Geçenlerde Salinger'in yıllar önce okuduğum 'Franny and Zooey'si gözüme ilişti kitaplığımda.
Aldım elime, bir sayfayı açtım ve şu paragraf çıktı karşıma: "Bütün bildiğim; aklımı kaybetmek üzereyim" dedi Franny. "Egodan bıktım, bıktım, bıktım.
Kendiminkinden ve herkesinkinden...
Sürekli bir yerlere varmak isteyen, saygın ve ilginç olmaya çalışan herkesten bıktım.
Mide bulandırıcı, gerçekten öyle.
Kimin ne dediği umurumda değil...
Rekabet etmekten korkmuyorum.
Tam tersi... Görmüyor musun, asıl o rekabetin bir parçası olmaktan korkuyorum.
Başkalarının değerlerini kabullenmeye korkunç bir şekilde şartlanmış olmam, herkes gibi alkışlanmayı ve övgü görmeyi sevmem hiçbir şeyi doğru yapmıyor.
Utanıyorum. Bıktım. 'Hiç kimse olmama' cesaretini gösterememekten bıktım. Kendimden ve gösteriş meraklısı herkesten bıktım."