Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEVİLAY YAZIYOR SEVİLAY YÜKSELİR

Önder Sav'ın yeniden dirilişine hangi faktörler sebep oldu?

Uludere, Başbuğ'un tutuklanması, adli makamların Hrant Dink'le ilgili verdiği abuk sabuk karar filan derken kaynayıp gitti arada CHP'de son günlerde olup bitenler.
Baktım bakındım var mı konuyu şöyle enine boyuna alıp irdeleyen bir başka kalem.
Gördüm ki yokmuş!
O nedenle bir 'CHP' yazısı yazmak farz oldu artık benim için.
Değerli okurlarım. CHP çok önemli bir sürece girdi geçtiğimiz hafta itibarıyla.
Duydunuz mu? Biliyor musunuz bilmiyorum ama daha evvel birkaç defa girişimde bulunan ancak bu girişimleri yeterli imza toplanamadığı için başarıya ulaşamayan muhalif kanat bu defa istediğini elde etti.
Önder Sav ve ekibi, 'Olağanüstü Tüzük Kurultayı' için lazım olan 251 imzanın daha fazlasını, 361 imzayı toplayıp, bombalı bir paket gibi Kemal Kılıçdaroğlu'nun önüne bıraktı ve 'Hadi bakalım şimdi sıra sende' deyip kenara çekildi.
Peki bu ne anlama geliyor?
Şu; genel merkezin eline verilen o bombayı bile bile patlatmak zorunda olduğu anlamına!
Bahane uyduramazlar.
Savsaklayamaz ve kaçamazlar...
Çünkü, partinin tüzüğü, en geç 45 gün içerisinde 'tüzük değişikliği' için kurultayı toplamak zorunda olduklarını emrediyor!
Eeee... Ne olacak o zaman?
Eğer, o gün muhaliflerin tüzük önerisi kabul görürse Kılıçdaroğlu ve ekibinin 1. kaybedişinin kutlaması yapılacak!
Gerçi bana göre, bugün 361 imzanın toplanmış olması bile kesinleşmiştir artık kaybettiklerini ama yine de kurultay gününü beklemekte fayda var.
CHP bu çünkü!
Belli olmaz! Bugün imza veren delegenin, o gün geldiğinde, 'pardon!' filan demesi de mümkündür pekala.
Gelelim bu yazıya başlığını veren asıl konuya!
Yani, ben dahil CHP'yi yakından, içerden takip eden bütün kalemlerin, siyaset uzmanlarının, "Parti içerisinde hiçbir hükmü, itibarı, iktidarı kalmamıştır!" diyenleri ters köşeye yatıran, başta Deniz Baykal olmak üzere bütün CHP tabanını şoke eden Önder Sav'ın bu mühim çıkışına!
Nasıl oldu?
Çoğunun-çoğumuzun, "Toplayamaz! 200'ü bile geçemez!" diyerek küçümsediği Sav, genel merkeze ulaştırılan o 361 imzayı nasıl aldı delegeden?
Üstelik de Baykal'ın bu defa kendisine el vermemesi ve hatta 'yeterli imza toplanmasın' diye kendisine yakın delegeleri telefonla arayıp antipropaganda yapmasına rağmen!
Dün telefonda görüştüğüm ve Kılıçdaroğlu'na epeyce yakın ekibin içerisinde olan bir CHP'li dostum bu durumu şöyle özetliyordu;
"Önder Sav'ı dirilten, onu yeniden siyaset sahnesinde güçlü kılan faktörlerin başını Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının göreve geldikleri an itibarı ile parti tabanına yaptıkları haksızlıklar ve vefasızlıklar çekmektedir. Evet. Önder Bey statükonun temsilcisiydi partide. Despotik bir yönetim anlayışı vardı ama bunlarda olmayan bir özelliği de kapısının da, telefonunun da tabandaki partililere her zaman açık olmasıydı. Asla kendini beğenmişlik, kibirlilik yapmazdı. Yeni yönetimdeki bazı insanların tavrı ve duruşu o kadar irrite edici geliyor ki partililere, dün, 'Önder Sav gitmeli' diyenlerin hepsi bugün, 'Önder Bey olsaydı böyle olmazdı!' şeklinde yakınıyorlar birbirlerine. Bir de tabii Kemal Bey'in hem genel siyasetteki başarısızlığı, hem de parti içinde iktidar olamayışı tetikledi Önder Sav'ın yeniden dirilişini. Her kafadan bir ses çıkıyor olması, partiye yeni gelenlerin parti tüzüğüne aykırı söylemleri, Kemal Bey'in söylediklerinden sürekli çark edişi filan yıldırdı delegeyi. Bir çıkış yolu arıyorlardı zaten bu kaostan. İşte Önder Bey onlar için bir adres oldu!"
Hülasa... CHP'de yine sular fokur fokur kaynamaya başladı. Bakalım ne olacak bundan sonra? İlk raundu tek başına, desteksiz kazanan Önder Bey diğer raundlarda da aynı başarıyı gösterebilecek mi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA