Önümüzdeki seçimle ilgili en kritik soru; "HDP barajı geçecek mi geçmeyecek mi?" sorusu. Şu anda bir tahminim yok ama gönlüm kesinlikle HDP'nin barajı geçip parlamentoda olmasından yana. Çözümden yana olan her bireyin de bunu istemesi lazım. Çünkü Kürtler HDP çatısı altında Meclis'te varlık gösteremezse sürecin önünün tıkanma riski bizi istemediğimiz noktaya götürür. Ayrıca baraj altında kalmayı hak eden bir parti varsa, bu HDP değil, CHP'dir! Çünkü gitmiyor artık. Olmuyor. İpe sapa gelmez politikaları ile ne sol, sosyal demokratları tatmin edebiliyor CHP ne de ulusalcıları...
Beğenin beğenmeyin HDP'nin bir kimliği var. Ve tüm Türkiye'yi kucaklayan bir parti olabilmek adına da çabası! Kimliği olmayan, inişli çıkışlı saçma sapan politikalarla iktidarı çaptan düşürmek için Paralel İhanet Çetesi ile işbirliğine girişen ve kendi kitlesinin bile aklını başından alan CHP'dir.
Biliyorum ki yine zıplayacak bazıları bu yazdıklarım üzerine ama gerçek şu ki, ne yaptığını bilmeyen, kimin gemisine binip, kimin borazanlığına soyunduğunun farkında olmayan bir CHP'dense, ne istediğini bilen, kimlik sahibi bir HDP'nin Meclis'te olmasını tercih ederim ben! İnanın bunu laf olsun diye söylemiyorum. Evet! CHP'nin yenilenmesi, dirilmesi ve içine sızan o ihanetçi cemaatçileri içinden atabilmesi bir silkinmesi lazım! Yani bir şamar yemesi lazım. Bir ders alması lazım! Emin olun bunun da en iyi yolu CHP'yi baraj altında bırakmaktır!