Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Öyle bir hastane ki...

1970'lerden beri en büyük hamleyi sağlık alanında yapmışız. Nereden mi anladım? Öyle Bir Geçer Zaman ki dizisinden...
Eğer dizideki görüntüleri kriter alacak olursanız; göreceksiniz ki o dönem İstanbul'da sadece bir tane hastane varmış.
Zira dizide kim hastalansa, yaralansa aynı hastaneye gidiyor; hatta aynı doktorlar tarafından tedavi ediliyor. Kanser olan İnci Öğretmen'den kalp spazmı geçiren Ali Kaptan'a denize düşen minik Osman'dan, bıçaklanan Carolin'e ve Kenan'ın gizemli arkadaşına kadar herkes aynı hastaneye kaldırılıyor. (!)
Aslında dizi ekibinin bunda fazlaca suçu; günahı yok. Bizler tarihimizi ve tarihi yapılarımızı koruyup kollama konusunda ne yazık ki pek yetenekli ve istekli değiliz.
İstanbul'da o dönemin dekorunu muhafaza edebilen hastane sayısı çok az olmalı ki, herkesi oraya taşıyorlar.
Bizde kamu binalarının ömrünün 40 yıla uzadığı nadirdir. Biz, kamu binalarımızı 'ilk depremde yıkılacak şekilde' projelendiririz ki müteahhitler işsiz kalmasın!
Bu arada Kenan'ın yardımcısı İbo'nun kaldığı sefil oteldeki telefon olayı da son bölümde düzeltildi. Köşemizin müdavimleri hatırlayacaklardır: Sadece zenginlerin evlerinde telefon bulunduğu o yıllarda virane bir otelin, dökülen odasında telefon bulunmasını yadırgadığımızı yazmıştık.
Son bölümde Kenan, İbo'yu otelden aradı ve resepsiyondaki adama İbo'yu telefona çağırmasını istedi. İbo da resepsiyondaki telefondan konuştu. Eee, aklın yolu bir...
Diğer yandan dizide her bölüm bir başka oyuncu yıldızlaşıyor.
Bu haftanın yıldızı da felçli Murat'ı oynayan Serhat Osman Karagöz'dü.
Özellikle Aylin'le hesaplaşma sahnesinde, genç oyuncunun ortaya koyduğu performans her türlü övgüye layıktı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.