Bu gece çok kritik bir Porto maçı var. 3 puan alınırsa gruptan çıkabilme şansı doğacak. Porto eski gücünde olmasa da yine de iyi bir ekip. F.Bahçe'nin sıkıntılarına ek olarak bu tip maçlar için çok önemli olan Selçuk ve Lugano da cezalı ama futbolda çareler tükenmez. Zoru başarabilmenin tek yolu, Saracoğlu'ndaki büyük seyirci coşkusuyla bütünleşip disiplin içinde takım ruhuyla 90 dakika mücadele edebilmek.
